Aşkın aldı benden beni. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Merhaba. Osmangazi köprüsü yapılırken ana halatlardan birinin yerinden sıyrılmasından dolayı, sorumlu japon mühendis intihar etmişti, bu onların kültüründe var, biz kimseden intihar etmesini beklemiyoruz elbet, ama sorumlular da hak ettikleri cezaları almalılar. Türkiye Taş Kömürü Kurumu ( TTK ) genel müdürü olan zat, eskiden bir ocağın müessese müdürüyken , ocakta bir kaza olur ve bu zat sorumlu olarak yargılanır ve 3 yıl 4 ay hapis cezası alır, bu ceza paraya çevrilir, bu da ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konudur, evet bu zat daha müessese müdürüyken olan bu acı verici durumdan dolayı mahkeme ( ve bilirkişi ) kararıyla cezalandırılırken, hangi liyakat esaslarına göre TTK’nın başına getirilmiştir, bu hususu öğrenmek kamuoyunun hakkıdır elbette. Şimdi mevcut muhafazakar, islamiyeti referans alan iktidarımıza ithaf edeceğim bazı islami referanslı konuları paylaşacağım. Bir ayette şöyle buyrulur, , “”Hiç şüphesiz Allah size, emanetleri ( işleri / görevleri ) ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah işitir ve görür. ( Nisa Suresi / 58. Ayet ) “”, ve bir hadiste buyrulur ki, “” Emanet ehline verilmediği zaman , kıyameti bekleyin “, durum gayet açık, emanet nedir, alimler emanetin , insanlara verilen görevler olduğunu da söylüyorlar, yukarda paylaştığım ayetin, diyanet tefsirine de bakabilirsiniz. Şimdi hadise göre, açıkça görülüyor ki kıyamet yakındır, o zaman serelim her şeyi hiç uğraşmayalım, hayır elbette öyle değil, biz görevimizi yapacağız gerisini de Allah’a bırakacağız. Liyakat konusu iktidarı ilgilendirdiği kadar muhalefeti de ilgilendiriyor, iktidarın liyakate bakmadan yandaşlarını devlete doldurduğu ortada ama aynısını muhalefet de belediyelerde yapıyor, bunlar herkesin bildiği sırlardır, evet bu sırları hiçbir medya kuruluşu dile getirmez, niye, kendilerine yakın olan siyasi anlayışlar bunu istemezler de ondan, arkadaş bu gerçekleri ülkede sadece ben mi biliyorum ve dile getiriyorum, bu nasıl iştir, bu durumların asıl sebebi nedir, evet hadiste buyrulur ki, nasılsanız öyle yönetilirsiniz, hadis açık, iktidarıyla, muhalefetiyle bizi yönetenler uzaydan gelmiyorlar, bu toplumun içinden çıkıyorlar, yani toplum neyse yöneticiler de odur elbette, bu gerçekleri , bu toplum idrak etmediği sürece hiçbir şey düzelmez ve sonuç olarak Ra’d suresi 11. Ayette şöyle buyruluyor, “”....... bir toplum kendinde olanları değiştirmedikçe, Allah o toplumu değiştirmez.... “”, toplumda öncelikle kendinde olanları değiştirme noktasında dinamikler oluşacak ve toplum bu dinamiklerle harekete geçecek ki, Allah da o topluma yön versin. Bu dinamikler nasıl oluşabilir, biraz düşünelim diyorum naçizane. Fatih Taner Vural / İnşaat ( Medeniyet – Civil ) Mühendisi / vuralfatihtaner@gmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © FATİH TANER VURAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |