Ülkemiz şartlarında bir insan bir günde on beş TL’ye doyuyormuş. O paraya ben üç gün karnımı doyuruyorum günü bir poğaça ile geçirmiş adamım diyen de oldu o ne öyle o paraya ben su bile içemiyorum diyen de... Benim hiç o kadar param olmadı diyen bile oldu. Gelir dağılımının bu denli adaletsiz dağıtıldığı ülkemizde bunlara pek de şaşırmamak gerek doğrusu. "Yine de şükür " bunu iki saatte yirmi bin bin TL alan birisinden duymuştum ayni birisi kanaatkar olun israf etmeyin israf haramdır Allah'ın Resulü üç hurmayla oruç tutardı. Siz de öyle yapın Allah katında takva sahibi olursunuz deyip bir ailenin bir aylık ihtiyacı olan yemeği bir öğünde yiyen birisiyle aynı. O birisi için de azami oranda çalışıp asgari oranda maaş alan işçi için de o işçinin bir aylık maaşını bir iftar(!) yemeğinde harcayan için de on beş. Bir aksam yemeğinde harcadığı paranın yüzde biri olmayan parayı filtre olarak verip tüm yıl boyunca yoksulluktan, açlıktan ölen çocukların, çocuklarımı ısıtamadım diye intihar eden annenin, neden intihar ediyorsun sorusuna "manavın önünden geçerken çocuklarımın gözünü kapatıyorum canı çeker, ister diye sen olsan yasamak ister misin?" diyen babanın varlığından haberdar olan ama pek umurunda olmayan insanların bayram sabahı yirmi beş çeşit kahvaltı masasında taze sıkılmış portakal suyunu yudumlarken "ayoll bu sene de fitremizi verdik Allah kabul eder umarım " deyip içleri huzurla dolan insanların içine sıç... rasın inşallah gerçek huzur.