..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir klasik herkesin okumuş olmayı istediği ancak kimsenin okumayı istemediği eserdir. -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Başkaldırı > Günay Aktürk




24 Aralık 2014
Bize Yasak  
Günay Aktürk

:AAAH:

I

Bize özgürlük yasak, bize gülmek,
bize güneşe sırtımızı vermek!
Gezip görmek yasak bize!
Yeryüzünde tel örgüler, gökyüzünde barut kokusu!
Haykırsam hapis, sussam kölelik!
Cayır cayır yanmakta kardeşlik.
Karanlıkta kömürden de kara ateşin rengi.

Bize düşünmek yasak, bize düşlemek,
bize düş içinde düş görmek.
Yazıp çizmek yasak bize!
Bir tarafta kahpe pusu bir tarafta cellâtlar.
Söylesem cereyan yazsam teneşir!
Üçer beşer asılmakta insanlık!
Yeraltında kuşlardan da özgür ölüler şehri.

Gör ki tüm cihana musallat bunca kahpe kıyımlar.
Her yürek ayni hisle taşıyorken acıyı
Her vahşetin bir vatani var değil.
Bu dünyaya zulüm yayan zalim
kendi zulmüne kurban gitmeli mutlak.

II

Oysa sen, aman, diyorsun, aman!
Kendi bencilliğinde bin yaşasın her insan.
Zulme duyarsız zalime kör,
her vahşette biraz daha kayıtsız!
Ölüm yok mu her yaşamın sonunda?

Kaldır kafanı bir bak,
kimleri sokmakta simdi sana dokunmayan yılanlar?
Ya neden kaçarsın var gücünle gerçeklerden neden?
Sen görmesen de yaşanmayacak mı acılar
ve sen görmedikçe daha bir azmayacak mı zulüm?

Seni de bulacaklar bir gün,
sana da gelecek sıra.
Senin yurdunu yuvanı gösterip sana,
İste diyecekler, iste bak!
Caninin canında duyacaksın acıyı.
ve onlar gibi görmeye başladığın gün,
birde bakacaksın çocuklar aç,
Karda donmuş bebek cesetleri.

Günay Aktürk



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın başkaldırı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Asın Beni

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Zeynep'in Güncesi [Öykü]


Günay Aktürk kimdir?

Günay Aktürk, 1984 yılında Yozgat'ın Sorgun ilçesine bağlı Bahadın kasabasında dünyaya geldi. İlk şiirleri Bahadın ve Kaldıraç dergilerinde yayınlanmıştır. Sanata olan ilgisi henüz ortaokul sıralarındayken babası ozan İsmail sayesinde ortaya çıkmıştır. İlk şiirleri, yaşadığı bölgenin kültürüne bağlı olarak şekillenmiş olduğundan aşk dizeleri olarak ortaya çıkmıştır. Sıkı bir araştırmacı olan Aktürk, gerçekçiliğe olan açlığın da etkisiyle din araştırmalarına yönelmiş, Alevilikle İslam arasındaki bağı çözmeye çalışmıştır. Bir süre sonra ikisinin de apayrı dünyalara kapı araladığı kanısına varıp önce İslamdan, sonra da tüm dünya dinlerinden uzaklaşıp ateist bir düşünce benimsemiştir. Bütün bu süreç boyunca "sanatın ucubesi" olarak adlandırdığı arabesk türü aşk şiirlerinden uzaklaşarak deyiş türü şiirler yazmaya başlamıştır. Aşağıda verilen iki örnek bunlardan birkaçıdır. İlk Şiirleri, Yollar uzak umut bitmiş Çaresizlik cana yetmiş Yar gurbete gelin gitmiş Nasıl gülüp eğleneyim Gözüm yaşlı ahtım ile Karalıyım bahtım ile Yıkık viran tahtım ile Nasıl gülüp eyleneyim İkinci yeniler, Ne faniler gördüm ölüden farksız, Ne ölüler gördüm diriden farksız, Ne garipler gördüm ocaksız yurtsuz; Birde padişahı hanlar içinde. Günay'ım devranı seyre dalmışım, Kendimi âlemden uzak bulmuşum, Çok can'ı gurbette naçar görmüşüm; Şaşırmış yolunu dinler içinde. Bir gün bir yerde Osmanlı devletini eleştirdiği sırada tepkilere yol açmış ve eleştirisinin nedenini şöyle açıklamıştır; "Ben Osmanlı torunu muyum? Hayır! Ben Osmanlı tarafından katledilmiş bir halkın torunuyum", diyerek; dili, dini ve rengi ne olursa olsun daima sömürülen ve katledilen halklardan taraf olduğunu dile getirmiştir. Bir süre sonra dünya barışının sağlanmasının tek ve kaçınılmaz yolunun sosyalizm olduğunu görüp toplumsal şiirlereyönelmiştir. "Vurdular bir sabah kabadayıyı sokakta! Aldı vurdu dört yandan dört yöne bir mafya terörü. Karıştı ortalık. Saklandı çocuklar. Sokakta panzer, sokakta siren sesleri. Sokağa çıkmak yasak! Ve ben o yıllar sırf çocukları korumak için sokakta gördüm halkın direnişini. " 2014 yılının Kasım ayında, öldürülen bütün çocuklar nezdinde Berkin Elvan'a** adadığı şiir kitabı, "umudun Çocuğu" nu çıkartmıştır. Şiirleri dışında Hikayeleri ve bir de yayına hazırlanan romanı vardır. 2001 yılından beri Ankara'da yaşamaktadır.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Günay Aktürk , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.