Bavulsuz Liman

yazı resim

derdimi öpüyor gece
mahrem bir aydınlıkta
utancını yere çalmış ay..

sığ; kirpiklerimin limanı
dubası batık fer-imin
asık bir surat bekleyişidir
küfrüme ışık tutan fener
yasla kendini

burası..
mısırcı ve pilavcıların diyarı
bütün tezgâhlar
kimsesiz bir çocuğun
gerdanında kurulmuş
burası..
senin!
tüm intiharların ipleri
günahkar saçlarınla örülmüş..

yağmur..
sevdiğinin kollarından düşen bir kadın gibi
ölümüne soluksuz..
renksiz, duldasız
ve bütün izlerini çalan hırsız !
yurtsuz..
zamansız..!
kılıcına döşüme
saklandığın o ülkeye
amansızca inen
bir yumruk gibi..!

kaldırım taşları..
uyanık!
dizlerimdeki dermanı
basit bir elveda-ya satan
kara bir kedi nankörlüğü
anlaşılmaz ve adını unuttuğum iklim
saçlarıma yağar!
için, içimde kaynayan koca bir kazan!
kisvesine yabancı urba..
dünden dönmüş umut
avuçlarındaki merakı saçlarıma taşıyan
bu mendebur bekleyiş
bitsin..!

burası, senin..
gel ki, korkuyu ısırıp
yaranı harlayıp vurduğun benle
canın, canıma yaslansın
öleyim ! bende ölmüşlüğünle.

]

Başa Dön