"Moda denilen şey o kadar çirkindir ki onu her altı ayda bir değiştirirler." -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Güneşin kızlı akşama çalıyor. Dizlerimde derman yok tek adımlık. .. Az kaldı! Gelmek üzereyim. Kiminle olduğum, kime gönül koyduğum değil mesele.Yer belli, yordam belli... Sadece aklımda iki yakası bir araya gelmez düşünceler var.. Dağları çoktan devirdik, yahut öyle sanıyorum...Nehirler arıyorum göz bebeklerime...Sonsuz bir huzur arıyorum.Bir "razılık" istiyorum. Ve merhamet... Gökyüzünden bir rahmet istiyorum... Buradan, en kuytu, en ücra köşeden, fısıldıyor rüzgar. Bana verdiğin tüm emanetlerde seni buluyorum tekrar. Tabiata yansımış bunca güzelliğin ardından izlerini takip ediyorum.Korkmuyorum inan! Az kaldı sanıyorum.Az kalmış olmalı...Kaybedilmiş zamanlar için dizlerimi çok hırpaladım zaten. Sen, orada, bana gönül dolusu kor bir sevda vadederken... Uzakta dahi olsam, beni severken... Seni fark edememişliğime yanıyorum. Kim olduğumu aramıştım ilkin. Kitaplarda, silüetlerde, ekrana yansayan saçma görüntülerde... İdealler belirlemiş, çıkmazlara girmiştim. Ne uğruna bilmem... Hayat hep geri sarsa da, günler ilerledi... Üç-beş yarenli zamanları çoktan geçtik.İçimde konaklayan tüm bedbahtlara rağmen, bir 'sen' ol istiyorum şimdi!.. Gül çığlıkları bunlar. Zor ve emsalsiz bir yokuşun neresinden baksam, tutuşuyor dünyada her nokta. Bir ezan okunuyor. Denizsiz ve soluk bir şehrin gökkubbesinde... Sen yankılanıyorsun kulaklarımda. Hayatın pörsümüş, iğreti yanaklarına öpücükler konduranlara bakıyorum. Ben de aralarındayım bazen. Kimliğimi sorgulayıp, hatalarıma isim koydukça vazgeçmeyi öğreniyorum kuru inatlardan... Sırtımı sana yasladıkça, kendimi seninle bildikçe hayatı görmüyor gözüm. Yine de endişeleniyorum; bunca kalabalıkta... Bir yanda kaybolma endişesi, bir yanda kaybetme... Aslında seni bulmak değil zor olan... Ne zaman seslensem varsın zaten.Ne zaman uzatsam ellerimi, kokunu gönderiyorsun. Hiç boş çevrilmedim ki şikayet edeyim. Ama seninle olmayı arıyorum.Sen, denizlerinden bir damlayla dahi beni kandırıyorsun suya... Denizlerini aramıyorum o yüzden... Yeşile hasretken,sevdaya hasretken, sana sesleniyorum. Hasretimin ve yangınımın en ümitvari yardımı oluyorsun birden. Ben gölge misali kendini bilmez bir aşık olmak istemiyorum....Seni istiyorum... Tüm hayallerin başucunda... Seninle olmayı bulmak istiyorum!... Az kaldı... Gelmek üzereyim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ş. gül özdemir, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |