24.05.2013
-I-
Burjuva Bıçağı


Büyük kelime
“ölüm”
küçük hayatlarında bizlerin
senin
benim
hepimizin….

oysa
ne de küçük
ölüm
burjuva sofralarında
seninki
benimki
bizlerinki….

Yok ekmek
yok zeytin…
sen var
ben var
biz var
sofralarında

sen
ben
biz
oysa
bir tutam kalori
ısıtan
burjuva bedenlerini

senden bir göz var
benden bir el
ondansa aşk
yaratıyoruz hayatı
burjuva aynalarına bakarak
defalarca
yeniden….

oysa burjuvalar
sinekler gibi üşüşüyor
sevdiğinin memelerine
ayaklarına dolanıyor
gözlerini kamaştırıyor

sen
sevdiğinin memelerine dokunurken
beraber yürürken caddelerde
bakarken aynı manzaraya
bir burjuvadır aranızdaki
benim yerime
senin yerine
ve bizim
hisseden
koşan
gören

bak!
elliyorum o memeleri
tıpkı onların söylediği gibi
bak!
çıkıyorum merdivenleri
tıpkı onların tembihlediği gibi
ve bak!
anlatıyorum gördüklerimi
tıpkı onların anlatmamı istedikleri gibi

Sonra
farkına varıyorum
o sofrada
ben
kanlı çatalların saplanmasını beklerken
yanımda sen
bir peynirin sulanması gibi
kanlanıyorsun yatağında
bizler
kırıntılarımızı bırakıyoruz dünyaya
ilk kapısına varırken
burjuva sindiriminin


ve haykırıyorum!

gerçek!
beni ikiye ayıran bir bıçak!

burjuva bıçağı!

-L-