|
GÖBEĞİMDE GÜL OYA
“Ben sende bulunmayan çıplaklığı severim.” dedi delikanlı., yanındaki etek boyu bel hizasından daha yukarı olan kıza… kız fast-food gülümsedi.
Günümüzün getirdiği ayaküstü yaşam biçimi ve popüler kültür “açık gönek modası”nı da sayfalarına ekleyiverdi. Düşük belli üretilen pantolonlar, üzerine geçiriliveren alt ucu göğüs hizasındaki badiler, neredeyse bir sınıf işareti taşıyan nesneler olmaya başladı. Bir zamanlar mahremiyetiyle şarkılarda, türkülerde, şiirlerde,… utanılarak mırıldanılan göbek de bu kültürün uygar değirmeninde vizörsüzce öğütüldü…
Bir yandan tüketim toplumu olmanın doğası gereği sistem, diğer yandan muhalif modernleşme söylemleri, gençleri ajite ederek teşhirciliğe dayanan giysilere doğru kışkırtmaktadır. Göbeğiniz açıktaysa cooll’sunuz, değilse demodesiniz. Ve bu durum sizin doğrudan kültürlenmenizle ilgili olarak sınıfsal bilincinizdir. Oysa birilerinin giyinik, ötekilerinin soyunuk olduğu durumu, insanı sınıf bilincine sahip kılmaz. Adı üstünde bilinç; okumanın, öğrenmenin üzerinde düşünmenin süzgecinden geçer. Buradaki asıl anlamın; giyinerek soyunanlar arasında sınıf atlama ve atlamayanlar üzerinde egemenlik kurma zannedilmesi yerine, tarih boyunca uygulanan politikalar nedeniyle ataerkil düzenin kadınlar üzerindeki giyinme-soyunma baskılarına muhalefet olması tercih edilir durumdur. Ya da barış için, çevre için, ideolojileri için,… Ne yazık ki artık düşünmeyen, üretmeyen, ütopyası dahi olmayan gençliğin yaptığı şekilci muhalefet de sistem içidir ve sisteme çalışmaktadır.
Kökleri bize dayanmasa da göbek havalarının ve göbek dansının dahi ikonografisini zedeleyen göbek açma modası, kaldırımların dekoru haline gelmiştir. Pearcing de cabası…
Seksen sonrası uygulanan politikalarla, günümüz gençliğinin önüne, gümüş tepside markalanmış kurdele ile bir yaşam biçimi sunulmuştur. Oysa paket açıldığında içi boş çıkmış, ambalajı içeriğinin önüne taşan, anonim (seri üretimden çıkmış gibi; aynı giyinen, aynı sözcüklerle konuşan, aynı beğenilere sahip,… hatta aynı duygulanan) egnç kuşak oluşmuştur. Düşünmeyi artık bir gereksinim olarak bile algılamayan gençlik, popüler kültür iktidarında, sürüler gibi yaşamaya ve sürülere uyum sağlamaya özendirilmiştir.
Tek tük de olsa sürüden ayrılan taşralı genç kızlar olduğunu sanıyordum. Onlar da saçlarını şampuan reklamına satmışlar…
Eh ne yapalım, belki onlar da farkına varır birgün “sol memenin altındaki cevahir”in…
|
|