Güzellik her yerde karşılaşılan bir konuktur. -Goethe |
|
||||||||||
|
Sosyal planda düşünmenin hem büyük bir güç olarak saygı görmesinin, hem de büyük bir suç addedilmesinin nedeni, bilginin her yönüne sirayet etmiş olan bu diyalektik yanıdır. Eleştiri, bir düşünme biçimi olarak bilginin yeterliliğini sınar. Kuşkusuz bu sınama, öznenin kendisinden başlayacak, nesnenin çözümlenmesiyle devam edecek ve tekrar öznenin kendisinde son bulacaktır. Bu da önceki bilgi ve deneyimin, şimdiki bilgi ve deneyimle çatıştırılması değil, pratikte gerçekleşmekte olan çatışmanın çözümlemesi olacaktır. Bu açıdan öze yönelmemiş hiçbir eleştiri bilgiye ulaşmaz, düşünceyi etkilemez. Aynı şekilde öz ile onu çevreleyen maddi dünyanın ilişkisi de çözümlenmelidir. Bunlar yapılmadan nesne bir görüngü olarak kabul edilir, algılarımız hiçbir bir tutarlı kavramla bilgiye dönüşmez. Böylece her yeni görüngüyü eski kavram ve bilgimizle kavrarız. Olası her farkı yadırgar ve ona karşı dururuz. Sanat eserinin çözümlenmesi tartışmasına dahil olmak pahasına ifade edecek olursak, sanatçının sanat ve maddi dünya karşısında, sanat izleyicisinin sanat eseri ve sanatçı karşısında bir bilgi ve deneyim taşıması kaçınılmazdır. Sanat eseri bir haz nesnesi olduğu kadar, bu hazzı yaratacak bir bilgi nesnesidir de. Haz, salt eserin kendisinden değil, onu bir haz nesnesi olarak ele alan öznenin bilmesinden de kaynaklanır. Bu bilgi, nesnenin fiziki-maddi bilgisi olarak değil, nesnenin yaratıcısının, sanat dalının, yerel/evrensel sanat tarihinin, içeriğinin vb. nesnenin özü ile maddi dünya arasındaki ilişkinin de bilgisidir. Kaldı ki bu aynı zamanda kavramlar bağlamında olmasa da, imgeler ve semboller bağlamında sanatsal bir dil bilmeyi de gerektirir. Estetik nesne karşısında duyulan haz, edinilen fikir; bilgi ve deneyimimizin bir tür sınama faaliyeti olarak ortaya çıkar. Bu sınama faaliyeti bilinçli ve sistematik olarak gerçekleşirse, yani izlemenin eleştirel yanı da kullanılırsa, estetik nesne karşısındaki duyum ve algıda nitelik yönünden değişiklik meydana gelir. Bu yüzden bir estetik nesnenin (diyelim ki bir klasik romanın) zamanla değeri artmaz ya da azalmazken, sanat izleyicisinin kişiliğinde, bulunduğu yer şaşırtıcı bir şekilde değişebilir. Bu açıdan, estetik nesneye bilgi nesnesi olarak yaklaşmakla, haz nesnesi olarak yaklaşmak birbirinden ayrı düşünülemez. Karmaşık gibi görünse de, nesnenin bilinen halinin bozulup, bambaşka bir nesne haline dönüştürülmesi, ama kendisinden başka bir şeyi temsil etmesi, nesnenin karşısındaki özne için bu iki yönüyle yaklaştığında sorun olmaktan çıkar. (Meşhur bir örnek vermek gerekirse; bir nesne olarak ele alınan bir taşın, yontularak bir insana dönüştürülmesi işinde taş, taş olarak kalmaya devam ederken, özne için o artık Davut Heykeli’ne dönüşerek bambaşka bir bilgi ve haz nesnesi haline gelir. ) Sanatın bilgi ve düşünce ile olan bağı o kadar sıkıdır ki, büyük sanatsal hareketler, büyük düşünce atılımlarıyla aynı zamanlarda ortaya çıkmışlardır. Bu da bilgi ve düşüncenin, onu ortaya çıkardığı maddi dünya ile olan diyalektik ilişkisinin bir sonucudur. Sanat ve sanat izleyicisi, kendi bilme alanlarını genişlettikçe insanlığın kültürel birikimi de artmaktadır. Bilme alanını genişletmenin bir yolu pratikken, diğer bir yolu da eleştiridir. Öyleyse, eleştiriden korkmak düşünceden korkmaktır. Düşünceden korkmak, bilgiden korkmaktır. Bu zincir giderek maddi dünyadan ve insan pratiğinden korkulduğu anlamının çıkmasına neden olur. Bu şekilde ne bilim yapılabilir, ne de sanat!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman Volkan Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |