Nuran Bulak

Film İzliyoruz 3 Yaşındaki Çocukla

Film izliyoruz 3 yaşındaki çocukla, bana bu anılar eşlik ediyor...
Zaman ne çok geçmiş diye düşünüyorum ne çok yaşamışım, ne çok yaş almışım ve ne çabuk geçmiş ve ne büyük bir hızla..

Baharın ortasında bir bahar yorgunluğu gibi çöktün içime. Ben yoğunluk dahi nedir bilmediğim için yorgunluk yaşamakta

Gelişin Gibiydi Gidişin

Şarkıcı mı inatçı ben mi anlamaya çalışıyorum. Dakikalar geçiyor, dışarıdaki ayak sesi kalbimin sesine yenik düşüyor. Öne eğilmiş başı tutup kaldırmaya cesaret dahi edemiyorum. Susmaya yüz tutmuş dilin çözülmesini beklemenin faydası yok anlıyorum.

Seni Yine Hep Çok Çok Seveceğim

Keşke kalbimin bir dili olsaydı da benim anlatmak istediklerimi o anlatsaydı. Dilime, yüreğime o tercüman olsaydı. O anlatsaydı sende olan beni, benim halimi, ve ahvalimi…

Sevgili Hattat

Gece yarısı...
Bu daha ne kadar sürecek Hattat söylesene, daha ne kadar? Bir zamanı var mı? Zamanı var ise benim mecalim var mı peki?
Daha ne kadar dayanırım sence? Bir çözümsüzlük yumağı ki sorma be hattat. Ne çözülür gibi, ne açılır, ne de bitecek

Sevgili Hattat

Bugün yine balkona çıktım baktım Saliha yine balkonda, ama bu kez pek neşeli. "Saliha hayırdır, annen evde galiba" diye seslendim.
Saliha elini yüzüne götürdü, iki elini yüzüne sürdü, çok net bir şekilde:
"Çok şükür" dedi.
O an tüylerim diken diken oldu, onun

Sevgili Hattat

Yağmurun susmaya niyeti yok. Elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi, Söz dinlemeyen aşık gibi, hiç bir tesellisi olmayan acılı anne gibi, şimdi çalan şarkıda ' hoşça kal gözümün nuru hoşça kal' deyip ardına bakmayan vefasız sevgili gibi,hızlı hızlı yağmaya devam ediyordu...

Sevgili Hattat

İnsanız Hattat. Yaşama dair, birbiri ardına birçok hayaller sıralayabiliyoruz. Birçok planlar yapıp birçok düşler sıralayabiliyoruz peşi sıra.
Her bir düş için, ümit ediyoruz, gerçekleşmesi için dua ediyoruz, hatta bazen, hayallerin gerçekleşeceğine dair yeni hayaller bile kurmaya başlıyoruz.

Annem

Bu kadar çok ağlayışım, bildiklerim yüzünden değil elbette ama o kadar canım yanıyor ki : "ya acıyı bal eyle, ya dalı gül eyle anne" demeye geldim.

Bir Lokma Düş

Annesi sürekli "kurtulacaksın" diyordu.
Bir süre sonra annesini de duyamaz oldu.
Çok küçüktü o zaman anlamadı.
Kurtuldu.
Büyüdü, büyüdükçe anladı.

Başlık Yok...

Dışarı çıkıp bu soğukta biraz yürümenin bir faydası olur belki diye düşünüyorum. Ama gece saat 01.30 cesaretim var mı? Hayır! Tabii ki hayır, çıkmam imkânsız.

Başa Dön