"Boşluksuz Bir Yazı." Zig Zag Kırılması
Gün bitmez kafandaki sorun hallolmadan. Uyuyamamak bir problem değildir artık, günün hiç bitmeyen olması. Hepsinin tek bir anda sürekli dönüp durmasıdır “uykusuzluk”..
Sorun değil basit gerçek, uzun yıllardır uyuyamayan olmak, her gün diğerinin benzeri.. Hep aynı günü yaşatır hayat, sorun olan ve hallolmayan.. Gel yanıma uzan..Soluğunu duyayım..Sen uyursun ben saçlarını tutarım..Uzak iklim ve zaman hesabı yaparım.. Bir uyku zamanında yolculuğa çıkarım belki döndüğümde sızarım ya da..
Tüm inananların kendi sınavından geçtiği yerdeyiz, kıldan ince köprülerin vaadsiz zamanları.. Ben yenildim..Sabır bahsini geçemeyenim..Bir düğümdü dilime ve hayatıma dolanan. İnananların bildiği yer -erdiği an- ben sorularımın kafiri/ celladım omuz ve"başım"..
Hayat her nehrin kendi yolunda akışıysa ben OL/duramam..Kuşlar bilir göçün rotasını ben varınca bile DUR/duramam..Bir açar aranır bir yol belki aklım şeytan olur ben ÖL/düremem
Her şeyin hiç olduğu yerdir araf, hiçin hepsi ya da.. Zig-zagın kırılma noktası yani artık cevaba yetmeyen..Hepsini istediğin anda hiç kazanamadığın -hiç umurunda değilken hepsinin yağdığı bir oyun alanı.. Kararı yok, sınırı belirsiz..Gel otur hesap et..Ben içinden çıkamayanım..
Zarlar avucundadır sımsıkı, masa bir yol bir ihtimal olur. Öp ve bırak zarlarını. Seçeneksizliğin kandırmacasıdır "özgür irade", sistemi yenebilir misin? Aklım inatçı tek resim… kırmızı buğday bayrakları .. Otuzaltıda- bir bile olmayan bir seçeneksizliğe düşer ve zarlarda olmayan bir rakamdır "istek"..
Bütün adları, biçimleri, keskinlikleri ve tanımları geri verebilirim..Bildiğim her şeyi bir hiçe değiştirebilirim.. Takas bir nevi ya da anlaşma belki. Kesintisiz, rahatta bir uyku için tüm ihtimalleri devredebilirim.. Fazlasıyla adil..