Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine... |
|
||||||||||
|
Sevgi, öylesine güçlü bir değer ki bir damlası bile koskocaman dünya gölünü mayalamaya yeter. Zorlukları sevgiyle aşabilirsin, düşmanlıkları sevgiyle dostluğa dönüştürebilirsin. Sevgi, hem sevileni hem de seveni koruyucu bir kalkandır. Bu işlevi gerçekleştirmeyen duygunun sevgi olduğundan şüphe etmek gerekir. *** İnsanlar mutlu olmak mı istiyor, yoksa mutluluk mu arıyor? Eğer mutluluk arıyorlarsa buna erişmeleri belki de hiç mümkün olmayacaktır. Soyut bir hedefin peşinde koşarak ömürlerini heba edeceklerdir. Mutlu olmak istiyorlarsa bu her zaman için mümkündür. *** Evine ekmek götüremeyen bir insandan dürüst olmasını, ahlâklı bir kişi olmasını istemesine istersiniz de, o sizi ne kadar dinler, orası tartışma götürür doğrusu. *** Yanılsama da olsa bu hayatın hoş tarafları var. Hayattan yakınıp, ölümü bile isteyip de tekrar bu dünyaya gelmek istemeyen kaç kişi var? Ben etrafımda hiç göremedim de… *** İçsel değerlerini kaybeden kişi, kaybı oranında insanlıktan uzaklaşır ve hayvanlığa yaklaşır. Bazıları ise hayvanlığı bile geride bırakabilir. *** Yakınacağına hayatı anlamaya çalış. Hayat, bir deniz dalgasıdır. Bazen sahile yaklaşır, bazen de sahilden uzaklaşır. *** Şayet var olduğunun tam anlamıyla bilincine varırsan bundan hiçbir şeyden duyamayacağın bir mutluluk tadabilirsin. Bir düşünsene, bu devasa evrende var olan “varlık”ın bir parçasısın. *** sonbahar ruhumuza tatlı bir hüzün verir. Sararan yapraklar düşerken biz, onların ölümüne üzülürüz. Üzülmemeliyiz, çünkü bilmeliyiz ki bu ölüm gelecek doğumlar içindir. *** Yalnızlık şikâyet ettiğin kadar kötü bir şey değildir. Yalnızlığın tadını alıp da etrafında insan arayana hiç rastlamadım. Ama etrafındaki insanlardan usanıp da yalnızlığı arayanlarla sık sık karşılaştım. *** Kendin olmayı beceremezken başkası nasıl olacaksın? Yalnız kaldığında kendine de ki: “Maskeni çıkarabilirsin, çünkü şu an kendinle baş başasın.” *** Bilgiyi arama görevini bırakmak savaş alanını bırakmak kadar utanç vericidir. *** Doğa bizimle konuşur. Üstelik çok da yalın bir dili vardır. Doğanın dilini anlayabilmek için ona dikkatle bakmak yeterlidir. Doğa ana biz canlılara verdiği canı o gün geldiğinde mutlaka geri alacaktır. Sen zenginsin, sen kralsın diye düşünmez ve hiçbir canlıya bu konuda iltimas geçmez. *** Güçsüz adalet, güçlü suçlular yaratır. *** Cenaze töreninde ağlamaktan kendini helak etmiş olan kadını gösteren biri yanındaki bilge kişiye der ki: “Çok acı çektiği ağlamasından belli. Korkarım, bu ağlamaları ona zarar verecektir.” Bilgenin bu yargıya cevabı ise şöyledir: “Ağlatan acılardan değil, ağlatmayan acılardan kork. Çünkü gözyaşları bedenin koruyucusudur, savunma silahıdır.” *** Kahraman karşısındakine cesaret, korkak ise korku vermeye çalışır. Anlayacağın, kimde ne varsa, ancak onu verebilir. *** Tarihin her döneminde dogmatik zihniyet, aydınlığı boğmak istemiştir. Çünkü dogmatik düşünce, eleştiriyi sevmez. O nedenle de sorgulayan kafaları ya kopartır ya da hapishane ve zindanlarda çürütür. *** Her şeyi bilsen ne olur bilmesen ne olur; sen kendini bilmedikten sonra! *** Bineceğin geminin gösterişli olmasına değil, kaptanın tecrübesine bakmalısın. Tabii olağanüstü bir durumla karşılaştığında pişman olmak istemiyorsan! *** Ben insanın bir bedeni olduğunu biliyorum. Bunun yanı sıra bir ruhunun da olduğuna inanıyorum. Beden gün gelip öldüğünde ruh da ondan ayrılır. Ölen beden doğa kanunları gereği değişime uğrar yani çürür. Çürüyen de zamanla başka bir şeye dönüşür. İşin doğrusu doğa, değiştirdiğini de değiştirir ve bu süreç yani art arda sıralama sonsuza kadar devam eder gider. *** Felsefe ile uğraşan her kişinin karşısına çetin bir yol çıkar. Gerçeklere ulaşmak isteyen kişi bu çetin yolu aşacak cesareti kendisinde görmelidir. *** Soru sormayı bilmeyenden felsefe yapmasını da bekleyemeyiz. Bu arada şunu da söyleyeyim; bazıları sorduğu sorulara beklediği cevabı alamadığı için kızıyor. Oysa soru, bilinenin tekrarı için değil; bilinmeyenin öğrenilmesi için sorulur. *** İçgüdülerini yönetemeyen, onların esiri olan insanlar selin sürüklediği bir dal parçası gibidir. Nasıl ki dal parçasının kaderi sele bağlıysa onlarınki de içgüdülerine bağlıdır. *** Ben kendimi biliyordum, tanıyordum. Cehaletimin farkındaydım. Ama bazıları cehaletin pençesinde kıvrandıkları halde, bildiğini sandığı şeyleri gerçekte bilmediklerinin farkında değillerdi. Benim mücadelem onlarlaydı. *** Kahramanlık önce düşüncede başlar, sonra eylemde kendini gösterir. Düşüncelerimden dolayı, ben değil, ama onlar beni bir halk kahramanı olarak kabul ediyorlardı. *** Hüzün sonbahar gibidir. Ağaçlar yapraklarını döker, sonbahar biter. İnsan acılarını döker hüzün biter. Kuşlar göçüyorlar diye üzülme, çünkü seneye tekrar gelebilmek için göçmek zorundalar. Sokrat öteki dünyaya gitti diye de üzülme; çünkü başka Sokratlar gelmek için yola koyuldular bile. *** Hayat, oyunu hem oynayıp hem de yazmaz. Oynayan hayattır, yazan ise kendimiz. Üstelik hayat hatır gönül dinlemez, kişiyi mutlaka sorgular; hem de acımasızca. *** Hakikat silinemez, sadece biraz karartılabilir. O karartı da uzun ömürlü olamaz. Bir gün mutlaka hakikatin ışığı kendini gösterir. Hakikati anlamada, görmede rehberim bilgidir. Bu rehber, kişiyi er veya geç ama mutlaka hakikate ulaştırır. *** Cahilin sadece bilgisi eksik değildir; muhabbeti yavandır, sevgisi sığdır, dostluğu kısadır. *** Kişi daima kendi olmalıdır; kendini tanımalıdır. Bunun için kendinle konuş; hatta saatlerce sohbet et içindeki “ben” ile. Kendine soru sor, cevabını ver, eleştir; bazen öfkelen. Ama asla kendini aşağılama. *** Denize hayat veren gelgittir. Gelgitlerin seni korkutmasın. Hayat, yaşaması için herkesi çağırır, ancak sadece bir kere. Bu çağrıyı bazıları duyar, çağrıya uyar ve yaşar; bazıları duydukları halde duymazlığa gelirler, bazıları ise her bakımdan sağır oldukları için hiç duyamazlar. *** Ürün Açıklaması Kitabın Orjinal Adı : Sokrat ile Meraklı Eşek Arısı Yayınevi : P Kitap Yayıncılık Yazar : Ömer Faruk Hüsmüllü Kategori : Genel Konular - Diğer Piyasa Fiyatı : 15.00 TL ISBN No : 9786054543649 Sayfa Sayısı : 211 Boyutları : 13.50x21.00 Basım Tarihi : 201300 *** EDİTÖRDEN: Özgürce düşünmenin yolu "Felsefe" den nasibini almaktan geçer. Bu yolu deneyenler belli ölçüde düşünce gücünü artırarak hayata farklı bir biçimde bakabilirler. Bu gerçeklik temel alındığında "felsefe eğitimi " nin insan hayatındaki yeri ve önemi tartışılmazdır. İnsanoğlu çağlar boyu bu gerçeğin bilincinde " özgür düşünce " ye ulaşma çabası içindedir. Sokrat ile Meraklı Eşek Arısı " felsefe " nin değişik bir tatla sunulmuş biçimidir. Çağımızda yaşayan Sokrat'ı Meraklı Eşek Arısı sayesinde aramızda buluveririrz. Doğrulara ulaşmaktan çok düşünme yollarını gösteren bir anlayışla sizi felsefenin derinliklerine sürükleyiverir diyaloglar. Siz de konuyla ilgili düşünceler geliştirmeye başlarsınız. Kimi zaman Meraklı Eşek Arısı 'nın zekasına kimi zaman Sokrat'ın çelebice tutumuna hayran olursunuz. Anlatım öylesine doğaldır ki Felsefe ile iç içe olduğunuzu fark etmezsiniz bile. Okuyun "Sokrat ile Meraklı Eşek Arısı " nı. Özgür düşünceye bir adım daha yaklaşmış olacaksınız. Rasim Yıldız-Edebiyat Öğretmeni *** Eserin Video Tanıtım Filmi: https://www.youtube.com/watch?v=8y0zWDjBeHQ
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |