Yazar Tanıtımı | masal olmak, sözün ötesi olmak, düş damarından akmak, durak değil yol olmak... istediğim bu. |
Yazısının Özellikleri | |
Edebi Etkiler | orhan kemal, pir sultan, nazım hikmet, arkadaş Z. özger, traven |
Benzer Yazarlar | hasan hüseyin, yılmaz odabaşı, ayla kutlu |
Özgeçmiş | Nohut tarlaları
Ve güneşin kırbacı büyüttü çocukluğumu
Toprak sıcaktı
Kimi zaman
Ta alamanyalardan bir toz bulutu kalkardı
Sapanımı ve ezanı unuttum hep
Ama hiçbir evcilik oyununu kaçırmadım
Işıldayan kavak ağaçlarının arasından
çiğ inerdi yorganımın üstüne
Yorgun ve korkunç masallar çıkardı gölgelerden
Ninemin koynuna kaçardım
Yıllar sonra şimdi
Şu an
Yani şu bilgisayarın başındayken
Hayat
Çakıl taşlarını şakırdatarak
Geçip gitti ömrümün derelerini ay ışığında
Bulut parçalarının arasında yüzen
en parlak gemim
Ay...
Dedem benim
o dağdan bu dağa
ve o çağdan bu çağa yürüyordu
ışıldayan her yaprağa işlenmiş adreslerim
beni ne kolay buluyordu
II.
derken zaman geçti ve ben büyüyemedim
her haykırışın bahanesi
kuzguni meydanların delisiydim
hep derinde bir su çağlıyordu
delirmiş bir ejderha
başını magmaya çarpıyordu
bir şişe lavantaya on beş kız...
bense düşe kananı arıyor
kendi düşlerime kanıyordum
kandıkça kanattım aşkları
her maktül katilimdi
ve ben cinayetlerime ağlıyordum
Arkamdan geliyor
biten her aşkın dayanılmaz çığlığı
yüreğim
dokunmasız aşklar mezarlığı
işte bin yaşıma geldim
ve daha bin yıl yaşarım
yeter ki bir kelebek
benden önce ölmesin
zaman
bırakılamaz saatlerin insafına
çocuklar okuldan gelince
çantalarını fırlatıp bir yana
çıkmalılar sokağa
merak etmeli anneleri
Kelebek günlerinde
Bu kadar sabır
Ve kan ter içinde
ne biriktirdiklerini
Ve çocuklar
oynamalı benimle
ezan okunmuş, eve geç kalınmış olmalı
-böyle bir oyuncakları olmamış olmalı-
başımdaki üç yaramaz taş izi
ve içimde biriken masalların nicesi
kayıp gitmeli
açılmış gözlerinden bakan avuçlarına
kuru kafa olmak istiyorum
mutlu bir kuru kafa
III.
ben aslında aşkı değil
aşka yoldaş arıyorum
görmüş ve anlamışsan
suçtur artık görmezden gelmen
|
Bulunduğu Yer | istanbul |
|
Geçenlerde yazdığım mektup
umarım elime geçmez bir daha
Sevda
Düş
Tenimi yırtan mermi
Artık her şey pas tadında
Sokağa sarkmış çamaşırlar
Ve zaman
Işık yok artık
Soyunmuşuz her mevzimizden
Su, tas tas su
Yıkıyoruz ellerimizi kirleterek
Ve yazık ki akıp gidiyoruz
Kendimiz kendimizden
Eminönü’nün ekonomi politiğini yazacakmışım güya
Güya esaslı yazar olacakmışım
Kör bir kalem, bir tütün tabakası ve hep kurşuni bir gökyüzü
Siyahların ve beyazların ihaneti elimde kalan
Üstüme yıkılmış bastığım yerler
Bir kuyu dibindeymiş sesim
Hala asil, başı yukarda!
Ayaklarıma taş bağlamışım
Tırnaklarım şah damarımda
Ağlamaklı bir sonbahar
Yürüyor ardım sıra
Geçenlerde yazdığım mektup
umarım elime geçmez bir daha
beyoğlu, 12.10.03,Uysal Himmet
|
|