Bir ülke bağımsız olmadan, bağımsızlık da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau |
|
||||||||||
|
buraya eklemeyi uygun gördüm. Kaldı ki Nostradamus kehanetleri ile ilişkilendirilmiş bir yazı veya Nostradamus taraftarı kalan bir pozisyonda durmamak için. Hayatın yalanlar ve gerçekler üzerine kurulu olduğu bir dünyayı paylaşıyoruz.Doğrular doğrudur yanlışlarda yanlıştır. Fakat arada kalan bir diğer tartışma konusuda ne kadar doğru gerçektir ne kadar yanlış hayaldir.İnsanoğlunun her zaman olaylara bakış açısı farklı olmuştur.Bunu yaşadıkça anlayan daha iyi sentezleyen yine kendisi yani insanoğlu olmuştur.Birtakım doğrular yanlışlar karşısında hayal kalacak ve birtakım yanlışlarda gerçekler karşısında doğru olacaktır mozaik yapısallığın içinde. İnsan olarak bu doğrudur demek elbetteki yanlıştır diyenleri doğuracaktır ve yanlıştır demekte doğrudur diyenleri.Her iki kavramıda bir araya getirip düşünülecek olursa yaşanılan hayatın ne doğru nede yanlış bilgilerle donatıldığını anlamamıza yetecektir. En güzelide her iki karşıt düşüncede ortak tarafların bulunması yönünde yoğunlaşacaktır diye düşünüyorum. Abartılı bir hayat tarzının bizim gibi toplumlarda ayyuka çıkan haberleri hiçbir zaman araştırmaya yönelik teşvik edici unsuru bulunmamaktadır ne yazıkki.Araştıran bir toplum olamadığımız düşüncesi okumayan bir toplum olarak kimliğimizle bir şekil almaktadır.Şimdi medyamızın ve 11 Eylül 2001 tarihinde Amerikanın NewYork eyaletindeki ikiz kulelere yapılan saldırının Nostradamus bağlantılı olan yorumlara karşıt nitelikteki bir tez yazısının doğrumu yanlışmı ikilemine düşmeden şöyle düşünelim. Önemli olan yitirilen hayatların insanlığımıza kattığı değersizlikmi,yoksa unutulup gidilen her hayatın ardından kehanetlere inanıp dünyanın coğrafyasını değiştirebilmekmidir yaşayabilmek. Önemli olan barış ve sevginin avuçlarında büyüyecek olan gerçek insanlıktır.Bu insanlığı her yüzde ve her yürekte bulabilmek çok zordur. Sözde kehanetin yanlış tefsiri ve medya.. Bir kısım medya, ABD'deki terör şokunu Nostradamus'un yüzyıllar önceki bir kehanetine bağladı. Ancak bu kehanetin, yıllar önce ABD'de bir üniversite öğrencisinin, ''medyanın rayting kaygısı ile abarttığı Nostradamus'u ve kehanetlerini çürütmek'' konulu ödevinde yazdığı ''bir kehanet denemesi'' olduğu ortaya çıktı. Ögrenci kendi kehanetinin yorumunu da yapmakla kalmamış ve ''bakın bu kehanette eğer binlerce kehanetimden biri olsa yıllar sonra buna uyacak ya da uydurulacak bir olay yaşanacaktır'' demiş. İngilizce olarak yayınlanan kehanet şu: ''In the City of God there will be a great thunder, Two brothers torn apart by Chaos, while the fortress endures, the great leader will succumb'', ''The third big war will begin when the big city is burning'' Öncelikle bu kehanet Nostradamus'un kehaneti değil, Pensilvanya Üniversitesi'nde okuyan bir öğrencinin.. Nastradamus'un kehaneti olarak yayınlanan bölüm, bu öğrencinin ''http://www.ed.brocku.ca/~nmarshal/nostradamus.htm'' adresinde yayınlanan Nostradamus'u ve kehanetlerini çürütmek konulu ödevinden alınma.. Yapılan ikinci yanlış ise bu sahte kehanetin hatalı yorumlanması.. Garip olan başka bir konu da var. İMEDYA bu adresi tespit edip, haberleştirdiği saatlerde, bu ödev yayından kaldırıldı. Ancak bu sayfanın bir kopyası hala bizde. Dileyenler buraya tıklayıp sözkonusu ödevin orjinalini görebilir. Ödevi hazırlayan üniversite öğrencisi, yaptığı değerlendirme ile Nostradamus'u çürütüyor. Zira ödevinde ''Sonsuz maymun ile sonsuz daktiloyu yanyana koyun ve maymunlardan biri eninde sonunda Shakespeare'in şaheserlerinden birini yazacaktır'' diyor ve örnek olarakta ''Ben binlerce kehanetimden biri olarak şunu yazsam'' diyerek devam ediyor: ''In the City of God there will be a great thunder, Two brothers torn apart by Chaos, while the fortress endures, the great leader will succumb'', ''The third big war will begin when the big city is burning'' Olay bununla da kalmıyor. Kehaneti ciddiye alan uzmanlar bunu aşağıdaki gibi yorumlayarak New York'ta yaşanan terör saldırısına işaret etmediğini vurguluyorlar: ''Nostradamus kehanetlerinde 'Tanrının şehrinden' bahsediyor. Nostradamus Hristiyan background'u olan bir kahin olarak, kehanetlerinde her zaman İncil içerikli simgeler kullanmıştır. Tanrının şehri geleneksel olarak Jerusalem (Kudüs) olarak bilinmektedir kaldı ki Tanrı hep yeni ulus kurmak için seçtiği insanları bu 'yeni' Kudüs'e yollamıştır. İncil ve İncil'in tüm ayetleri buna İsa'nın tanığı da dahil; Tanrı'nın yeni hükümranlığının, Tanrı'nın şehri olan Yeni Kudüs'te olacağına işaret etmektedir.'' ''Two brothers torn apart by Chaos'' yani ''Kaosla birbirinden ayrılan 2 kardeş'' Bu cümledeki iki kardeş ise Müslüman ve Musevilerin soyunu aradığı Abraham'ın iki oğlu olan Isaac ve Ishmael olarak bilinirler. Nostradamus'un tüm kehanetleri Ortadoğu ile ilintilidir zira Tanrı'nın şehri yine Ortadoğu'daki Kudüs'tür. Yani asıl trajik olan öğrenci ödevinde bir kehanet uydurduktan sonra, analizini de yapıyor. Sonra da ekliyor: ''Şimdi bırakın bu kehanetim birkaç yıl yatsın ve göreceksiniz ki bu yada binlerce kehanetimden bir diğeri olarak 1990'lı yıllardan birinde gerçekleşecektir.'' Ve yine ''Televizyonlarda Nostradamus'un şov amaçlı kullanımının Nostra'yı olduğundan başka bir kimliğe büründürmekten başka birşey olmadığını ve bunun da tek nedeninin rating kazanmak olduğunu'' söylüyor. Nostradamus asla olayları birleştirmemiş... Nostradamus, kehanetleri içinde 3. Dünya Savaşı'nın tarihini 1999 olarak belirtiyor. Ve bu savaşın peşine nükleer kıyamet ve inanılmaz çapta bir ölüm ve yıkımın korkunç portresini çiziyor. ''Tanrılar insanlığın görmesini sağlayacaklar Büyük bir savaşın müellifi olduklarını Gökyüzü silahlarla roketlerden kurtulduğunda En büyük hasar sol yanı etkileyecek.'' Fırlatılan roketler... Herşeyden önemlisi dünya haritalarında sol tarafta yer alan Amerika dörtlükte sözü geçen sol yan olarak yorumlanır ve en büyük kaybı ve zararı bu ülkenin göreceği beklenir. Ancak başka bir dörtlük Amerika'nın sonunda yaklaşan savaştan zaferle çıkacağını belirtir. Bazı dörtlükler bu savaşın ABD ile Rusya arasında çıkacağı şeklinde yorumlanırken, bazıları ise savaşın Ortadoğu'da bir yerlerde üçüncü Deccal'dan kaynaklanan gerilimlerden çıkacağı şeklinde yorumlanıyor. Deccal için bilgi vermek gerekirse, Nostradamus'la fazla ilgilenmeyenler bile, ondan dünyaya korkunç zararlar verecek olan şeytanın müridi olarak söz etmiş olduğunu bilirler. Nostradamus yorumcularına göre ilk iki Deccal, iktidarlarını sağlamlaştırmak için sayılamayacak kadar çok insanı öldürmekten çekinmeyen, her ikisi de güç tutkunu kişiler olan Napolyon Bonaparte ile Adolf Hitler'di. Bazıları onun büyük bir kıyametin fünyesini ateşleyen kimliği belirsiz bir terörist olabileceği kanısına varırken, bazıları da onun nükleer silah çalma olasılığı üzerinde duruyor. Kimileri ise Deccal'in Komünist Çin'den yardım almış olabileceği yorumunu yapıyor. Üçüncü Dünya Savaşı'yla ilgili en dehşet verici dörtlüklerden birinde Nostradamus, dünyanın en kalabalık kentlerinden birinin yıkılışına kehanet eder. ''Gökyüzü 45 derecede yanacak. Ateş büyük New City'ye yaklaşıyor Hemen ardından dev, dağınık bir alev sıçrıyor Normanların kanıtını görmek istedikleri zaman.'' Çoğu kez bahsi geçen New City, New York ile bağdaştırıldı, ve New York 40 ila 45 derce enlemlerinde yer alıyor. Gel gelelim bu dörtlüğün başka yorumları da var. Son yorumlardan birinde bu kentin Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ın banliyösü olan ve 45 derece enlemde yer alan New Belgrad olduğu öne sürülüyor. ''Perişan olan yeni imparatorluk değişecek Kuzey kutbundan, Sicilya'dan Öyle bir bir bela gelecek ki Philip'e haraç verilen girişim zarar görecek.'' Sicilya ve Philip'e yapılan göndermeler savaşın bir Italyan adasından ya da İspanya'dan başlayacağı anlamına geliyor olabilir. Nostradamus kıyametin tetiğini çekecek olayın bu olabileceğine işaret ederek, gelecekte Akdeniz, özellikle İtalya'da yapılacak bir müslüman işgaline değinmiştir. Biz göremeyeceğiz ama Nostradamus'un kıyamet günü olarak belirlediği tarih 3797 yılı.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Birkan ASKAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |