Tüm insanlık bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac |
|
||||||||||
|
Ali topu at, Oya topu tut ile devam eden ve bitmek bilmeyen bir dönemdi ilkokul. Dışarıda hava günlük güneşlikken sen sınıfta oturup milletin topu atıp tutmasını okurdun. Aslında bu özendirme yöntemiyle çocuklar okul biter bitmez çantayı bir kenara fırlatıp top oynamaya gider, akşamda yorgun olduğundan ders çalışamaz ve bir dönem böylece biterdi. Yeni oyuncaklarımızı ise kırtasiye malzemeleri oluştururdu.Üstünde bir sürü düğmesi olan kalem kutularının düğmelerine basmakla geçerdi bütün dersler. Düğmeli kalem kutularına sahip olmasanız bile ailenizin size aldığı kokulu kalemleri tüm ders boyunca açarak eğlenebilirdiniz. Kokulu kaleminizin artıkları ile çöp kovasındaki mandalina kabuklarını birleştirmek suretiyle de tüm sınıfı kokutabilirdiniz.İlk teneffüs ile son teneffüs arasında okul bahçesinde koştururken, sizi komik bir çiçek gibi gösteren beyaz yakanızın kopçası mutlaka kopardı. Bu kancaları sağlam yapmak kimsenin aklına gelmediğinden siz annenizden mütemadiyen azar işitirdiniz ama işittiğiniz azar bunla da kalmazdı. Bütün hafta üstüne tebeşir tozu, ayran, tekme izi bulaşan önlüğünüz her hafta yıkanır ve o yıkanma süresincede siz yine azarlanırdınız. İster kız çocuğu olun ister erkek çocuğu önlük altına yada pantolon içine giyilen yün külotlu çoraplardan kaçış yoktu sizin için. Siyah önlük altına giydirilen kırmızı yün külotlu çoraplar tüm gün boyunca kaşıntı yaptığından içinizdeki anarşist duyguları ortaya çıkarırdı. İlk kolyelerimizi de o zamanlar başlamıştık. Kolye uçları ise evin anahtarı ve yeşil silgiydi. Adı üstünde işte! herşeyin ilkini orda öğrendik.Hayat bilgisi dersinde öğretilemeyen hayat, yıldızlı pekiyi kavramıyla tanışmamız, fiş defterleri, çalışkanlığımızdan dolayı aldığımız kurdeleler, okuma haftasının anlamsızlığı, yerli malı haftasında tükettiğimiz bozuk ürünler, küme çalışması, yıl sonu müsamereleri, aramızda para toplayalım da “örtmenimize” hediye alalım diyerek başlayan maceranın aramızda para toplayalım da şarap alalım kavramının temelini atması gibi. Evet tam bir travmaydı ilkokul yılları.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © öykü yılmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |