Kaç iklim böyle hazan
Kaç iklim saçlarımda beyaz
Kaç yaprak dökülür dilimden sana solan
Hangi bozkır üşütür ellerimi
Sen ! sen varken ayaz
Namazsız gömülmüş ceset gibiyim bugün
Zorlama bir imamın gazabına uğradım
Eli boş kalabalıklar şarap şişeme bakar
Rakı kokusunda kalmış sarhoşluğumu kıskanır gece
Seni özlemeyi kabir görürüm
Düşlerim ! bir mezar taşı, düşlerim de
Boş ver işte ! boş ver
Sahipsize mezar değil mi her yer
Düşünürümde, ayaklarım üşür
Halkım gibi titrerim, açım sana
Sana ihtiyaca kokar nefesim
Toprak yerim sen diye
Çimen yerim, gök mavisini içerim
Sen de özgürleşeyim diye
Bütün sorgularımda çözüldüm
Üzerime su sıkıldı donmadım
Çuvallarla dövüldüm, susmadım
Bağırdım tırnak diplerimdeki acıya
Erkek ol ulan dedim ! erkek ol
Kanda kırmızı gözde hasret değil mi?
Buzdan heykele dönsem de üşümem
Üşümem ! sen varken ayaz
Ah gülüm!
Kokun efkârıma tebessüm taşır
Kağnı sırtında koruduğum vatan gibisin
Gözlerinin renginde unuttum kendimi
Ne fark eder!
Ha sevdiğim ya da anam gibisin
Senin memelerin memleket kokar
Ucu iri, mor ve şefkat akıtır dudaklarıma
Dağlara döşenmiş bir terörist gibi
Gururla başımı yaslarım bağrına
Ne fark eder!
Ha sevdiğim ya da anam gibisin
Sen ki !
Beni doğururken anlık bir sarılmada
Sancısı vurmuşken kasıklarına sevdanın
Puslu bir yolculukta arkada kalmışken gözlerin
Yanlış bir biletle yanlış yöne gidiyorken talihin
Dur diyemedim..
Dizlerimi ısıran asfalt yola küfrettim
Ama gitme ! gitme, diyemedim
Oysa, toprağı işleyen bir çiftçi gibi
Avuçlarımın içine almıştım ellerini
Harman sevincine katıp tenini
Sıcak bir öpücükle nadasa bırakmıştım gelişini
Sayamadım, zindanından uçan onca güvercini
Ne fark eder!
Ya dilinde iki heceydim sadece
Ya da kimliksiz bir vatandaştım ülkende
Esmer topraklarına nice taylar sürdüm
Bereketli ovalarından beslendim senden habersiz
Nehirler yarattım gizli ağlayışlarından
Göğsümün çeperine hapsettim son bakışını
Ne fark eder !
Ha kar yağmış şakağıma, ya da sen varsın ayaz.
Şimdi bu ılık mevsim
Bütün bereketiyle yağmakta yüreğime
Beklenen filizlerin toprak altı mahkûmluğu bitsin
Bitsin bu işkence üçüncü cemrede
Ne fark eder !
Ha sen doğurmuşsun bir ben
Ha sen türemişsin bu bedenden..
Levent Saral
]