Yazar Tanıtımı | Gölgelerinizi diziyorum sabrımın ipliğine.
Mumdan iblislere kırbaçlatıyorum nur tanelerimi.
Sanmayın güneş duasına çımış bir nefsin sahibiyim,
Öfkeme tanrı oluyor ve güneşi parçalıyorum. |
Yazısının Özellikleri | |
Edebi Etkiler | |
Benzer Yazarlar | |
Özgeçmiş | |
Bulunduğu Yer | |
|
Yeryüzünün en sadık olgusudur yalnızlık ve insan onu aldattığı için acı çeker. Aslında dönüş hep onadır. Kıymeti de bilinmez çoğu zaman Tanrı'ya ithaf edilir, oysa Tanrı her şeyi paylaştı insanlarla, yalnızlığını bile.
Her şeye açıktır yalnız insan hatta aldanmaya bile. Öyle savunmasızdır ki 'Seviyorum' gibi bir yalana inanır çocukça ve 'Ben de seni' der aptalca.
Yalnızlık aldatılmaması gereken bir sevgilidir aslında, ve o sevgili öyle sadık ve masum severki seni, onu terk ediş, bir başkasına gidiş, lanetli bir hüzünle sonlanır ve tıpkı Tanrıya olduğu gibi dönüş yine yalnızlığadır.
İnanın, yalnızlık sonsuz bir affedicilikle karşılar insanları. Hangi yaratılmış terk edildikten sonra ona dönmedi, kim ölümün soğukluğunun ardından ona sarılmadı, hangimiz insanlardan en uzaklardayken yalnızlığa sarılmadı? Yalnızlık Tanrı'nın en büyük olduğuna iman etme sebebimdir ki O' da ona sırt çevirenleri sonsuz merhametiyle karşılar, tıpkı yalnızlıklarımız gibi.
Hayatın en hakiki hali yalnızlıktır, bunu yavaş yavaş ve acı şekilde anlıyoruz. Tıpkı ölmek gibi, tıpkı terk edilmek gibi ve tıpkı karşılıksız sevmek gibi. Ama tüm bu yaşanılanlar insanın köklerini hayata bağlıyor. Soruyorum; yalnızlık olmasaydı bu kadar dik durabilecek miydi insanlık yıkımlara, ayrılıklara, ölümlere...
Korkmaz biliyorum, ama Tanrının tek korkusu olabilirdi yalnızlık, ki onun için yaratmışbile olabilir insanlar.
Yalnızlığın özdeşleştiği hiç bir olgu yoktur ölümden başka. Zaten yalnız insan ölü insandır aslında. Eminim, bilseydi insan ölümün ne olduğunu, ölümü seçerdi yalnız kalmaktansa.
Tanrı belki de pişmandır cehennemi yarattım diye, hangi yangın yalnızlık kadar yakar ki içini bir yaratılmışın. Ki eminim pişman da değildir Tanrı, O merhamet sahibidir yalnızlığın ateşinde yakmamak için yaratmıştır cehennemi.
Şeytan diyor insanlar. Şeytana uydum diyorlar. Günaha girdim diyorlar. Aslında insanlığın en büyük şeytanıdır yalnızlık. Ona sığınıp, ona uyup işlemiyor muyuz günahlarımızı. Yalnızdım deyip sarılmıyor muyuz sahte sevdalara ve zaman sonra uğratmıyor muyuz yıkıma hayatlarımızı? Ve sonra hep Yıktığımız hayatların günahlarının bedelini yine ödetiyoruz yalnızlıklarımıza.
İnsan her şeyle başa çıkabilir, imkansız denen her şeye ulaşabilir ve hatta şeytana secde bile ettirebilir ama yalnızlık başka, onun kudreti yaratıcıda, ancak O'nun gücü yetebilir böyle bir şeyle baş etmeye.
Hani yağmur yağar, gözlerin bir noktada sabitlenmiştir ve rüzgar şefkatle tenini sarar gideninin ardından bakarken, işte o ruh halin de yalnızlığa sığınırsın, yılmayan bir günahkarın Tanrıdan tövbe istemesi gibi sen de yalnızlığından merhamet ve bağışlanma dilersin. O hiç bir zaman insanları reddetmez.
Bazen gururdur aşkın karşısında galip gelen bazunse aşktır gururun karşısında galip olan. Aşk, korktuğu için yalnızlıktan savaşır gururla. Gurur ise , yediremediği için yalnızlığı kendine savaşır öldüresiye aşkın ruhani varlığı ile.
Aslında sevgi ve aşk bile yoktur, sadece yalnızlıktan korkan insanların uydurduğu birer safsatadır tüm bunlar. en çok seven en yalnız olandır, en aşık olan yalnızlığı iliklerine kadar hissedendir. Hangi sevgiden bahsediyor insanlar utanmadan ve hangi kutsal aşktan? Sefilce kaçtığımız yalnızlığımızın korkusu değil midir bizi aşık eden ve 'Seviyorum' yalanını dedirten? Bizler dürüst olamıyoruz, yalnızlığımızın altına yatmış ruhlarımızın pisliğini Aşk dediğimiz yapmacık duyguyla temizliyoruz. Ve böyle yaparsak arınırız sanıyoruz, teklikten, birlikten, yalınlıktan kurtuluruz sanıyoruz, oysa; yine yalnızlığın kucağına düşüp sonsuza kadar ruhlarımızı, bedenlerimizi birer fahişe gibi onun eline veriyoruz.
Ey yalnızlık senden korkmuyorum. Çünkü ben senden daha yalnızım.
|
|