..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Tarihe Yön Verenler > Uğurcan Türkoğlu




29 Haziran 2011
Hilafet ve Sonrası  
Müslümanlıkta ekmeğini yediğin adama ihanet var mı ?

Uğurcan Türkoğlu


Sizlere bu yazıda Atatürk ve onu sevmeyenleri anlatacağım.


:AHCF:
Atatürk'ü hepimiz savaşlarından tanırız. Birinci İnönü Savaşı , Sakarya Meydan Muharebesi, Büyük Taarruz vesaire. Peki hiç devrimlerini düşündünüz mü ? Tamam savaşları kazanıp bağımsızlığımızı sağladı bu büyük devrim. Peki hiç Lozan ve sonrasına baktınız mı ? İsmet İNÖNÜ'nün Lozan'daki kararlı tavrı ve sonraki senelerde başlayan devrim süreci... Lozan'dan başlayalım isterseniz.
Lozan'da rakiplerimiz çetin diplomatlardı. Hele Lord Curzon...
Daha başlar başlamaz eşitlik olmayacağı anlaşılmıştı. Lord Curzon konuşma yapacaktı fakat İsmet Paşa yapmayacaktı. İsmet Paşa da hemen itiraz etti ve konferansın açılacağı gün beklenmedik şekilde konuşma yaptı. Bütün gazeteciler şaşkındı. Bir Türk ne cürretle konuşma yapabiliyordu ki ? Kimdi bu Türkler ?
Konferans görüşmeleri gerçekten çok zorlu geçiyordu. İsmet Paşa hakkını aramak için diretiyor Lord Curzon ve tayfası da üstün görüyorlardı kendilerini. Halbuki savaştan mağlup çıkan onlardı . En büyük sorun da borçlar konusunda idi. Lord Curzon İsmet Paşa ve ekibini de teslimiyetçi zannetmişti. Ondan çok rahattı. Ama konferans başlayınca böyle olmadığını gördü. İsmet İNÖNÜ sinirlenip Türkiye'ye döndü. Çünkü hakkımızı yiyorlardı. Derhal savaş hazırlıklarına başlandı. Ve TBMM'deki yobazlar laf yapmaya başladılar . İsmet Paşa beceremedi diye falan filan. Ama sonradan tekrar konferansa çağrıldılar ve barış görüşmeleri tamamlandı. Artık Türkiye'nin önünde parlak bir süreç vardı. Atatürk'e olan nefret 29 Ekim 1923 günü başladı, 03.03.1924'te iyice depreşti . Gelin hatırlayalım bu iki tarihte neler olmuştu ?
29 Ekim'de hepimizin bildiği gibi Cumhuriyet ilan edildi. Ama bu bir cümleyle anlatılacak bir şey değildi. Bu eşsiz bir olaydı. Dünyanın en büyük devrimcisi olma yolunda ilerliyordu Ata'mız. Ama bazıları karşı çıkıyordu. Kimdi onlar ? Gelenekçi, teslimiyetçi, din istismarcısı yobazlar tabiikide. Neden peki ? Eşit yaşam mutlu eder mi onları ? İlla birisi üstün olacak. İlla şeriat olacak. 03.03.1924'te ne oldu peki ? Hilafet kaldırıldı. İşte bu iki kelimelik cümleye dikkat.. Hilafet kaldırıldı. Ne demek peki bu ? Hilafet demek çürümüş, eskimiş, artık hiçbir işe yaramayan, din ile devlet işlerinin ayrılması demek.. Laiklik demek... Peki bundan yobazlar ne anlam çıkardı? "Atatürk dinsizdir!" "Atatürk İslam düşmanıdır!" Atatürk hepinizden daha çok Müslümandı ! Çünkü peygamber efendimizin mezarını kurtaran bizzat kendisidir !
Derken harf devrimi yapıldı. Yobazlar itirazda yine. Niye böyle oluyor diyorlar. Çünkü okuma oranı artsın diye ! Eskiden kadınların okutulmadığı, evden bile çıkarılmadığı bir ülke istiyorlardı ! Ama Atatürk müsaade etmedi. Devrimlerine sahip çıkılacağını sanıyordu. Harf inkılabından önce ve sonra bir çok devrim oldu. Şapka Kanunu, Medeni Kanun, ve daha bir çok devrim. Peki şimdi ne durumdayız ? 2002'den sonra ben Atatürkçülük'ten umudumu kestim. Niye ? Çünkü o zamanki zihniyet(zihniyet demeye bile bin şahit ister ) yeniden başa gelmişti. Nedir bu zihniyet ? Gericilik, irtica bağımlılığı.. Yeniliğe kapanmak... Sadece din (o da siyasete alet edilenlerden yani sahte olanlardan) . Yani şeriat... Daha iktidar olmadan Atatürk'e dil uzatıyorlardı , laikliğe, demokrasiye dil uzatıyorlardı ama iktidar oldular! Bu kadar mı arayış içindeydiniz ? Bu kadar mı haindiniz ? Bu kadar mı nefret ediyordunuz o yüce insandan ? Arap ümmetini övmek, Arapçı olmak bu kadar mı hoşunuza gidiyordu ? Türklüğünüzden bu kadar mı utanç duyuyordunuz ? Atatürk'e laf edenler ortaya çıkmazken birdenbire çoğalmaya başladı. Yoksa Tayyip'in "herkes üç çocuk yapsın" lafından sonra mı oldu bu olay? Herkes üç çocuk yapsın ki Atatürk'ten nefret edenler daha fazla olsun değil mi Tayyip Bey ? Ama bizim Atatürk'ü sevmemizden rahatsız oluyorsun değil mi ? İyi sevindim çünkü daha çoook rahatsız olacaksın çoook !
O din istismarcılarına , yobazlara, şeriatçılara, gelenekçi ve teslimiyetçilere Neyzen TEVFİK'in Be Hey Dürzü şiiri , Aziz NESİN ve Mustafa Kemal ATATÜRK'ün o eşsiz sözlerinden birer tane paylaşarak seslenmek istiyorum :
"Be Hey Dürzü

Ne ararsin TANRI ile aramda!...
Sen kimsin ki orucumu sorarsin?
Hakikaten gözün yoksa haramda
Basi açiga niye türban sorarsin?

Raki, sarap içiyorsam sana ne.
Yoksa sana bir zararim, içerim.
Ikimiz de gelsek kildan köprüye,
Ben dürüstsem sarhosken de geçerim

Esir iken mümkün müdür ibadet?
Yatip kalkip ATATÜRK'e dua et.
Senin gibi dürzülerin yüzünden,
Dininden de soguyacak bu millet

Isgaldeki hali sakin unutma.
ATATÜRK'e dil uzatma sebepsiz.
Sen anandan yine çikardin amma
Baban kimdi bilemezdin serefsiz.

Neyzen TEVFİK

"Ne mutlu Türk'üm diyene ! " Mustafa Kemal ATATÜRK
"%60'ımız ne yazık ki aptalmış !" Aziz NESİN

İyi bir olay değil mi yüzde altmıştan yüzde elliye düşmek ? Haydi hayırlısı...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Türkiye'de Siyaset [Eleştiri]


Uğurcan Türkoğlu kimdir?

Hatay ilinin İskenderun ilçesinde yaşamaktayım. 16 yaşındayım. Lise 3'e geçtim.

Etkilendiği Yazarlar:
Turgut Özakman


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Uğurcan Türkoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.