..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçek sanat, gizlenmesini bilen sanattır. -Anatole France
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - arif huseyin
arif huseyin - AYNA-*Sevgiyi çözen, Hakikate Ermiştir.*(Şems-i Tebrizi)
Site İçi Arama:






Âşıkların sana CAN armağanı getirseler bile.Başın için hepside Kirmana kimyon getirmiş olurlar.Kirmana kimyon getirmişsin ne değeri var?.Ne yüz ağartır?,kaç para eder?.Bugün orası öyle Yüce bir Saraydır ki, Niyazsızdır,hiç kimseden birşey beklemez(Şems-i Tebrizi)


  17.07.2006 14:56:40 Şemseddin perende 

Halk kamere aşık, kamer güneşe meftun.

Dediler ki; kamer güneşe aynadır,

Ben ne edeyim, ne edeyim ben.

A be allame kişi, ay güneşe ayna olsa idi,

Ne işi olurdu gecede karanlıkların?

Kamer, güneşe bir işaret  ise,

Ya güneş kimi  işaret eder?

                                                    cahüseyin

Ey sevgileri, sevgiler koparan güzel!

Ey Tanrıları, Tanrı inciten sevgili!

Şiir:

Dürüstlük bir şehirdir, ben de o şehrin

sultanıyım,

Onda kendim yaşayayım,

kendim öleyim, kendim korunayım. 

          Bir âşık gerektir ki, bu sırrı onunla birlikte öğrenelim

 

                               Gelip  geçici   güzelliklere 

           erenlerin gönül  bağlaması imkânsızdır 

   Ne kimsenin uşağı, ne efendisi olur,

   İnsaf et ki dervişin hoş bir âlemi vardır.

Meclisin neşesi üç şeyle gelir derler,

Bende hem şarap var, hem güzel var, hem ışık.

 

Feleğin bütün hallerini bilirler,

Onlar ki gerçeği arayan ve

 yol gösteren erenlerdir

Fakat güzel huyları dolayısıyla

kimsenin perdesini yırtmazlar.

Sanki, zamanenin gidişini onlar yürütüyor.

 

Kimse aşk sırrına eremedi,

Eren de şaşkına döndü.

 

Aşk ile uğraşmak çok çetin bir iştir ama,

Senin gibi bir sevgili  ile

 gönül alışverişi  pek tatlıdır.

 

Aşk, bizim ölçümüze göre başımızda değil

işin garibi bizim yükümüz

 bineğimizin yükünden

daha ağır .

Dilberlerimizin cemali,

güzelliği söz konusu olunca,

 Biz ona lâyık değiliz,

 o da bizim dengimiz değil.

Diyorsun ki, benim mahmurluğumdan

yüzlerce küp parçalanır,

Acaba bir koku almadın mı ki,

bu derece sarhoş oldun?

Ey sevgili bak bir kere

candan pek az bir şey kaldı

Bugün biraz daha derdimi çek!

Aşkımdan hatıra ancak

kapında bir altın tabak kaldı.

Gönlümü dava ettin ama,

 yolunda canımı da feda ettim.

Bundan daha büyük söz olur mu?

Üzerimizde bir hakkın kaldı.

Anlamaz Leylâ yazık âvâre Mecnun halini,

Halini Mecnun'un ancak sadece Mecnun bilir.

 

Bizi şehrimizden  kovarlarsa ne çıkar?

Şehir dışındaki kırlar bizimdir,

Beyit:

Dedim ki dikensiz bir gül koparayım,

Yahut yâri olmayanın yâri olayım.

Beyit:

Nice sevgili, mest, başı dönmüş

           Gözleri yaşlı olduğu halde kapıya geldi

 

Şiir:

Dilber gitmiş, mum  sönmüş. Saki uyuyakalmış,

Can ver ki onun vuslatı bir daha ele geçmez,

Sermest olanlara şeriat  kadehiyle  bade verilmez.

Tecrid ehli erenlerin birlikte içtikleri mecliste,

Kendi nefsine tapan gafillere bir damla bile

verilmez.

Baharda yarin yanağından uzak olunca,

Bağdan bana ne? Yeşillikle ne işim var?

Bağdan yeşillik yerine nasıl diken koparırsın?

Buluttan damla yerine nasıl taş yağar?

 

Şiir:

Mumun pervanesi nuru arayayım derken,

İşi bozuldu, nur uğruna ateşe düşüp yandı.

.

Bilmiyor ki bu iş tersinedir. Ateşe gider ama nura düşer.

 

Mısra:

Testi, içinde ne varsa onu sızdırır.

Şiir:

Hikmet  ehli. erenlerin sözlerini  araştırdım,

Onlardan her vadide, her şehirde bir  destan 

 var.

Hepsi  de gönül elinden feryada gelmişler

Bu sözlerden şüpheye düştüm

Kendi aklımdan geçtim,

acele gönül tarafına sefer ettim.

Onda da hiç boş yer göremedim.

Bu gönül arif ile maruf arasında

 çok kere sözcülük yapar.

Gönülün ne olduğunu gönül erleri bilir.

Gönülün kadrini her gönülsüz ve ruhsuz

 ne bilsin?

Mısra:

Bu  gönül  işidir, kafa işi değil.

 

Şiir:

Lâle eğer şaşkınca gülmeseydi.

İçindeki karanlığı kim görürdü?

O her ne kadar kendi kanına bulanmıştır

ama,

Bu da kara kalpli olmasının cezasıdır.

Şiir:

Akıl, kişilerin bağıdır, aşk bu bağları çözer

Akıl der ki, taşkınlık etme!

Aşk da teklifsiz davran, der!

Mısra:

Dosta böyle  yaparsan  düşmana

  ne yaparsın?

Şiir:

Bir yerde yer yer sızmış kanlar görürsen,

Bil  ki benim gözümden damlamıştır.

 

Bir gün hayalin bana geldi

vuslatinin şarabiyle mest oldum

Uzun bir gece boyunca sarılarak

yattık,

sabahın yüzü parlayınca ayrıldık.

 

Şiir:

Nergis  gözlerime  kötü   bakışlarla bakıyordu,

Onu kendi varlığının çemberinden görüyordu.

Şiir:

Geceye  dedim ki  uzan uzanabildiğin  kadar.

Şimdi o dolunay uykudadır.

Rubai:

Yüreğim  aşk ateşinden kebap  olmuştur.

Çehremin rengi ciğer kanındandır.

Dostun dudağının suyu şarabımdır.

Artık beni kınamayın;

 bana akıl öğretmenin ne yeri var?

Şiir:

Dikkat et ki, onun vuslatı herkesin eline geçmez

Şeriat  kadehinden  sarhoşlara  süt vermezler.

Orada dünya heveslerinden geçmiş erenler

 dem çeker

Kendine tapanlara tek bir yudum bile vermezler.

Şiir:

Diyelim ki, şüpheden kurtuldun en sonunda,

Taptığın şüphe putu yerinde durmaktadır!

Şiir:

Aslanın dişlerini açık gördüğün zaman

Sakın gülüyor sanma sana, o korkunç aslandır.

 

 

. Şiir:

Güneşin ışığına bir zarar gelir mi hiç!

Göremezse ne çıkar kör Yahudi’nin gözü?

.

Beyit:

Sevgilim bundan  sonra bizden her ne işitsen,

Artık el açma bize, çünkü biz gittik elden.

Şiir:

Ey can bana bir görün bitmeden son nefesim,

İşimi çabuk bitir, artık kesilsin sesim!

 

Şemseddin perende

 

 

 

 


  15.07.2006 10:56:25 Şemseddin perende 

Ey cihanın canı, ölmek ne hoştur,
Hele kılıç senden, gerdan da benden olursa!
Şiir:
Ey sabah  rüzgârı, 
elinden gelirse bir gececik onun yurdundan geç!
Gönlün isterse,
benden onun tarafına bir selâm götür.
Gönlümü  orada görürsen, 
de ki,  vuslat  sana haram olsun!
Ben böylece senden uzakta,
sen ise hep onunla diz dizesin.
Eğer oraya yetişebilirsen aheste git, yavaş yürü!
Tâ ki, zülüflerinin kıvrımları dağılıp da birbirine karışmasın!
Şems-i Tebrizi

can meydanı  toprak kokusunun cezbiyle,

ulaklık ederken rüzgar, can suyu yağmurlara.

ruh meydanı  gönül kokusu cezbiyle,

 kime, ya şimdi kime ulaklık etsin rüzgar?

cennet meyvesi  ile beslense bir er;                                                          .

hangi derdi dava, hangi davayı iş edinir kandine                                   .

mertse seven eğer; hangi işi dava bilir, sevgilinin derdinden başka        .

dost sohbet ile can bulmuşsa gönül;                                                        .

hangi gönle dost, hangi dosta gönül olmaz                                             .

can’a şahit olan insan;hangi  can’a dost olmaz, hangi dosta can vermez .

*                                     *                             *                                          *

her varlığı bilmiş iken adem;                                                                      .

hangi eksik, cenneti mahsun eder, gönüle hüzün verir                               .

 manasız iken cennet, değer olmuşsa havvayla ademe;                              .

hangi adem;değer görmez havada.hangi Havva; anlam bulmaz ademde   .

hangi adem değer görmez havvadan,hangi Havva huzur bulmaz ademden

*                                    *                             *                                            *  

 işi rahmet eden sevgi  gelmiş iken gönüllere:                                               .

hangi vaad, feda ettirir sükuneti, ademe;                                                    .

sonsuz kudretin güzelliği  olmadıkça                                                          .

hangi vaad;feda ettirir huzuru, havvaya;                                                   .

ölümsüz eden kudretin güzelliği olmadıkça                                                .

cenneti feda ettirirse insana; ya  neyi ettirmez dünyada                             .

*                                  *                              *                                              *.

güzelliği sevgiye membağ bulmuş, sevgiyi güzelliğe ayna bilmiş;                  .

hangi kul seven olmaz güzele                                                                       .

hangi seven ölüm ister sevgiliye;  kabus uykusunun sabahı değil ise            .

Hangi ölüm hoş gelir can’a; Yeniden doğmak, arınmak  olmaz ise               .

*                                   *                              *                                               *

ulaştırmak için  müjdesini sevene;                                                                .

hangi sevgili,göze almaz,  taşlanıp kavulmayı; müjdesi kurtuluş ise           .

vuslata ermek için sevgiliyle; hangi seven,                                                    .

göze almaz zindanı yahut ölümü; vuslatı kurtuluş olunca                           .

*                                   *                                 *                                  *         .

hangi İbrahim ateşten korkarda döner davadan                                           .

hangi dost ateşe düşerde, ateşi serinletmez gerçek dost                                 .

hangi sevgilinin gönlü, taht olmaz gerçek sevene;                                         .

doyumsuz nef’s nankörlük edip, hain iblise esir etmedikçe                           .

*                                     *                                  *                               *         .

hangi iblis secde etmez adem gördükçe                                                          .

hangi nef’s hak bilmez hazdan doydukça                                                     .

hangi hak bilmiş, gönül sahibi; razı olmaz can payından.                            .

...vesselam                                                                                                   .

                                                                                                                    .                                                                                           

                 bütün varlığım senin varlığına feda olmuş,                                                   .         

                     benliğim senin benliğinle dolmuştur                                                         .         

                                                                                                                               .                                                     

                   Esrar hazinesinin düğümünü çözmek için                                   

    Muhammed'in (S.A.) elinden ve gönlünden  başka bir anahtar yoktur                     .

          

                            Gönül hakkında Allah  Peygamberi dedi ki ;                                   :

                 Gönülden daha iyi, gönülden daha üstün bir şey var sanma.                      .                           

                                                                                                                                   

                                        Öyle bir ALLAH                                              .

                                                    ki;                                                          .

                            İçinde şu aklın, hayalin kaybolduğu                             ,

                                               Gönlü yaratmıştır                                       .                                                              

                                                                                                                                      .                                                                                                    

                                                                                                   şemseddin perende           .                           

                                                                                                                                  

              !

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © arif huseyin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 21.11.2024 19:10:50