eskiden özenle büyük, bazen süslü bazen kalın kitap şeklinde günlükler alırdım..
tam 12 senedir günlük yazıyorum lakin tabi ki eski sıklıkta değil..
bilemiyorum, "merhaba günlük bugün işe gittim öğlen yemek yedim çok yağlı yapmış salak adam.. ya da "bugün bizim sınıftaki ayşe saçını boyatmış oww çok kötü olmuş"..
yıllar sonra günlüğüme baktığımda ayşenin boyanmış saçı bana ne verecek? ve yemeği yağlı yapan ahçı kimbilir nerlerde olacak (yemeğin ne olduğunu bile hatırlamayacak olmama girmiyorum bile, zaten hatırlasa da karın doyurmaz yılar sonra)
günlük olayların rutinliğine kanaat getirdikten sonra sadece rahatlamak kendi kendime terapi yapmak amaçlı yazılar yazarken buldum benliğimi..
iyi de oldu hani.. en azından sanatsallığı tartışılır olsa da sıradan kalıplar dışında eserlerimiz oluyor..
madem ilk sanal günlüğüm hemen teşşekür edeyim "ben de anlaşlabilirdim" yazımı okuyan (şimdilik) 27 kişiye..
yorumsuz olması yazının beğenilip beğenilmediğini çözmemi sağlamasa da..