640K bellek herkese yetmelidir. -Bill Gates, 1981 |
|
||||||||||
|
Kıskanmak için niçin başkaları ile onları aldatmasını beklerler ? Sanal dünyaya sarılan onca kadın, gerçek dünyada nazik, centilmen, hoşgörülü ve kültürlü olmayan nice erkeğin, orada sihirli bir şekilde çoğaldığını farketti. Bu, onların saatlerce bilgisayarın karşısında geçireceği zamanı unutmasına ve her mailin düşünülerek, tartılarak cevap verilmesine dayanan, meraklı bir bekleyişe neden oldu. Peki gerçekte pek anlaşamayan, geçimsizlik yaşayan nice çiftin, tesadüfen sanal ortamda birbirleri ile sıkı dost, iyi bir aşık olduklarına inanabilir misiniz ? Bu insanların birbirlerine katlanma derecelerinin, ancak uzakta oldukları zaman artmasına işaret etmektedir. Umut yarın beklenilense, bugün yaşanan hep umut değil mi? Yanıbaşımızdaki sevdiğimizin, aslında gerçekte aradığımız kişi olduğuna inanmak zor olmasa gerek. Sadece biraz daha alaka ve özenle halledilebilecek, onca yaşamı göz göre göre düşeceği uçurumun kıyılarından döndürecek olan yine onlar. Boşanmaların, yarıya yakın bir yüzdesinin, evlenmenin ilk beş yılı olmasının sebebi ise, sihirli kişinin o olmadığının anlaşılmasıdır. Düşünülmeden sarfedilen kelimeler, özür dilemekten hoşlanmayan bir nesil bu oranı gitgide artırmaktadır. Hayat özgür iradeler için çoklu bulmacalarla dolu. Bazen yukarıdan aşağı tuttu zannediyorsun, ama bir bakıyorsun ki sağdan sola tutmamış. Empati yaparak, cinsel tercihleri ve kimlikleri ortadan kaldırarak karşıdakini irdelemek ,deja vu ya gerek kalmadan bu dünyada zaman kazanmanı sağlıyor. Ne de olsa ne yaşarsak yaşayalım, belli bir zaman diliminde yaşayacağız. İyi veya kötü,dolu dolu veya boş. Ama aşk bence hayatta en çok zaman harcanan ve çoğu için de boşa zaman geçirilen bir mesai durumuna düşüyor. Kadın ve erkek iki farklı insan olabilir. Literatürde sembolleri bile belirlenmiş. Yaratılmış olan aidiyetlerin, sosyal ortamda yıkılması zor neredeyse, imkansızdır. Ancak, aile ortamında bu kavramların sinsi sinsi dolaşmaması, özellikle eşlerin de yoğun olarak çalıştığı bir ortamda sıfırlanması gerekmektedir. Kavramlar, sizi alışılmış kalıpların içine sokar. Bunun, belki çoğunlukla karşılaşılan problemlere kolaylık getirebileceğini düşünenleriniz vardır. Ama en ufak bir değişiklikte alt üst eder. Halbuki, kadının bir vidayı sıkmak için erkeğini beklemediği, erkeğin biberonu çocuğa vermek için, kadının onu yıkamasını beklemediği durumlar, çok basit gibi görünse de yaraların daha da derinleşmemesine, en azından çoğu geçim sıkıntısından kaynaklanan sorunların daha kolay atlatılmasına yardımcı olacaktır. Sonuç, kırmak ve yıkmak olduğu zaman, dünya kendini kaptırır. Dikkat edin! Amaç yapmak ve tamir etmekse zaman daha ağır işler. İlişkilerin cama benzemesi, onların hem sağlamlığını artırmakta, hem de kırılganlığını kolaylaştırmaktadır. Bu ters açıları, lehinize çevirmek sizin hayata bakış açınızla ilgilidir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Aysun Güven, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |