Hazerfen Tanrılar
(kuzey darıcı) 24 Ağustos 2005 |
Yerler |
| |
muhtemelen yıllardan eski ve o zaman için yeni, bize göre eski bir istanbulda, hazerfen diye bir adam vardı
hazerfen uçmayı hep düslüyordu, fakat düşmekten korkuyordu belki,
muhtemelen o gün kafası çok iyiydi , bir afyon aleminden dönerken yine aklına |
|
Bedenim Beyrut , Kalbim İstanbul (Ek )
(kuzey darıcı) 26 Nisan 2005 |
Anılar |
| |
kimileri sessizliğin sesini dinlermiş kısmi delilik bir anlamda... sesin de sessizliği olmalı bu durumda ? bu da körlük , işitme körlüğü ... ya da kelimelerle oynamak azmışlığı ? |
|
Zamanın ve Denizin Mezhebi; Eşittir Ölüm
(kuzey darıcı) 26 Nisan 2005 |
Anılar |
| |
180 derecede kaynar bir doksanlık adamın kefeni.
ve kafanı 180 derece çevirmeyi öğrenirsen
bir baykuş gibi
ölümün ölçüsünü görürsün.
180 metrede boğar "küçükadanın" denizi |
|
Türklük , Bilgehan ve Orhan Pamuk
(kuzey darıcı) 26 Nisan 2005 |
Günlük Olaylar |
| |
bilmiyoruz kim kimi ne kadar öldürmüş, o zamanı yaşamak orada olmak gerekirdi ya da bu işi objektif tarih üstadlarının akıllarına bırakmak lazım, sonuçta dünyada birsürü türk , bir sürü ermeni ve kürt yaşıyor hala ve savaşları tarihe gömmeye çalışmak yer |
|
Rahat Uyu Ellerim
(kuzey darıcı) 2 Haziran 2005 |
Sanat |
| |
okunacak birşey yok bu yazıda
sadece tanıdıklara özel
yani çemberin dışında olupta diğer yazılardan parçalar , kendine dair sakatatlar koparan akbabalar ; vaktini boşa harcamasın...
edebi , ahlaki, hümanist, acı kiçi yani hiç bir bok taşımıyor anarşizm |
|
Naylon Güvenlik
(kuzey darıcı) 10 Haziran 2005 |
Yaşam |
| |
... bu beni rahatlatmıyor, iyi bir kılıf uydurmaya çalışırken yine altından iğrençlik çıkıyor ve kötülük te yok diyorum aslında , sınıfsal ayrımın yarattığı açlık ve modernizmin tetiklediği ... |
|
Sana Bir Özür Borçluyum İstanbul
(kuzey darıcı) 2 Eylül 2005 |
Yerler |
| |
beşiktaş gözün ya da kulağın sadece görevini yaptığını zannettiği o anlar... bir ses, görüntü, çağrışım. kimsenin adını bile koyamadığı, yalnız hatırlamıyoruz diyebildiği karanlık zamanlara şimdi bu denizdeki dik simge, yeniden tanıklık ettiriyor tarafsız |
|
|
dünyaya sesle iletacak kadar cesur olmadığım için içerdeki adamın sesini, mürekkebi ve kalemi keşfeden şahsa minnet borçluyum ama sadece boşalma ihtiyacı olduğu için kimseyle paylaşmadım da bugüne kadar. fakat içimdeki adamın bu kusmuğu taşma noktasında artık. bu yüzden bu harfçikler, bu tutulmuş ay ışığından bozma kelimeler, cinsine ihanet eden cümleler aranızda olduğum izlenimini veriyor şimdi. yeterince boşalttığımda birikenleri dışarda olduğumu farkedeceksiniz.
|
|