Umutlar, tersine çevrilmiþ anýlardýr. -Anonim |
|
||||||||||
|
SIRTLAN ZOBO Sýrtlan gruplarýnýn dýþladýðý, aralarýnda barýndýrmadýðý Zobo adýndaki sýrtlan bir þehrin çok yakýnlarýna gelmiþti. Çayýrýn ortasýnda toparlak bir þey dikkatini çekti. Bu neydi? Zobo, onu kokladý. Burnuyla ittirdi. Yuvarlanýyordu. Biraz daha, biraz daha derken, o yuvarlandýkça, Zobo zevk aldýkça, oyun sürdü. Daha sonra oyunu býraktý. Yorulmuþtu. Çimenlere yattý. Uyuyakaldý. Zobo gürültüye uyandý. Tatlý tatlý gerindi. Anýnda gerinmeyi býrakýp büzüþtü. Vitesi geri taktý. Geri geri gitti. Az sonra çalýlarýn arasýnda görünmez oldu. Ama görüyordu. Ne olup bittiðini anlamaya çalýþýyordu. Bu dünyanýn sahipleri yani insanlar, o yuvarlanan þeyin peþinden koþuyordu. Arada bir durup baðýrýþýyorlar sonra yine oyuna devam ediyorlardý. Tahta direklerin arasýnda biri o yanda, biri bu yanda, iki insan sabit bekliyordu. Eðer vuruþ direklerin arasýndan geçerse gool diye baðýrýyorlardý. Galiba bunlar iki ayrý takýmdý ve maç yapýyorlardý. Bunlarý düþünürken toparlak þey yuvarlandý ve yanýna geldi. Zobo fýrladý, topu burnuyla ittirdi, ayaklarýyla vurdu, sahanýn ortasýna geldi. Zobo'yu görünce önce korkan insanlar, sonra alýþtýlar. Gol atýnca onu alkýþladýlar. Koþtu, koþtu, insanlarla çoþtu, baþroldeydi ve kalýplaþmýþ bir takým fikirleri kýrmak mümkündü. Sonra insanlar gittiler, Zobo yalnýz kaldý. Daha sonraki günlerde çok bekledi insanlar gelir diye ama kimse gelmedi. Güçlü çenesiyle ýsýrarak topu patlattý. Ses yüksek frekanslýydý, çok korktu. Hýzla koþarak oradan uzaklaþtý. Daðlara gitti. Ýnsan yapýsý top patlýyor ve korkutuyordu. Demek ki, insan da patlar ve korkuturdu. Bunun üzerine bir daha insanlarla karþýlaþmamaya söz verdi. SON --------------------------------------------------------- PANTER Panterin biri, bir ovanýn ortasýna bakkal dükkaný açmýþ. Özellikle su, sulu gýdalar ve et satýþlarý çok oluyormuþ. Panter bire almýþ, ona satmýþ. Parasýna para katmýþ, zengin olmuþ. Ovada yaþayanlarýn eðitim eksikliði panterin dikkatini çekmiþ. Bakkal dükkanýnýn karþýsýna ticaret okulu yaptýrmýþ. Pek çok yavru hayvan bu okulda okumaya baþlamýþ. Ticaret dersine panter girerek ders vermiþ. Onlara ticaretin kurallarýný, ticarette nelerin yapýlmasý ve nelerin yapýlmamasý gerektiðini öðretmiþ. Bir yýl sonra okul ilk mezunlarýný vermiþ. Yavru ayý, yavru kurt, yavru tilki... þimdi kocaman olmuþlar. Mezun olur olmaz ovadaki tek ticarethane olan bakkala yönelmiþler. Panter, suyu, eti kaça alýp kaça satýyor, araþtýrmýþlar. Okulun masraflarýný karþýlamak için, karýný giderek artýran ve bire alýp yirmiye satmaya baþlayan panterden þikayetçi olmuþlar. Orman mahkemesi panteri suçlu bularak hapse atmýþ. Panterin ilk ziyaretçileri öðrencileri olmuþ. Toplu halde gelen öðrenciler panterden özür dilemiþler. Panter onlarý sessizce dinlemiþ. Ertesi gün panteri odasýna çaðýran hapishane müdürü, öðrencilerinizi iyi yetiþtirmiþsiniz, deyince, panter, ne demezsin, demiþ. Hem biraz fazla iyi yetiþtirmiþim. Ticaret geliþsin, bölge kalkýnsýn derken, bu gidiþle ticaret yok olacak. Hapishane müdürü: " Yok caným, öðrencileriniz bakkalý iþleteceklermiþ. Ticaret neden yok olsun? " Panter: " Bakýn ben sýfýrdan zirveye çýktým. Sýkýntýlar yaþadým, fýrtýnalara göðüs gerdim. Onlar hazýra kondular. Paraþütle zirveye çýktýlar. Küçük bir esinti karþýsýnda direnemezler. Zirvede tutunamazlar. " Aradan bir ay geçmemiþ. Ýflas eden bakkal dükkaný kapýsýna kilit vurmuþ. Okul zaten kapanmýþ, öðrenciler daðýlmýþ. Kuraklýðý yaþayan ovada bir damla suya hasret kalýnmýþ. Ova mahkemesi davayý gözden geçirmiþ ve panteri serbest býrakmýþ. Panter bakkal dükkanýný yeniden açmýþ. Dükkan müþterilerle dolup taþmýþ. Panter kar marjýný artýrarak bire alýp elliye satmaya baþlamýþ. Panter okulu da açmýþ. Yeni öðrencilerine ticaret dersi vermeye baþlamýþ. Derslerinde giriþimci olmanýn yararlarýný ve giriþimcinin korunmasý gerektiðini vurgulamýþ. Bir daha panteri hiçbir öðrencisi þikayet etmemiþ. SON ---------------------------------------------------------------- ANNE KANGURU Bir kanguru varmýþ. Kesesinde yavrusunu taþýrmýþ. Zamanla yavru büyümüþ, keseye zor sýðar olmuþ. Ayrýlýk vakti gelmiþ, çatmýþ. Anne kanguru: " Benim güzel yavrum, artýk büyüdün, kocaman oldun. Ayrýlacaðýz, sen yoluna ben yoluma. " Bunun üzerine yavru kanguru: " Anne, ne olur beni býrakma. Ben sensiz ne yaparým? " Anne kanguru: " Ama caným, ben senin kadarken çoktan yalnýz kalmýþtým. Canýmý diþime taktým, zorluklarý alt ettim, hayatýn kötülüklerine göðüs gerdim. Savaþtým ve kazandým. " " Anneciðim, caným benim. Ne olur, bir süre daha seninle kalayým. Geliþeyim, güçleneyim. O zaman hýzlý koþarým. Dingolar, ( Avusturalya'da yaþayan bir köpek türü. ) beni yakalayamaz. " Güzeller güzeli, Esat'ým benim. Aman, aðzýndan rüzgar alsýn. Seni dingolara teslim etmem. Gerekirse birkaç ay daha sana bakarým. " Ertesi gün yavrusuyla birlikte otlamakta olan anne kanguru ilerden gelmekte olan dingolarý görmüþ. Dingolar geliyor deyince yavru kanguru annesinin kesesine girmiþ. Hýzla kaçmaya baþlayan anne kangurunun peþine dingolar takýlmýþ. Giderek yaklaþmakta olan dingolardan kurtulamayacaðýný anlayan anne kanguru, yavrusuna þöyle demiþ: " Esat, dingolar yaklaþýyor. Þu köþeyi dönünce aðaçlarýn arasýna seni býrakacaðým. Yere yat, sessizce bekle. Ben peþimdekilerden kurtulunca seni almaya gelirim. " " Tamam oldu. " Biraz sonra hafifleyen anne kanguru dingolarla arasýný giderek açmaya baþlamýþ. Sonunda dingolar, anne kangurunun peþini býrakmýþlar. Anne kanguru çok uzaklardan geniþ bir yay çizerek yavrusunu býraktýðý yere sabaha karþý gelebilmiþ. Aramýþ, taramýþ, çalý diplerine, aðaç kovuklarýna bakmýþ, baðýrmýþ, yavrusu yokmuþ. Günler sonra yavrusunu bulmaktan ümidini kesmiþ ve aðlayarak bölgeyi terk etmiþ. Yavrusunu baþka bölgelerde arayacakmýþ. Annesi Esat'ý býrakalý birkaç saat olmuþtu ki, oradan geçmekte olan kangurularýn kralý, Esat'ý görmüþ ve yanýna almýþ. Yavrusu olmayan kral, Esat'ý tahtýnýn varisi olarak yetiþtirecekmiþ. Böylece aradan on yýl geçmiþ. Yaþlanan kral tahtýný Esat'a býrakmýþ. Esat, kral olmuþ. Kangurularý doðruluk ve adalet ilkelerine baðlý kalarak yönetmeye baþlamýþ. Kralýn evlatlýðý Esat'a tahtýný býraktýðý haberini duyan anne kanguru çok heyecanlanmýþ. Yeni kral acaba onun yavrusu olabilir miymiþ? Adý da yaþý da aynen tutuyormuþ. Anne kanguru saraya gitmiþ. Görevlilere durumu anlatmýþ. Görevliler, olanlarý krala söyleyince kral hýzla koþarak saray kapýsýnda yaþlý gözlerle bekleyen annesine sýkýca sarýlmýþ. Esat uzun yýllar krallýk yapmýþ. Annesini yanýndan ayýrmamýþ. Bu zaman süresince kangurular çoðalmýþlar. Dingolarla çetin bir uðraþ içine girmiþler ve onlarý yenmiþler. Sayýlarý azalan dingolar, uzak diyarlara göç etmiþler. Böylelikle kangurular dingo korkusu olmadan yaþamaya baþlamýþlar. SON ------------------------------------------------------------------- LAMA VE PUMA Güney Amerika Kýtasý'ndaki And Daðlarý'nda bir lama yaþýyormuþ. Bu lamanýn adý Heman'mýþ. Heman bazen sürüyle birlikte otlar, bazen yalnýz gezermiþ. Hayat güzelmiþ, yaþamak güzelmiþ, otlamak güzelmiþ. Nereden gelmiþ bilinmez bir puma ( Dað aslaný ) ortaya çýkmýþ. Puma avlanmaya baþlamýþ. Lamalar saða sola kaçýþmýþlar ama puma her defasýnda bir lamayý yakalamýþ. Lamalarda bir korku, bir telaþ; geceleri bile uyuyamaz olmuþlar. Bir pumanýn karný doyacak diye yüz lama can pazarýnda, doðru mu bu? Aradan yýllar geçmiþ. Puma belasý birkaç günde bir tepedeki maðarasýndan inerek lamalarý avlamýþ. Son yedi yýlda yedi yavrusu olan Heman'ýn yavrularýný puma almýþ. Heman, seneye yavrulamak istemiyormuþ. Nasýlsa puma kapacak diye öteki lamalara da yavru yapmamalarýný söylemiþ. Belki o zaman puma açlýktan ölürmüþ. Günlerden bir gün Heman tepedeki maðaranýn önünde oynaþan dört puma yavrusu görünce, bela bir iken yakýnda beþ olacak. Bunlar bir büyürse vah bana, vahlar size, demiþ arkadaþlarýna. Yandýk ki hem ne yandýk, soyumuz kuruyacak, demiþ arkadaþlarý. Bir yýl sonra avlanmaya baþlayan beþ puma kýsa sürede lamalarý kýrýp geçirmiþ. Geriye sadece Heman kalmýþ. Heman koþarak zirveye çýkmýþ. Ulu Kartal Kondor'a seslenmiþ. Kondor gelmiþ. Heman olanlarý anlatmýþ. Yardým dilemiþ. Kondor, Heman'a acýmýþ. Dileðini kabul etmiþ. Sonraki günlerde pumalarý birer birer avlamýþ. Heman oralardan çok uzaklara giderek baþka bir lama sürüsüne katýlmýþ. Aradan zaman geçmiþ bir yavrusu olmuþ. Pumasýz ortamda yavrusunu büyütmüþ. Birlikte kýrlarda özgürce koþup oynamýþlar. SON Fikir: Serhat Yýldýrým Yazan: Serdar Yýldýrým
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Serdar Yýldýrým, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |