SESSİZCE
VEDA
7.bölüm
Belirsizliğin ortasında tek belirli sen...
Yarım yamalak yaşamın arasında tam olan bir tek sen...
Uzaklara dalıp giden bakışla gülümsemelere sebep bir tek sen... Onca keşkelerim arasında tek "iyi ki"m sen... Yetmeyen tek sen, ve artan yine sadece sen...
Bir türkünün sözünde sen, başında sen, sonunda sen, bitiminde sen...
Sen benim direnmemi sağlayan ümidim...
Neydi ümit?
Ne içindi?
Ne önemi vardı ki. Ümitler hep olmalı öyle değil mi? Yaşamı anlamlı kılmak, için avucundakini hissetmek için ümitlerin hep olmalı. İşte o Ümidimdin sen benim. Yüzlerce yüz arasında yüzünü aradığım, her defasında acaba diyerek kendime sorduğum ümidim. Görünce ne olacağını dahi bilmediğim bir soruya cevap aramak gibi bir şeydi ümit. Ya da aradığın cevabı bulmak gibi bir şey.
Neydi ümit?
Bir ses, bir haber vereni bulabilmek gibi bir şeydi ümit. Bulunca ne olacağını bilmemekti yine.
Neydi ümit?
"Bir gün, kim bilir belki bir gün" dediğim bir şeydi.
Ve bir gün
O bir gündü işte ümit...(n.b)
Sevgili Samed
Kerem'de kavuşamadı Aslı'ya
Ferhat'da Şirin'e.
Eğer yok saymak, küsmek gerekiyorsa birine...
O ,ne sen ne de ben..
Çünkü biliyoruz ki; kavuşsaydık sıradanlaşacaktık..
Şimdi payımızı düşen hayatları ayrı,ayrı yaşamak ve efsane olmak zamanı...
Cevriye Karaca Cavlun