|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
14 Ocak 2004
Yüreğimdeki Eylül Yolculukları
YAZ GÜNEŞİNDE SOKAKLARIMDAKİ SONBAHAR
Özgür GÜNEŞ
Ne çok “sonbahar” esiyor haziran güneşlerimde… Sokaklarımdan sonbahar kokuları, yüreğimden “eylül” geçiyor…”Poyraz” rüzgarı köpürtüyor anılarımı uykusuz gecelerimde... |
|
YÜREĞİMDEKİ EYLÜL YOLCULUKLARI
Güneşin yaza merhaba gülümseyişi düştü bu zamanlarda yollara, yüreklere, hayallere... Koskocaman, sımsıcak, içten ve rengarenk bir gülümseme hayata, aşka dair kıpır kıpır duygularla yayılan… Doğanın armağını canlılara hiç bir karşılık beklemeden.. İnsan, mevkii ayrımı yapmadan… Herkesin anladığı dilden…
Ama benim için neden bu kadar zor bu duygular? Neden bana “huzur mevsimi” gelmedi hala? Neden hala “hüzün mevsimi” nde yürek…
İlle de inatçı davetler mi gerekiyor?, İlle de yenilgilerimle döngüsel bir hesaplaşmam mı gerekiyor? İlle de ufuksuz, uykusuz şafaklarda yarına nöbet beklemek mi gerikiyor?
Yine de gelmiyorsa, yine de uğramadan geçiyorsa hayallerime, yapacak bir şey yok! Ayaz kış hüzünlerim, sabahı hiç olmayacağı sandığım karanlık gecelerim hala terk etmiyorsa beni, yaşanmamış zamanlar, tadılmamış baharlar, el değmemiş kırlar hala kaçıyorsa benden, yapacak bir şey yok!
Her yanda çiçekler eğmişken güneşe boynunu, ağaçlar dallarını ödülendirmişken meyvelerle ve çiçeklerle, benim içimde yapraklar dökülmeye devam ediyor.. Kuruyor dallarım gitgide tıpkı hayallerim ve inaçlarım gibi.. Bir enayi rüzgarda da kırılacak nihayetinde… Yaz güneşinde sokaklardaki “sonbaharlar”a yürüyen insan hallerine karışacak yüreğim… Bir yaz gününde “ahmak ıslatana” yakalanacak hayallerim, her ne kadar kaçmaya kalksa da yarınlardan… Belki bir hain, zalim insanın hayal yollarına bir parke taşı olarak eklenecek düşlerim.
Ne çok “sonbahar” esiyor haziran güneşlerimde… Sokaklarımdan sonbahar kokuları, yüreğimden “eylül” geçiyor…”Poyraz” rüzgarı köpürtüyor anılarımı uykusuz gecelerimde...
“Şimdi dünyanın öbür ucuna gitmek istiyorum, durumum budur yani.. Buralarda durmak zor” diyorum nicedir.. Ama “kalmak mı zor?, gitmek mi?” çözülememiş problem hala..
Budur işte.. Bu yaz da güneşi ıskaladım demek ki…Ya da… Iskalattılar bana.. Ya da kimselerin suçu yok işte! Benim de suçum yok… Hele ki benim.. Sebepli ya da sebepsiz; öyle ya da böyle.. Zordur bugünlerde benim durumum güneşiz. Bugünler de zordur “iyimser” hayaller çiziktirmek; etekleri, yüreği pembe çiçekli, çocuksu..
Ne yapayım ki; içimdem “sonbahar” geçiyor..!
Güneş gelmemiştir kapılarıma, hayallerime, yarınlarıma ya da yanılgılarıma…
Bu kasvetli “öğle güneşi yakınmalarım”ın yakınlarımdaki sahte aşklarla, sahte aşıklarla ya da yaşam savaşları ilgisi yoktur… Herkesin savaşı “kendi”nedir neticede.. Kendine, kendiyle ya da kendinde..
Herkesin güneşi de öyle!
Gözlerim ufuktan ayrılmıyor bir an bile..
Belki de…
Kimbilir..
Ne kadar geçikse de..
Belli mi olur!
Geleceği tutar belki güneşimin…
Karanlık gecelerimin ufukundan…
Adresi ise “kendi içimde” mühürlenmiş satırlar aralarında…
19.06.02
:: zaman bekletir ama gelir. |
Gönderen: gunes / İstanbul/Türkiye
|
15 Eylül 2006 |
|
| cok etkileyici,insanin yuregine uzaniyor sozcukleriniz,ifadeniz.umarim beklediginiz gunes bir gun gelir.ellerinize saglik... |
|
Söyleyeceklerim var!
Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazıları
yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz
ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız,
yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.
Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.
|
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
|
Fırtınalar içindeki gemi misali duygularını karaya oturtmamaya çaba sarf ettiği, yüksek dalgalar ile savaştığı, yüksek dağlara meydan okuduğu bir yaşamdı seçtiği. Gençliğin verdiği heyacan ve hüzün perdeleri ile dolu yaşam. . Bu yaşamı içinde sisler içinde yönünü bulamadığı zamanlarda vardı. Kayıp ettiği dostluklar ve aşklar da. .
Etkilendiği Yazarlar:
Hiç kimse yoktur kimsenin kimsezsizliğine..
|
|
bu
yazının yer aldığı
kütüphaneler |
|
|
|