Roman yazmanın üç kuralı vardır. Ne yazık kimse bu kuralların neler olduğunu bilmiyor. -Somerset Maugham |
|
||||||||||
|
Merhaba. Ülkemizde tüm siyasilerin, halka attıkları anti-demokrasi dayağı üzerine bir yazı hazırlamaya çalıştım. Bir fıkra anlatacağım, bir ülkede padişah bir köprü yaptırır ve der ki, bu köprünün bir tarafından geçenlerden yüklü bir ücret alınsın, aradan zaman geçer, padişah vezire sorar , halktan şikayet var mı diye, vezir yok der, bu sefer padişah diğer taraftan geçenlerden de aynı yüklü ücret alınsın der, aradan zaman geçer, padişah yine sorar vezire , halktan şikayet var mı diye, vezir yok der, bunun üzerine padişah , köprünün ortasına güçlü kuvvetli bir adam konulsun, gelene geçene iyi bir dayak atsın der, ve aradan zaman geçer, padişah yine sorar , halktan şikayet var mı diye, vezir bu sefer der, padişahım halktan şikayet var, halk diyor ki, köprünün ortasına konulan bu adam çok hızlı dayak atamıyor, köprüde sıra oluyor, daha kuvvetli, daha iyi dayak atabilen birini daha köprünün ortasına koyabilirseniz daha iyi olur. Evet , ülkemizdeki tüm siyasetçiler, halka demokrasi diye yutturmaya çalıştıkları bu anti-demokrasi dayağını atıyorlar, halk da bunu kabullenmiş durumda, ee hadiste buyrulmuş, NASILSANIZ ÖYLE YÖNETİLİRSİNİZ. Tüm siyasi liderler milletvekilliği adaylarını belirlerken merkez yoklaması denen garabeti uyguluyorlar, böylece bu seçilenler milletvekili değil LİDERVEKİLİ oluyorlar, tüm siyasi liderler adayların belirlenmesi için , partilerin teşkilatlarında yapılacak ön seçimlere yanaşmıyorlar , neden acaba söylemeye gerek var mı , veya öncelikle milletvekilliği adaylarının ilk turda, halk tarafından seçileceği 2 turlu seçim yapılmasına yanaşmıyorlar, NEDEN, sanırım ABD’de bu sistem uygulanıyor. Bu gerçekleri tüm siyasi partilerin liderleri çok iyi biliyorlar ama halk bilmiyor, demokratik toplum örgütleri, akademisyenler, basın, medya organları, akil insanlar vesair demokrasinin sac ayakları olması gerekenler de, bu gerçekleri halka açıklamıyorlar, böylece kendi kendini kandırmaca sürüp gidiyor. Peki ne olacak bu durum, yazdığım gibi, demokratik toplum örgütleri, akademisyenler, basın, medya organları ve akil insanlar vesair demokrasinin sac ayaklarının bu gerçekleri halka açıklamaları lazım, niyetleri var mı, yok, niye yok , kendilerine sormak lazım elbette. Yahu arkadaş koca ülkede bir tek ben mi biliyorum ve açıklıyorum bu gerçekleri . Fatih Taner Vural / İnşaat ( Medeniyet – Civil ) Mühendisi / vuralfatihtaner@gmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © FATİH TANER VURAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |