Mehmet Dede
(eyüp doğru) 18 Kasım 2009 |
Kent |
| |
Gerçek bir yaşam öyküsü Mehmet Dede. Doğumu belli değil. Tifliste doğmuş, Ardahan'ın Alagöz köyünde yaşamış. Köyden göç sevdasına onun çocuklarıda kapılmış. Uzun süre direnmiş köyünden göçmemek için. Sonunda Memmet Dede göçüp gelmiş İzmir'e. Alışamamış gecekonduda tutsak yaşamaya. Köyüne geri dönmek istemiş. Umursamamışlar. Kaldıramamış tutsak yaşamayı ve beyin kanaması geçirerek yitirmiş yaşamını. 105 Yaşında kalpağı başında bir efsaneydi, o . Alışamadı koca kentte yaşamaya. Köyünde kalsaydı hala yaşıyor olacaktı. Eşi yaban ellerde tutsak şimdi. Öyküyü okuduğumda neden sağlığında yazmadım diye azarladı beni, gözleri yaşlı. |
|
Kirman
(eyüp doğru) 3 Aralık 2009 |
Anı |
| |
Uzun iriyarı , kapkara sakalı bir adam. Başı sarıklı, ayaklarında kara lastik, pantolonu yün çoraplarının içinde. Topuğundan dizine kadar çorabını iplerle sarmış. Sırtında kara uzun bir palto. Dev gibi bir adam. Adam dingin, duru bir sesle “Muallim evde mi?” diye soruyor. Şaşkın bakıyorum yüzüne. Ne dediğini anlamıyorum.
Gerçek bir yaşam öyküsü Kirman. |
|
|
SAVAŞTA ÇOCUK OLMAK
Beyaz güvercinler kanat çırparken
Göğün sonsuz maviliğinde
Kıyamet koptu yeryüzünde
Kan kustu, ölüm kustu silahlar
Darağacına asıldı barış ve hürriyet
Önce çocukların gülüşleri sustu sokaklarda
Ölüme inat gülüşleri yüzlerinde
Ellerinde kanlı karanfiller
Sonra kadınların feryadı tuttu dağları
Nemrutun gözleri yaşlı
Kan akar Dicle
Kan içinde Fırat
Tanklarıyla toplarıyla geldiler önce
Ve sonra çekip gittiler
Eli kanlı katiller
Kanlı elleriyle üleştiler
Çocukların gülüşlerini
Medeniyetin utanç sofrasında
Aralık 1989 Nurhak
Şiirin kalıplara sığmayacak kadar engin bir deniz olduğunu, anlamın kalıplara feda edilemeyeceğini düşünen bir şair. Ona göre şiir su gibi olmalı akışgan ve duru. Destansı öyküleri Anadolu insanının çileli yaşamını ezilmişliğini konu edinir.
|
|