Olabildiğimce...
(Saltukalp İnan) 5 Mayıs 2005 |
Bireysel |
| |
Var oluyorum, /
olabildiğimce.. /
Var oluyorum sanki, /
olabildiğimce? |
|
|
Gece yoldan geçen arabaların camlarındaki yansımalar gibi düşünceler; anlık, buğulu, belirsiz.. Arabalar hızlandıkça başım dönüyor, sarhoş oluyorum. Sarhoş olmanın en ucuz yolu bu olsa gerek.. Parasızlığın getirdiği bir avuntu mu yoksa sarhoşluğun getirdiği bir saçmalama mı bunlar bilmiyorum.
Az önce aynaya baktım, saçlarımı düzelttim. Şimdi kelimelere bakıyorum, ruhumu görüyorum. Düzeltemeyeceğim bir şey, olduğu gibi kabullenip, benimsemem gereken bir parçam. Parça?.. Ruhum mu benim bir parçam yoksa ben mi ruhumun bir parçasıyım? Her iki durumda da sorulması gereken yegâne soru; Ben kimim, neyim o zaman.. Bir bütün olmadığım kesin! Ayrı parçalardan oluştuğumu, farklı yargıların kendimce olan doğruluğuna tamamen inanmamdan anlayabiliyorum. Her yargının birbirine etkisi, her etkinin benzerlikleri ve ayrılıkları var. Acaba kendine bir ad koymak, bir mantık sistemine oturtturmak, sonsuz bir döngü, anlamsız bir kesinlik çabası mı?
|
|