Benim yaradılışımda fevkalade olan birşey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. - Atatürk |
|
||||||||||
|
‘….yı yapanlar insansa,insanlığımdan utanıyorum.’ Çok klişedir aslında,değil mi?Bir o kadar da anlamlıdır ama.Kişi,bu cümleyi bir yargıya atfederek,yapılan eylemle insani erdemler arasında bir bağ kurarak sarfeder.Bütün olarak okuduğumuzda bu cümlenin sahibinin gerçekten insana ait tüm erdemler konusunda eksiksiz olduğu izlenimi verir bize. Gerçekten böyle midir? Yoksa…biz kendi değer yargılarımızın izdüşümlerine göre mi değerlendiririz olayları?Sadece değer yargılarımız,dünyagörüşümüz,siyasi tercihlerimiz gibi değişken faktörler üzerinden mi yola çıkarız?Mesela,anne-bebek katliamı haberi bize insan olma utancını yaşatırken,diğer bazı durumlarda da utanır mıyız?’Bazı durumları’ sınıflamak mümkün müdür peki?İnsan olmaktan utanma duygusunu bize yaşatması gereken tek şey ‘CAN’ın kutsallığı mıdır? Bir tarafın zalim,birdiğer tarafın mazlum olduğu hangi bilgiye,hangi ölçüye göre değerlendirilmelidir? Her bir bireyin sahip olduğu değerlerin değişken olması bunun için bir mazeret midir gerçekten? Genel geçer erdemsizlik öğeleri hangileridir? Bu,öyle uzun bir konudur ki aslında hangi cepheden bakarsan bak her birinde farklı bir resim görürsün ve her bir sorunun cevabını daha çok merak edersin aslında. ‘Savunmasız bir hayvanın bacakları kesildiğinde de utanmış mıydın?’ ‘Fiziksel olarak gücü yettiği için bir erkek,kadını darp ettiğinde,utanmış mıydın?’ ‘İnsanların güvenini kazanarak elinde avucunda ne varsa veren ve neredeyse beş parasız ortada bırakılan insanları gördüğünde utanmış mıydın?’ ‘Sırf siyasi desteği olduğundan makam verilmek istenenler için ,layık olduğu makamdan indirilen insanları gördüğünde utanmış mıydın?’ Düşüncede, yukarıdaki örnekler doğrultusunda, tümüyle utanç hissetmeyebiliriz belki ama insan olmak ‘olumsuz bir duygu’ hissetmemizi gerektirir galiba. Peki ya biz kendi çevremizde sergilediğimiz davranışların erdemli olduğu bilgisine nereden ulaşırız?Erdemli:zalim olunmayan,kimseye zarar verilmeyen,karşımızdakileri incitmeyen…gibi. Bunun muhasebesini yapar mıyız hiç? Diyelim ki yaptık,bu hesabın yüzde kaçının sonunda insanlığımızdan utanırız? Bir cinayete şahit olmak kadar etkiler mi bizi kendi içimizde ve çevremizde yaşadıklarımız? Bir insanı hayal kırıklığına uğratmak da bir cinayet değil midir aslında? Beklentileri katletmiş olmaz mısın? Birini kayırma güdüsüyle karar verdiğin zaman? Adaleti katletmiş olmaz mısın? Sana değer vereni görmezden geldiğinde?Sevgiyi katletmiş olmaz mısın? Uğruna fedakarlık yapanı takdir etmediğinde?Emeği katletmiş olmaz mısın? Gönül bağın olan insanlarla arana anlamsız ve nedensiz uçurumları koyduğunda?Dostluğu katletmiş olmaz mısın? İnsan olduğumuzdan utanabilmemiz için, sadece maddi kayıplar mı gereklidir? Oysa insan olmak madde ile değil mana ile ilgilidir. Bir eşya kırıldığında onarmak ya da yenisiyle değiştirmek çok kolaydır. Ne de olsa o eşyanın hafızası ve duyguları yoktur,maddedir.Ya bir kalp kırıldığında?...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Semra Şenel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |