Yalnızca sevgiyi öğret, çünkü sen osun. -Anonim |
|
||||||||||
|
İnsanlığın her geçen gün daha mutlu olacağına olan inanç dünyanın her bir köşesinde yaşanan acıların darbeleriyle yerle bir oldu. Kalbin iktidarına karşı isyan başlatarak bağımsızlığını kazanan aklın prangalara vurulma zamanıdır. Siz delisiniz aklınızla düşündüğünüzü söylüyorsunuz hâlbuki biz kalbimizle düşünüyoruz diyen Kızılderili şefinin sözümona ilkelliğine geri dönme vaktidir. İnsanoğlunun son iki yüzyıllık macerasının bedelini, inanç, etnisite veya coğrafya ayrımı yapmaksızın insanlığın bizden önceki neslini temsil edenler çok ağır bir şekilde ödedi. İnsanlık nefsine yenik düştü. İyi insanlar, mücadeleyi kaybetmiş olmanın hüznü, yaşadıkları vahşetin acısıyla insanlığa olan inançlarını kaybederek ölüp gittiler. Ancak bu mahzunlar ordusunun şerefli mücadelesinin kendinden sonra gelen bütün iyi insanlara verdiği ilham, yeni bir medeniyetin inşasını mümkün kılacaktır. Galip Erdem’in “Yenildik dediğiniz zaman değil yorulduk dediğiniz zaman yıkılırsınız” bir fener gibi bütün iyi insanların yolunu aydınlatacaktır. Stefan Zweıg, “Dünün Dünyası” ismiyle yayımladığı anılarının önsözünde şöyle der: “Zamanın tünelinde aklın en korkunç yenilgisine ve vahşetin en acımasız zaferine kendi isteğim dışında tanık oldum; bizim neslimiz dışında başka hiçbir nesil, - bunu söylerken kesinlikle gurur değil, utanç duyuyorum- öylesi yüksek manevi değerlerden böylesi bir ahlaki gerilemeye kesinlikle maruz kalmamıştır. Sakallarımın çıkmaya başladığı günden ağarmaya başladığı güne kadar geçen o kısacık yarım yüzyıl içinde, köklü değişimler ve dönüşümler bakımından, eskiden olsa on insan neslinin yaşayabileceğinden çok daha fazla şey yaşamıştır ve her birimiz de aynı şeyi hissetmişizdir: Çok fazla” Evet, insanlık çok fazla şey yaşadı. Batı aklının insanlığa çizdiği yol haritasına alternatif bir harita insanlığa sunulamadı. Suçluyuz. Bu suç, bizleri modernizm adına yapılan vahşetin, yaşanan acıların sorumlularından biri yapabilecek kadar büyük bir suçtur. Bu suçluluk psikolojisinin bataklığına saplanmadan ama ondan dersler alarak Mevlana’nın dediği gibi: Her gün bir yerden göçmek ne iyi, Bulanmadan donmadan akmak ne hoş... Dünle beraber gitti cancağazım ne varsa düne ait, Şimdi yeni şeyler söylemek lazım. Ne mi yapacağız: Geçmişle kin biriktirmeden yüzleşeceğiz… Kin ki intikam gerektirir. İntikam peşinde olmayacağız. Hiç kimseyle kan davası gütmeyecek, hayatımıza intikam yeminlerinin eşlik etmesine müsaade etmeyeceğiz. Geçmişimizi temizlemek adına kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapılmaksızın işlenen cinayetlere meşruiyet kazandırmak için gerekçeler aramayacağız. Yaşanan acıları külle harmanlamak yerine siyasi bir ahlaksızlıkla oy devşirme aracı olarak kullanmayacağız. Dile getirmek bile acıyı hafifletir. Samimiyet sınavına tabi tutmadan, insanların, acılarını dillendirmelerine müsaade edeceğiz. Hepsinden önemlisi Allah’ın günahkâr kullarına açık bıraktığı tövbe kapısını bizler, insanları yine samimiyet sınavına tabi tutmadan kapatma gayreti içerisinde olmayacağız. Bugün dünle yüzleşirken zalimin de katilin de geçmişiyle yüzleşmeye hakkı vardır. Yüzleşmelerine müsaade edeceğiz. Bu arada, mağdur ve mahzun olmanın verdiği rahatlıkla “suçsuzluk” sorumsuzluğuna düşmeden kendimizle de yüzleşeceğiz. Yüzleşme; sadece zalimin “Ne yaptık?” sorusunun cevap aramasıyla olmaz. Mazlumun “Ne yapmadık?” sorusuyla yüzleşmesi de en az diğeri kadar önemlidir. Çünkü her çağ kendi zalimini üretir doğal olarak tarihin tekerrür etmemesi için mazlumun mazlumluğu bir meslek haline getirmemesi gerekir. Satre’ın söylediği gibi “İnsanlar sadece yaptıklarından değil yapamadıklarından da sorumludur.”
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © FATİH YALÇIN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |