Kabus
Bir kabusun içindeyim, başı sonu belli olmayan / Gidiyorum, bütün sevdiklerim arkamda
Bir kabusun içindeyim, başı sonu belli olmayan / Gidiyorum, bütün sevdiklerim arkamda
Hayaline sarılmak… / Yokluğunla uyanmak… / Her sabah aynı acıyı
Güneş vardı bir zamanlar, ısıtırdı içimi / Türlü türlü ışık oyunları oynardı odamın
Bir yenisi ekleniyor hergün dertlerimin üstüne / Yorgun düşen gönlüm başaçıkmak bilmiyor
Henüz açılmamış bir goncayım ben / Bir parça ilgi, bir küçük dokunuşu bekleyen
Gözlerim doluyor seni düşündükçe / Ilık bir nefes oluyor hayalin, /
Zamanın sanki işlemediği, durduğu bu belirsiz yerde bir kez daha anlıyorum ki benim için güzel olan tek şey var, o da sensin... Ve anlıyorum ki sen olmadan
bütün o güzelliklerin hiçbir anlamı kalmıyor benim için... Sıradan belirsizliklere dönüşüyor her biri. Yaşamın bir anlamı kalmıyor sen yoksan...
Sıkıca sarılmak sevdiğine bir solukta / Onunla gidivermek uzaklara yakınında olmasa da
Hatırlar mısın bilmem; / Beraber dönüyorduk bir akşamüstü bu yalnızlıklar şehrine
Yağmurlu bir yaz akşamıydı. Islak kaldırım taşları paylaşıyordu hüznümüzü. İkimiz de yorgun, başımız önde yürüyorduk, tek bir kelime bile konuşmadan.
Sen, kaldırım taşlarını sayıyordun gözlerinle, ben ağlayamıyordum...
Şimdi sensizliği çalıyor tüm şarkılar / Yalnızlığın türküsünü mırıldanıyor rüzgar /
Bir yaz daha bitecek, bitiyor, bitti. / Beni seven herkes alıp başını gitti.
Kabarmış yine bütün duygularım / Her akşamki gibi yine efkarlıyım /
Sen çok uzaklarda olsan bile / Seninleyim yine bu gece /
Unuttum, unuttum herşeyi / Meğer hiçbir şey yaşanmamış / Ya
Küçücük bir kum tanesiyim şu koca sahilde; / Dalgaların kıyıya her vuruşunda kumsala
Bir dokunuş başlatacak herşeyi / Diğer güzellikler anlamsız kalacak /
Hani beni soruyordun ya sevgilim / Beni en güzel bu dalgalar, bu kumsal,
Gözlerinin yeşili saçılmış dört bir yana karşımda duruyor; / Ama birleştirip sana bakamıyorum
Hüznün kıyısında gezinirken gönlümden geçenleri kalem sandalına bindirdim tek tek... Hava puslu, mesafe uzun... Karşı kıyıya varırlar mı bilmem?
Eksik olmazdı gözlerinde hüzün
Hep bi' parça ağlamaklıydı yüzün
İstanbul
Sahibini bulamamış sözler... ifade edilmemiş hisler... açığa çıkmamış tek taraflı bir aşkın ızdırabından kalan izler…
Basit olmak bayağı olmak demek değildir aslında. Hatta çoğu zaman basit olan daha güzel gelir insana...
sade, duru, akıcı ve kolay anlaşılır