Yazar Tanıtımı | Mehmet KELEBEK
1973 yazında Gaziantep’in İslahiye ilçesinde beklenmedik bir anda mutfakta dünyaya geldi… Çünkü o ana kadar ikiz çocuk dünyaya getireceğini hiç tahmin edememişti annesi… Dünyanın beklenmeyen misafiri, yazmaya lise yıllarında; susmaya ise evlendikten sonra başladı… 6 yıl boyunca sustu… Dili açılalı gönül sarhoşu oldu şimdilerde… 1999 yılında “Onüç Bahar” adlı şiir kitabından 4 şiiri bestelendi… Türkiye’nin en saygın edebiyat dergilerinde ve sitelerinde yazdı, yazıyor… Şiir, deneme, hikaye ve roman türlerinde yazmaya devam ederken neyzenliğine bir de bestekarlık bulaşmıştır…
Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi mezunu olup 2000 yılından bu yana Adana’da yönetici/öğretmen olarak yaşamaktadır… Şimdilerde ise sufi anlayışını sevmekte ve onunla dirilmektedir…
|
Yazısının Özellikleri | okuyun ve izleyin...buna siz karar verin... |
Edebi Etkiler | yazar ve yaşar... |
Benzer Yazarlar | kendi tarzım kendi özge canımdan...ötesi yok lakin... |
Özgeçmiş | Mehmet KELEBEK
1973 yazında Gaziantep’in İslahiye ilçesinde beklenmedik bir anda mutfakta dünyaya geldi… Çünkü o ana kadar ikiz çocuk dünyaya getireceğini hiç tahmin edememişti annesi… Dünyanın beklenmeyen misafiri, yazmaya lise yıllarında; susmaya ise evlendikten sonra başladı… 6 yıl boyunca sustu… Dili açılalı gönül sarhoşu oldu şimdilerde… 1999 yılında “Onüç Bahar” adlı şiir kitabından 4 şiiri bestelendi… Türkiye’nin en saygın edebiyat dergilerinde ve sitelerinde yazdı, yazıyor… Şiir, deneme, hikaye ve roman türlerinde yazmaya devam ederken neyzenliğine bir de bestekarlık bulaşmıştır…
Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi mezunu olup 2000 yılından bu yana Adana’da yönetici/öğretmen olarak yaşamaktadır… Şimdilerde ise sufi anlayışını sevmekte ve onunla dirilmektedir…
|
Bulunduğu Yer | |
|
Ayrıntıya düştüm onulmaz hallerdeyim… aşka gelecekken yollarında yandım kavruldum… derinlemesine yaşayan , derin düşünen hallerin erbabı olmak istiyorum… eriyen kayaların sulara kavuştuğu noktadayım… eriyen kayalara yürüyen adımlarım , soğuk suya yönelen fikrim var… lakin biraz daha bekleyip rüzgar olarak kayaları yontup bünyeme mi alsam bilemiyorum… yine kararım kararsızlıkta kaldı… kuru bir yaprak misali rüzgarında yine savruluyorum… Ey Rabbim Beni Affet!...
Tohum toprağa düştü ve süre işliyor… aşka düşen bir benim bir de sevimli düşlerim… aşık olduğum bana gülümsemesini sunuyor… fakat ızdıraplar yine benimle , niye?... acaba çekilmesi gereken bir çile mi?... yoksa benim vesvesem mi?... yine onulmaz hallere girdim bak çıkamıyorum… Rabbim Beni Affet!...
Kayzer’in kızgın suları akıyor fakat Fatih coşuyor… Kayzer tarafından bakınca canhıraş yaşıyorum… Fatih tarafından bakınca hacı leylek misali mutluluktan , yukseklerden uçuyorum… yani göçmen kuşlar gibiyim… sıcak yerlerin tenha iklimlerine yöneliyorum… hak vaki olduğunda biliyorum ki masivadan temelli göçeceğim… sorgu meleklerinin o mühim soruyu sormazdan evvel , sıcak yerlerin tenha insanı seninle var olan ve senin yaşamından parçalar olmak istiyorum…
Mehmet KELEBEK
|
|