İnsanların arasında yaşadığımız sürece, onları sevelim. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
Şiirler arasında gezerken en zorlandığım şey, ilişkili beyitleri bir arada yorumlamaktır. Edebiyat metinlerinin biribirine yakınlığı olanları yorumlamayı ve ayrı ayrı anlamlandırmayı da zorlaştırır.Bunun bilincinde biri olarak,farklı beyitlerin arasında gezmeyi, anlamayı deneyebiliriz.Aslında her bir beyit bir dünyadır.Bunu da biliyorum. Önce bir atasözü:”Adam, adamdır olmasa bir pulu/Eşek yine eşektir atlastan olsa çulu”. İnsanın değerinin parayla pulla ölçülemeyeceğini söyleyen bir öğüt toplamı. Adamın parası olmasa da, değer gören bir kişiliği varsa yeterlidir atalara sözüne göre.Günümüz de tersi mi ne?Azcık makamı ve parayı görenin yalakalığından geçilmiyor.Yaratılıştan görevi yük taşımak olan eşeğin de,en modern eğere vurulsa fıtraten eşek olduğuna vurgu yapılıyor.Günümüzdeyse,giyilen bir elbisenin imaj olduğu pazarlaması yapılıyor.Yani paranın, pulun ve eğerin değeri insanın değerinin önüne mi geçiyor ne? Hacı Bayram Veli bir beytinde: ”Hak Teala intikamın yine kul ile alır/Bilmeyen ilm-i ledünni,anı kul yaptı sanır.”der.İnsanoğlu günlük yaşamında bir sürü sıkıntıyla karşılaşır ya da kötülükler yapar.Fakat bunun cezasız kalacağını düşünür.İntikam sahibi olan Allah’tır. Allah’ın intikamıysa,doğal hukuk yoluyla veya kullarının eliyle olur.Ama çoğumuz bunu bir cinayet ya da kaza üzerinden somutlaştırarak anlarız.Oysa diyor Hacı Bayram Veli,keramet sahibi veliler bunun böyle olmadığını bilir diyor.Adaletin kul eliyle gerçekleşmesi,Allah’ın adaletinin yeryüzüne inmiş halidir.Yani gerçek laikliktir. Bir başka beyitte de,ölümün varoluşsal gerçeğine vurgu vardır:”Hangi güzel yüz ki, toprak olmadı/Hangi güzel göz ki,yere akmadı?”der üstat Bişr-i Hafi.Gerçekten her şey yalan ölüm gerçektir.Ocak ayı itibarıyla kaybettiğimiz değerli insanlara bakar mısınız?Hepsi birer değerdi.Ama olmadı.Ömr-ü Hak geldi.Güzel yüzlü insanlarımızın bir çoğu Rabbine kavuştu.Ağlayanlarının da gözyaşları yere akmadı mı?Ne yapabiliyoruz bu ölümler karşısında? Sadece salavat ve dua. Bir de dünyada yaşayıp da,yukarıdaki gerçekleri fark etmeyen cahil bir tayfa var. Bazıları da okumuş cahiller… Allah’ım niye bu ölümler isyanıyla takılan ruhsuz tayfa.Onlara da Necip Fazıl’ın güzel dizeleriyle cevap verelim:”Deryada sonsuzluğu zikretmeye ne zahmet /Al sana derya gibi sonsuz Karacaahmet”Ne diyor üstat;dünyada sonsuzluğu ve ölümsüzlüğü aramaya gerek yok.Karacaahmet mezarlığına baktığınız zaman;ölümlü hayatla,ölümsüz gerçeğin ilişkisini yine ölüm üzerinden anlarsınız diyor.Allah baki,insan fani demeye getiriyor üstat.Her şey üç beş dizeye sığdırılmıştır.Anlatım ne kadar yalın ve basit ,anlayana. İbn-i Kemal’in sevdiğim bir beytinde de buna benzer bir akıbet ve sonuç vurgusu vardır.”Kısmetindir seni gezdiren yer yer seni /Arşa çıksan akıbet yer, yer seni” Şair burada yer yer kelimeleriyle çok güzel oynuyor. O konumuz dışında olduğu için geçiyoruz. Senin bahtın iyiyse ve birazcık kaderinde nasip varsa, ayağın dolaşmadan dünyayı ve güzelliklerini yaşarsın. Eğer akıbetin-akb kökünden kelime;insanların davranışları sonucunda dünya ve ahrette karşılaşacakları sonuçtur-iyi ve iyi işler yaptıysan,sonuçta gelir seni bulur diyor şair.Eğer kötü şeyler de yaptıysan,arşa ya da gökyüzüne çıksan da seni bulur diyor.Seçtiğim tüm dizelerdeki gibi kötülüğün ve iyiliğin karşılıksız kalmayacağı fikri savunuluyor. Beş güzel beyit ve beş güzel hakikat vurgusu. Onun için yaşasın adalet diyorum. Doğru yoldan ve hakikatten ayrılmayalım diyorum.Para,pul,şan,şöhret,koltuk bunlar insanların maması.Bunların hepsinin imtihanlarımız olduğunu unutmayalım.Onlara taparak,kişiliğimizin yerlere düşmesine neden olmayalım.Dünya fani,hakikat baki.Güzel bir derviş şiiriyle şafi niyetine bitirelim.Dostça kalın,sağlıkla kalın. Aşkın Odu Ciğerimi * Aşkın odu ciğerimi Yaka geldi yaka gider Garip başım bu sevdayı Çeke geldi çeke gider * Firkat kar etti canıma Gelsin aşıklar yanıma Aşk zencirin dost boynuma Taka geldi taka gider * Bülbül eder zar ü efgan Aşk oduna yandı bu can Benim gönülcüğüm hemen Hak'tan geldi Hakk'a gider * Arifler durur sözüne Gayri görünmez gözüne Eşrefoğlu yar yüzüne Baka geldi baka gider... Eşrefoğlu Rumi
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İsa Çolaker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |