Mutlu insanlar tatlı şeylerden söz ederler. -Goethe |
|
||||||||||
|
1950'lerde Stanley Miller ve Harold Urey'in deneyleri, ilkel dünyanın atmosferinde basit organik moleküllerin oluşabileceğini öne sürüyordu. Ancak 1970'li yıllarda yapılan yeni araştırmalar, bu atmosferin deneylerde öngörülen gazları içermediğini ve amino asit sentezini mümkün kılmadığını ortaya koydu. Bu bulgular, moleküler evrim teorisi için büyük bir darbe niteliğindeydi. Böylece 1980'li yıllarda bilim insanları yeni teorilere yönelmek zorunda kaldı ve RNA Dünyası hipotezi bu arayışların bir ürünü olarak ortaya çıktı. 1986 yılında Harvard Üniversitesi'nden Walter Gilbert tarafından ortaya atılan RNA Dünyası senaryosu, ilk RNA molekülünün kendiliğinden oluştuğunu ve bu molekülün çevresel etkenlerle protein sentezlemeye başladığını öne sürüyordu. Daha sonra bu RNA molekülü, bilgiyi depolamak için DNA'yı üretti. Ancak bu hipotezin her aşaması ciddi imkânsızlıklarla doludur. 1. RNA’nın Oluşum Problemi RNA, nükleotid adı verilen kompleks moleküllerden oluşur. Ancak nükleotidlerin ilkel dünyada nasıl oluştuğu ve uygun bir dizilimde bir araya gelerek RNA’yı oluşturduğu bilimsel olarak açıklanamamaktadır. Araştırmacı John Horgan, RNA’nın tesadüfen oluşmasının neredeyse imkânsız olduğunu belirtmiş ve bu konunun çözülmesinin giderek zorlaştığını ifade etmiştir. 2. Kendini Kopyalama ve Protein Sentezi RNA Dünyası hipotezine göre, RNA molekülü kendini kopyalayabilen bir yapıya sahip olmalıydı. Ancak bu mekanizmanın nasıl işlediği ve nükleotidlerin kopyalama için nereden temin edildiği hala açıklanamamış bir sorudur. Ayrıca RNA'nın protein sentezini gerçekleştirebilmesi için karmaşık mekanizmalar gereklidir ve bu mekanizmaların ilkel dünyada var olması mümkün görünmemektedir. 3. Protein Sentezine Geçiş RNA, protein sentezi için gerekli bilgiyi taşır; ancak bu bilgiyi işleyecek mekanizmalar olmadan protein üretimi gerçekleşemez. Bu durum, bir fabrika olmadan araba üretmeye benzetilmektedir. Protein sentezi, ribozom adı verilen ve kendisi de proteinlerden oluşan bir organel tarafından gerçekleştirilir. Dolayısıyla, ribozomun da RNA ile aynı anda tesadüfen oluşmuş olması gerektiği gibi mantıksız bir varsayımı beraberinde getirir. Nobel ödüllü biyolog Jacques Monod, protein sentezinin yalnızca nükleik asitlerdeki bilgiye indirgenemeyeceğini ifade etmiştir. Çünkü bu bilgi, ancak kompleks mekanizmalarla aktarılabilir. Evrimsel biyolog Leslie Orgel ise RNA Dünyası hipotezini "imkânsız bir masal" olarak tanımlamış ve bu hipotezin ancak evrimci bir hayal gücüyle mümkün olabileceğini vurgulamıştır. RNA Dünyası hipotezi, hayatın başlangıcına dair önemli bir teori olsa da çözülmesi imkânsız gibi görünen pek çok sorunu beraberinde getirmiştir. RNA’nın ilkel dünya koşullarında nasıl oluştuğu, kendini nasıl kopyaladığı ve protein sentezine nasıl geçtiği gibi sorulara bilimsel olarak tatmin edici yanıtlar bulunamamıştır. Bu durum, hayatın rastlantılarla başladığı iddiasını destekleyen teorilerin hala büyük eksiklikler taşıdığını göstermektedir. Hayatın kökeni, moleküllerin ötesinde bir kavram olarak kalmaya devam etmektedir. Bilim insanları bu sorunun cevabını bulmaya çalışsa da, bugünkü bilgilerimiz bu sürecin rastlantılarla açıklanamayacak kadar karmaşık olduğunu işaret etmektedir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Rıdvan Kaya , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |