..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Umutlarım her zaman gerçekleşmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Yazarlar ve Yapıtlar > Emrah KIZILKAYA




6 Ocak 2014
Elhan-ı Şita  
Genel İnceleme

Emrah KIZILKAYA


Cenab Şahabettin'in eseri olan Elhan-ı Şita'nın daha çok imgeleriyle alakalı kısa bir yazı.


:AHFA:
Elhan-ı Şita

Bu şiir, kar yağışının anlatıldığı ve sembolizmin tavan yaptığı bir şiirdir. Şair, bu doğa olayını kendi penceresinden anlatır. Kışın kara soğuğundan, açlıktan, sefillikten hiç bahsedilmemiş. O kar yağışını adeta gözümüzde canlandırarak bütün güzelliğiyle ortaya koymuştur.

Bu şiirin en çok dikkat çeken noktası, benzetmelerin şiirin geneline hâkim olmasıdır. Şiirin girişinde kar bir kuşa benzetilir. Karın kuşa benzetilmesindeki temel sebep olarak özgürlüğü gösterilebilir. Kuş özgürlüğü simgeler. Bu özgürlüğü sınırsızdır çünkü o istediği yere istediği zaman uçabilir. Gökyüzünde serbestçe bir kurala tabi olmadan uçmasıyla, karın sonsuz boşlukta aheste aheste yeryüzüne inmesi birbirine benzetilmiş olabilir. Başka bir yerde meleğin kanadının saçağına benzetilir. Burada karın, saflığı ve temizliği simgelenmiştir. Melek kanadının saçağı gibi saf ve durudur. Karlar beyaz çiçeklere benzetilir. Bu çiçekler güzel ve narindir. Kara toprağın üzerini örter. Kara toprak yeryüzündeki kötülüğü temsil eder. Saf olan kar kötülüğün merkezi olan kara toprağa inerek onu saflaştırır ve temizler. Sonlarda ise karı İlahi bir ezgi olarak tanımlıyor. Anlaşılan karın güzelliğini temaşa eden ve bu güzelliğe hayran olan şair, ALLAH’a hamd ediyor. Bu güzellik onu şükre götürüyor. Karlar ALLAH’ın güzelliğinin yeryüzüne küçücük bir yansımasıdır.(Bu güzelliği membaı şimdi ne kadar güzeldir.) bu nur görenleri ALLAH’a hamda götürür.

Şair karın güzelliği karşısında mest olur. Tabiki de bu doğa olayını kendi görmek istediği gibi görür. Kış mevsimi bilindiği üzere ölümün simgesidir. Melankolik ve hayattan kaçışa bu kadar meyilli olan şairin kurtuluşu ölümde görmesi yüksek bir ihtimaldir. Bu yüzden kış ve kar yağışı onda bu kadar güzel bir etki bırakmış olabilir ve bu sebeple karın kötü yönlerinden hiç mi hiç bahsetmez. Şair, şiirinde umudu da işlemiş olma ihtimali de yüksektir. Karın yağması demek yeryüzündeki çoğu bitkinin ölmesi demektir. Belki de kar yağışı vesilesiyle hayattaki bütün kötülükler pislikler yok olacaktır. Bahar gelince tekrar canlanacaklar. Böylece saf, temiz ve kirlenmemiş bir dünya yeniden doğacaktır. Belki de o güzel karların eriyip suları böyle güzel çiçeklerin bedeninde zuhur edecektir. Diğer bir düşüncem ise karın sadeliği temsil ediyor olmasıdır. Doğa ne kadar güzel de olsa karışıktır. Binbir çeşit ot, bitki ve çiçek türü vardır. Bir ormanın ağaçları bile aynı tür değil onlarca türün birleşiminden meydana gelmektedir. Doğa güzeldir ama içinde çok fazla çeşit barındırır. Kar yağınca heryer beyaz olur ve çoğu ağaçlar yapraklarını dökerler. Etraf bembeyaz olur. O karmaşıklık ve teferruat kaybolup beyazlığa bürünür.

Kanaatimce yazar burada sadeliğe dikkat çekiyor ve buna hayran oluyor.
Şiir genel manada, mükemmel bir tasvir ve çok güzel bir uyum içerisinde. Ayrıca şiir dinlendiğinde (gözlerin kapalı olma şartı ile) su gibi aktığını göreceksiniz. Dili biraz ağır ama seslerin uyumu sizi alıp götürecektir. Fikir ve yapı olarak güzel bir eser. Dilinin ağır olmasının eleştirilmesini de doğru bulmuyorum. Şiir insanı alıp bir yerlere götürmeli işte bu şiir tam olarak işlevini yapıyor. Eğer ille de saf dil, anlamadığım şiiri okumam diyorsanız ben size şimdiden roman ve öykü okuyuculuğu tavsiye ederim, şiir okuyuculuğu değil…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Emrah KIZILKAYA kimdir?

Beyazlar içinde kırmızı. . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Emrah KIZILKAYA, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.