Mavra

Bir ALKOL içtim, yazdım...

yazı resim

MAVRA

Sarnıca tutunurdun, lehimle besli
Kavisli mızrakların çevresinde oynaşırdı
Tüm pelerinler: - tenhaya kıvrıl, ser yüzünü özüne
Kurşunkalemler çocuk arabalarının içinde
Kısır, sarı bir çizginin şehlalığının şehvetinde
Durağan bir şey;
Din adıyla içimize kazımışız meğer zihnimizdeki hortlağı.
İyice ıslanırken gece kadranın gölgesinde
Bir gece mavisi çıkagelir; sığlığa karşı derinlik
Parmaklarındaki sessiz eşyada alır soluğu.
Eşya. Sesi düşmeye uğramış gürültü. – içime kazılı dönük dil.
Eşya. Tavlada zar tutulan malzeme.

Emek’in köşesinde sarılırken bir kız sefilliklere
Gece yolunda tüm bu işaretler ve hafiflik.
Kadranı sarsıyorsun içindeki oval yüzlü rahibeyle. Yapma.
Kırmızıya dönüşecek çünkü mavi az sonra.
Resimlerde. Yukarıya doğru leylak
Mezar taşı
Gözlerinde siyah, el değmemiş yerlerinde mavi.
Füme rengi şal.

Gözlerindeki efkâr, muhabbet ve sezgi. Ses yok yine:

Kar ağlarken gökyüzü temiz giysiler giyilir,
subaylar ölür
keşfedilir yeniden Amerika;
ama adı Amerika olmaz.
Aşk geri döner arabeskin tekelinden
Yalnızlarca çalınır yalnızlık resimlerinden

Yalnızlarca donatılır Arizona çölleri

Off, nedir ki dudağımda kıvrılmakta dudağı
Sansürsüz. Perdesiz cûra takdiminde bir başka adam
Meyhanedeki delikanlılardan aşağı atlayan bir başkası.
Tapınağın girişinde bir başka yazı. Yok olmaz bu kadarı:
“Tırpana düşen çiftçiye sarılır”. Saçma.
Yanık ve yenik uykudan sarhoşum ben
Sarnıca tutunuyorsun hâlâ sen
Oysa An’a sarılmak olmamalı. Tuhaf:
“Metin olun çocuğum çünkü bu gece ay öldü. Sanık ben değilim,
olmamalıyım. Benim yalnızca tanıklığım meşhurdur, ancak o iyi olur.”

Çatlak beyaz. Ah:

Seni arıyor ay ışığı,
Parkta bira içmek,
Üst üste tellendirmek sigarayı
Seni kokuyor tahviller ve bonolar
Vadesi dolan aşklar,
Üçgenler, derinler.

Geçmişten geliyor gelecek masalları
Geçmişten geliyorlar.
Ver seni buluyor tüm arayanlar,
Bir ben bulamıyorum.

Tiannanmen’de yırtılmıştık. Cesetler. Kesitler.
“Ey benim imtiyazsız ölülerim,
temizi kirli bilen. Ey!”
Kopukluk ve bağlantı. Bir yerlerde olmalı rüyanın sonrası:
-Süre?
Ana fikri:
-Aşk?
Yok. Tapınağın ağzında mavra satan çingene.
Kırmızı. Tuhaf. Aklımı alıyor yine son perde:

Ve Çalıyorlar yolda gezen sarhoşların tüm jelatinli rüyalarını. Ayıp Ayıp!

Başa Dön