- YAŞAR ÇETINKAYA -
Okunan ve okumak amacında olanlar için...
|
|
Deli mi Ne?
(Seval Deniz Karahaliloğlu) |
Başkaldırı |
| |
Baş parmağımın tırnağını ile işaret parmağımınkini birleştirip,
Toplu iğne başı kadar deyip göstersem,
Başım fena halde dertte.
Biliyorum,
Yine sarkıtacaksın alt dudağını deve dudağı gibi
|
|
Açlıkla Terbiye Edilen Bir Ülkede Dilenen Yaşlı Bir Teyze
(Seval Deniz Karahaliloğlu) |
Türkiye |
| |
Beyaz saçlı yaşlı bir kadın. Eski elbiselerine karşın üzerinde eskimeyen bir zarafet ve garip bir naiflik duygusu var. Dirseğine geçirmiş olduğu ortopedik bastonuna dayanarak bana doğru seslendi. Son derece nazik ama yalvarmayan ve öylesine tanıdık bir edayla. Mürekkep yaladığı belli olan temiz Türkçesi ve nazik bir ses tonuyla “Lütfen, bana yardım edebilir misiniz?” dedi. Şaşkın yüz ifademe bakarak devam etti. “Emekli maaşım 6 Nisan’da bitti. (Üstelik daha 7 Nisan’dayız) 6 Mayıs’a kadar yiyecek param yok. Tüpüm bitti. Çayı demleyecek sıcak suyum yok.” Şaşkınlıktan, utançtan, acıdan, üzüntüden donup kaldım.
|
|
Hayal Kafesi
(Didem Duruöz) |
Düşler |
| |
Eski bir şiirimsimi okurken, duygu ve düşüncelerimi farklı bir bakış açısıyla gözden geçirdiğimde aklımdan geçenleri sizlerle paylaşmak istedim.
Renkler Alemi
Bu renkler aleminde bir gezi.
Belki mutsuz bir kızın hayali.
Siyahlar, beyazlar bütün renkleri yok etti.
Yeşil gri ve mavi içimdeki tek özlemdi.
Güzellikler ve çirkinlikler içiçeydi.
Ruhum siyahı seçti.
Griyi paylaşmayı bilemedi.
Oysa istediğim mavi ve yeşildi.
Gözyaşlarımı serbest bıraktım bu gece, bir hayalimi daha kafese tıkmanın şerefine. Artık o hayal başka bir evrende yaşıyor dilediğince, gönlünce. Gecikmiş bir hayale vedayı da gerçekleştirdim ardından. Ben hayallerimi seviyorum, kafesinde bile olsa onları sımsıkı kucaklıyorum. Gerçekleşme ihtimali olsa, yaşantının ardından belki de bana verdiği mutluluk bir süre sonra ilk günkü etkisini yitirecek.
Hayatın gerçeklerinin içinde ilk gün yaşattığı heyecan sönecek. Hayal kırıklıkları, yanlış anlamalar, başarısızlıklar karşısında kendi değerinden değilse de, başkalarının gözünde etkisini kaybedecek. Oysa şimdi o, en engin yerde; hayal gücümde, zihnimde, yüreğimde. Kimse karışamaz ona, kimse son veremez onu düşünürken yaşadığım mutluluğa.
Aslında hiçbir hayalin kafese tıkılmaması taraftarıyım. Ancak gerçekler ışığında düşünüldüğünde, kişilerin sağlık problemleri gibi önemli nedenlerle kendi hayatlarını riske atacakları durumları gerçek hayatta yaşamaktan kaçınmaları gerektiğini düşünüyorum. Ve yansıtma burda devreye giriyor, ben bu yazıdaki karaktere hayalgücünü kullandırmayı seçtim, hedefi benzer olguya yönlendirmek de başka bir çözüm olurdu sanırım. Okuyan herkese çok teşekkür ederim.
|
|
Hataya ve Hayata Dair
(Didem) |
Yüzleşme |
| |
Ünlü yazar Virginia Woolf un tavsiyesine uyarak, her gün içimden geldiği gibi kuralları, gidişatı düşünmeden, sadece akışı hissederek yazı yazacağım. Antremana bu gün başladım, ilk yazımı aşağıda görebilirsiniz, okuyan herkese, vakit ayırdığı için teşekkür ederim.
Bu da birşey; en azından, dürüstlüğü, arıyorsun, canın yandığında geri kaçıyorsun. Acının içindeki güzelliği hissetmelisin, hasret sonunda biten özlem gibi, onun da mükafatı büyük. Haydi ne duruyorsun, bu gün bayram geç kalıyorsun! Barış artık kendinle ve hayatın kendisiyle, bebekliği geride bırak. Sevimlilik yeterli değil, bazen itici de olabilir üstelik.
|
|
|
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Eser sahipleri, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları
yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin
izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin
izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin —kısa alıntı ve tanıtımlar
dışında— herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.
|
|