"Bana ev hikayesinden söz açmayın. Artık benim oraya gideceğim yok!" Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Bir de başkalarına çalma faslı vardı. O da hoşuma giderdi ama kendimle kaldığım zamanın yerini tutacak gibi değildi. Zamanla başkalarına dinletme, gösterme isteği ağır bastı. Kendimle zamanı’nda başkaları için hazırlık yapar oldum. Tadı değişmişti, yani her an birileri için çalıyorsunuz. Hiç yalnızlık yok, yapayalnızlıkta... Çaldıkça dinleyenler arttı. Sahnedekiler çalar, söyler, oynar; salondakiler dinler. Uzun süre hoşuma gitti bu. İçimdeki boşluk duygusu kapımı çalana kadar. O kadar kaçmışım, ama kurtulamamışım. Birileri benim yerime benim hayatımı yaşıyordu sanki. O boşluk duygusu sahnede azalır gibi oluyordu. Ya inince? İnince yok olmuş gibi oluyordum, ya da başka biri! Aşağıda, sahneyi sürdürmeye çalıştığım da oluyordu ama olmuyordu işte, alaşağı ediyorlardı insanı ( kendi kendimi alaşağı ettiğimi anlamam zamanımı aldı tabi). O boşluk duygusu başka şeylerle yani insanlarla da azalıyordu, sabit yakınlıkta tutamasam da. O boşluk yerli yerinde dursun, yıllar geçip gidiyordu. Hiç hamlesiz değildim, oyalanacak birçok şey buldum hatta. Yararsız da değillerdi.. Dere tepe düz gidip, bir de dönüp bakıp arpa boyu yol gittiğimi gördükten sonra bi gün kendime sordum: “Gerçekten ne yapmak istiyorsun ?” ( Açıklaması şöyle bunun: hani hiçbir “ama”yı düşünmeden, hani sıfırdan başlıycak olsaydın. Hani yani bari kendinden saklama gerçekten ne yapmak istediğini!! ) Bir süre daha dansettim boşluğun çevresinde. Bu hayatı ben mi yaşıycaktım. Yoksa kiraya mı vermiştim boşluğa, başkalarına. Buradan, bugünden küçük, yavaş, minnacık gözüken adımlar atmaya başladım boşluğa doğru, düşmekten ödüm koparak. Sanki deniz kokulu yeşillik bir yere gelmiş gibi oldum. O küçük, yavaş, minnacık gözüken adımlar içimi doldurmaya devam ediyor. O günden beri taşları, tuğlaları, ahşabı.. her ne lazımsa yerli yerine koyuyorum. k e n d i n i z e i y i b a k ı n Tugay Başar 25.11.02
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Tugay, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |