Şiir, seçmek ve gizlemek sanatıdır. -Chateaubriand |
|
||||||||||
|
Hayatı sensiz yaşamak ne kadar zor Ve ne kadar zor aynı sessizliği hissetmek Her kalp atışında... Ne kadar zormuş nefes almak Olmadığın saatlerde. Her başlangıcı Bir bitiş ifade eden yaşamım. Sen olmadan olacak dediğim Her ne varsa olmadı Olmadı... Bırakmadı geçmişim yarınları tuttu kanadından. Esir yüreğim.... Özgürlük türküsü... Sessizlik.... Haykırış... Ah güzel gözlerin Son anda parlayan ve alevlenen. Sevdiğini söyleyemeyen korkak dudakların.. İsyan edemeyen ellerin Boyun büken yüreğin... Ah kıvırcık saçların.. Boğazımda düğümlenen sessizlik haykıran Kıvırcık saçların. Sensizlik... Beyhude geçen Kederli yıllarım.. Kaybettiklerimi ararken Ansızın yitirdiklerm.. Ah inci tanem.. Ah gözyaşlarımda saklanan sevgi sözcüklerim Ah boğazımda düğümlediğin Söyleyemediklerim Yalan sevdalarda kaybettiğim Yitik kelimelerim.. Ne olur kader.. Ne olur ellerini çek üstümden.. Acıklı bir hikayenin Sonlarından yazıyorum ben. Sevgisine susadığım bir hayatın Sevgisizliğinden yazıyorunm ben Sonu yoksa bu mutsuzluğun Yaşamak neden? Neden her dakika erimek? Neden yılanların dolaştığı İnce uzun yollarda durmaksızın sürünmek? Neden geceyi koynumda gezdireyim? Neden her anın ızdırabını Gönlümden geçireyim? Şanssızlık diyemezsin Yalan olur bitanem.. Seninle yanan gözlerim Sensizde yanıyor.. Bak şu kaderin oyununa! Bitmeyecek bir şiir yazmak geliyor hep içimden! Öyle bir şiir ki acılarıma benzesin.. Sonu olmasın yani.. Okudukça hep arkası gelsin.. İnsanlar da usansın bu şiirden Benim acılarımdan usandığım gibi.. Ruhumu yansıtsın delicesine ve beni haykırsın Son nefesine dek ölürcesine Bir yalnızlık bestesi gibi Her mısrasında insanları ağlatan Garip bir yalnızlık bestesi... İçi açıldığında dışarı dökülen inci taneleri gibi Okununca şiirim dışarı dökülsün sözcükler Sonra bahtsız insanların Ruhunda parıldayıversin Her bir tane herbir gözyaşımı temsilen Süzülsün dünyanın en erişilmez En ulaşılmaz uçurumlarından.. Sesimi dinlesin martılar Koşuştururkenn bir vapurun arkasından Sonra İstanbul ölsün! Aşık olduğum istanbul! Aşık olduğumuz İstanbul Bizi terkeden ve bir daha bize dönmeyen İstanbul!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mutlu Haspolat, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |