23.12.2006 23:22:35
|
ESİNCE |
| |
"tekerlegin gobegini otuz cubuk bolusur ortadaki deliktir onu yararli kilan bir testi yaparsin camurdan icindeki bosluktur onu yararli kilan pencereler'kapilar oyarsin odaya oyuklardir onu yararli kilan"
tao te ching
dunyaya yeniden merhaba... bir hayata kac hayat sigar bilinmez.... kac kez olup kac kez dogar insan?
"sen elmayi seviyorsun diye-elmaninda seni sevmesi sartmi "der ya nazim usta....
benim elmayi sevme sartim onun beni sevmesi degil ki.... sevgi bana dair bir seydir... elma beni sevse de sevmese de ben elmayi seviyorum..... |
|
27.08.2006 17:29:49
|
ESİNCE |
| |
yorgunum...anlamını yitiren her harf kadar da sahipsiz üstelik... |
|
26.08.2006 18:21:44
|
ESİNCE |
| |
bir avuç hayal, nafile umutlar gibi akıp gitti hayatımızdan...
parça ve bölüktü ...
kırık bir camdan bakar gibi baktık...
tüm yalanlar gibi inandık onada...
kırılma noktasını çoktan aşmıştık...
vazgeçilmiş ve tuz-buzken herşey
daha fazla kırılamadık...
|
|
21.08.2006 12:25:36
|
ESİNCE |
| |
neden her oyunda sobelenen hep benim...saklanacak bir köşe bulamayan...açık olmayı,açıkta kalmayı marifet bildim... oysa...değilmiş...oyunlar farklı kurallarla oynanıyormuş meğer ... |
|
06.08.2006 15:11:08
|
ESİNCE |
| |
ve.....
hos kal...hoscakal Istanbul... |
|
06.08.2006 01:20:55
|
ESİNCE |
| |
"pi" sayısıydık oysa...
çapımızı mı bilemedik ki
alanımızı belirleyemedik...
gibi alakasız bir denklem içinden
sıyrılıp...
şimdi artık:
kimsesiz bu şehirden gitmek lazım...
anıları toplayıp bir valize
yeni bir kimsesizliğe yol almak lazım...
|
|
05.08.2006 22:35:20
|
ESİNCE |
| |
konuşuyorduk...dedik ki:hayat ne garip...diyelim ki x kişi, bir ulaşılmazın peşindeyken, aynı zamanda başkalarının ulaşılmazı oluyor...onun tek değeri kendi ulaşılmazıyken, o ona ulaşamayanların değeri oluyor...garip bir denklem gibi...garip bir köşe kapmaca gibi...yakalanırsan sobeleneceksin ve oyun bitecek sanki...
olur ya; bazen denk geliyor, x ve y kişinin yolları kesişiyor,her ikisi de ulaşılan olmak istiyor...düşler...hayaller...hiç bitmesinler...ama bitiyor...en çok da hiç bitmesin istenen bitiyor...
hep mi böyle?aslolan ve değerli kılan ulaşmak çabası mı? |
|
04.08.2006 16:34:04
|
ESİNCE |
| |
her yeni günde:
bugün de varım diyebilmek...
yaşadığını duyumsayabilmek...
yaşadığına dair bir iz bırakabilmek...
yaşadıklarımızın bizde bir iz bırakabilmesi...
ve günün sonunda
ertelemesiz...
keşkesiz...
iyi ki yaşadım diyebilmek illaki... |
|
04.08.2006 15:03:23
|
ESİNCE |
| |
adanmış bir bekleyiştir bazen hayat
beklersiniz... beklenenin gelmeyeceğini gelemeyeceğini bilirsiniz oysa... yine de beklersiniz...
bir meltemin teninizi okşayışı olur kimi zaman bazen bir martı çığlığında duyarsınız sesini...
bir fotoğrafın gülüşünden öper özlem... e hali geceler avuntusu olur en yalın gecelerin
bir fener yanar uzak diyarlar aydınlanır ışığında...
beklersiniz... gelmeyeceğini... gelemeyeceğini bile bile...
esin ardıç |
|
|
YAŞAMAYA DAİR
1
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
......
Nazım'ın dizelerinde bulurum yaşam anlayışımı biraz.Çoğunlukla kendi içimedir yolculuklarım...
|
|