Nazı işlemiş ateş suya renk ahenk diye.
Ellerinin ıtırı sızmış demin özüne.
İncelik ve zarafet çaya senden hediye.
Işıl ışıl dupduru nispet eder gözüne.


Naz süzülüp incelmiş bir masal takviminde.
Gamzenin berraklığı dudaklara dokunmuş.
Güzelliğin okunmuş albeninin iminde.
Periler saçlarına bir gül hayal sokunmuş.


Peri masallarına girizgâh olmuş zaman.
Leyla’nın mürüvveti ötelenmiş şimdilik.
Bardağın sevincine kilitlenmiş iken an.
Demliğin rüyasını dudak hayra yormuş ilk.


Çözülmüş albenisi suyun bardak içine.
Buğusunda hayaller Kafdağı’na yol almış.
Has çay mı içeceksin gerek yok gitme Çin’e.
Uzakların gizemi naz kokulu masalmış.


Kucaklaşmış renk ahenk bardağın kucağında.
Billur bir dünya kurmuş imeceyle su ateş.
Ve tütsülenmiş hasret muhabbet ocağında.
Hasret münhanileri yürek ağrısına eş…
Ankara, 30.05.2012 İ.K