Yazar Tanıtımı | Yazmayı seviyorum, yazmak benim için bir ihtiyaç. Ekmek gibi, su gibi, ibadet gibi... O gün birkaç güzel cümle yazabilmiş isem kendimi görevimi layıkıyla yapmış gibi mutlu hissederim, eğer hiçbir şey yazmamışsam o zamanda ihanet etmiş gibi hissederim, kendime ve kalemime. Hayattaki en büyük zevkimdir yazmak ve ben hep yazmak istiyorum, ömür boyu yazdıklarımın yayınlanmayacağını bilsem bile... |
Yazısının Özellikleri | Olanı, değil olması gerekeni anlatmak istedim daha çok. |
Edebi Etkiler | Reşat Nuri Güntekin, Ahmet Ümit, Zülfü Livaneli |
Benzer Yazarlar | Reşat Nuri Güntekin, Ahmet Ümit |
Özgeçmiş | Bilecik'in Söğüt ilçesinde doğdum. Çocukluğum Söğüt ilçesinin Çaltı Beldesinde geçti. İlköğrenimimi burada tamamladıktan sonra Bilecik'te Endüstri Meslek Lisesi Elektrik bölümünde okudum. Daha sonra İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Adalet Yüksekokulunu bitirdim. Okul vesilesiyle geldiğim İzmir'e yerleştim. Çok değişik işlerde çalıştım. Halen 6 yılı aşkın bir süredir devlet memuru olarak çalışmaktayım. Fakat bu işlerin hiç biri beni tatmin etmiyor. Bu hayatta beni tatmin edecek bir tek meslek var; Yazarlık. En büyük hayalim, yalnızca yazarak hayatımı sürdürebilmek. Bunun hayali bile beni inanılmaz mutlu ediyor. İlkokul 4. sınıftayken bir 10 Kasım günü yazdığım ilk şiirle düştü bu yazma ateşi yüreğimi ve o günden sonra tek hayalimdi yazmak. |
Bulunduğu Yer | İZMİR |
|
Elimde telefon bir süre öylece kalakalmıştım. Sonra-sında ise tereddüt hâsıl olmuştu zihnimde; Böyle bir gö-rüşme olmuş muydu gerçekten, yoksa hepsi bir rüya mıydı? Belki de hayalle gerçeği karıştırıyordum yine. Fakat bu olasılıklar pek de mantıklı görünmüyordu. Bahar ger-çekten beni aramış olamazdı. O bir başkasıyla nişanlıydı ve çok yakında da evlenecekti. Tam düğün arifesinde araması için hiçbir neden olamazdı, olmamalıydı da. Fakat rüya görmüş de olamazdım. Zira henüz yatmamıştım bile, üstümü değiştiriyordum o sırada. Hem rüyalarda yüz yüze yaşanırdı daha çok sahneler. Böyle telefonla iletişim ku-rulmazdı pek. Evet, zamanında çok fazla hayal kurmuş-tum. Hatta bazen bunları gerçek zannettiğim anlarda ol-muştu. Fakat o nişanlandıktan sonra kapatmıştım hayalle-rimin perdesini bir daha açılmamak üzere. Kaldı ki benim hayallerim böyle tek sahnelik olmazdı. Başı sonu belli uzun metrajlı bir sinema filmini andırırdı adeta…
|
|