Son Eklenenler |
Hadi, yine öyle bak seviyor gibi, yeniden yak yüreğimi / Kızarsın yüzüm, tutulsun dilim, bir garip olalım, sevdalanalım / Vakit çok mu geç, sevemezmiyiz, ağarmış saçlarımın suçu benimmi? / Varsın geçsin yıllar, ağarsın saçlarım, yine öyle bak, beraber yanal ... |
|
Banu Alkan değilim ama!.:)) |
|
/ Hayat dediğin ne ki, be dostum / Kendini büyüttükçe senden gün çalan / Uzayıp kısalan zamanların toplamındaki gün sayısı / Değişen mevsimlerin, yağan karın, yağmurun / Dalında çiçek açan ağacın gizemli sesi / Dikenine küsüp solan gülün ta kendisi / Değil mi ... |
|
Başta gürültülüydü sessizlik. Haykırışlar, kahkahalar, hüzünlü hıçkırıklar fısıltılara döküldü.
Sonra, sustu. Ne telaş, ne de korku, geriye simsiyah kömür parçası suskunluk kaldı.
Ne boşluk, ne de anlamsızlık, duru bir bekleyiş gibi.
|
|
Bundan 16 sene evvel büyük bir ses olan Erkan Ocaklı aramızdan ayrılmıştı. Türkülerini gönül heybesine doldurup genç denebilecek bir yaşta(59) bilinen meçhule yol almıştı. Karadeniz’in müzik üstadı, Karadenizlinin yürek sesi, gençliğimizi türküleriyle geçirdiğimiz Erkan Ocaklı "Ağla gozlerum ağla/Ben da ağlayacağum/Senun acilaruna nasil dayanacağum” diyordu bir güzel türküsünde. O ölünce Karadeniz türkülerini de yetim bıraktı.
Ocaklı, büyük bir sesti. Karadeniz’in gelmiş geçmiş en büyük türkücüsüydü. Biz onu yaşarken anlayamadık, kıymetini bilemedik. O; sesiyle, sözüyle, beyefendi kişiliğiyle yaşadığı zamana mührünü vurdu. Onu ekrana çıkarmayanlar, sesini görmezden gelenler kına yaksın.
Onun türkülerinde hep bir hüzün vardı. Ölüm, Ocaklı’nın türkülerinin vazgeçilmez temasıydı. Pek çok türküsünde ölüm acısını sözlere ve nağmelere dökmüştü. “Bu kara topraklarda ah sen yatacak mıydın?/Gönlüme doğan güneş ah sen batacak mıydın?/Ezanlar bizim için okunuyor sevgilim/Gözyaşım mezarına dökülüyor sevgilim” diyordu bir türküsünde. Türküyü söylerken o duyguları yaşıyordu adeta. Öyle ki acıdan iç çekiyordu. |
|
/ Aşırı hırs, tamah etme! / Senin olan sana gelir / Hasedinden yanıp bitme! / Senin olan sana gelir / Ömrün de bir nakdi vardır / Yaradan'ın akdi vardır / Her şeyin bir vakti vardır / Senin olan sana gelir / Mevlâm kayırır kulunu / Zâyi eylemez pulunu / Rızık şa ... |
|
nasıl / da / en büyük / yalanları / söyler / de kanarız / kendimize / nasıl / da / paramparça / eder / benliğimizi / koskoca / boşluğun / ortasındaki / üç beş / kişi... / ... |
|
yaşasın sineklerim!..😀 |
|
Dünya küreselleşiyor, tek dünya devletine doğru gidiyoruz, ay da hayat var, Mars da hayat var, su bulundu filan fişmekan... Bir dolu palavrayı şakşakçıları vasıtasıyla dünya kamuoyuna pompalaya pompalaya bıkmadılar... İki tane moruk Sam Amca’nın başına geçip Twıttırdan mesaj atıp dünyayı karıştıracaklarmış... Biz de yedik...
|
|
Ayşegül ile Cin Ali iki kardeşmişler. Evet, evet şaşırmayın hani şu ilkokul bir de karşımıza çıkan Cin Ali bu Ali... Tabi epey büyümüşler, okumuşlar okumuşlar da ilkokul son sınıfa kadar gelmişler... Tam onlar ilkokul son sınıfa geldikleri sene İnternet bütün dünyada yaygınlaşmaya başlamış. Amerika’da, İngiltere’de, Malezya’da, Tunus’da, Yeni Zelanda’da, Dominik Cumhuriyetinde, Fildişi Sahillerinde, Burkina Faso’da, Türkiye’de ve adını yazamadığımız bir dolu ülkede... Eee, tabi Ayşegül ile Cin Ali de bundan nasiplerini almışlar. Babalarına hemen birer bilgisayar aldırmışlar. Bilgisayar gelirde evlerine, İnternet’e girmezler mi? Sosyal medyayı da kullanmazlar mı? Kullanırlar tabi ki hem de harıl harıl... |
|
/ Kendini can sanıyor can canana gidecek / Deryada susuz balık su olmasa nedecek / Yürek uçurum başı ha düştü ha düşecek / Kalem kağıda ağlar kağıt ona ağlamaz / Yürekte sessiz çığlık duyan yoktur sesini / Son demini yaşıyor kesiyor nefesini / Tırnakları yır ... |
|
Günümüzde bilgisayar oyunları piyasasında milyarlarca dolar paralar dönüyor. Akıllı dediğimiz cep telefonlarında da yüzlerce oyun var. Metroda otobüslerde görüyorum her yaşta insan ellerinde telefon oyun oynuyorlar. Belki içlerinde bir yada iki kişi makale ya da haber okuyorsa hepsi o gerisi fasarya... Gencecik çocuklardan yaşını başını almış teyzelere kadar herkes oyun oynuyor...
Her yaşta ki insanlarımıza sesleniyorum. Burada amaç belli insanlar düşünmesin yeter ki sosyal ve toplumsal olaylar üzerine... Üstelik hem gözleriniz bozuluyor hem de beyninizi etkiliyor bilim bunun tespitini yapmış. Yazık etmeyin kendinize... |
|
Birken iki / İkiyken üç / Üçken dört oluyor / Üredikçe ürüyor / Çoğalıyor / Her yer / Yer yer insan / Zerre cennet / Zerre cehennem gibi / İyiyken ... / El birliğiyle / Kötüye dönüştürülüyor insan / İtilip kakılır / Çekip alınırsa yüreğinden sevgi / Tek hata da
... |
|
Kim var kapının ardında / Ve dahi zile uzanan el kimin / Beden temkinli / Gölge / Kol boyu tokmağı çevirmeye hevesli / Çizgidir ahşap kapılar / Hammaddeleri ağaçlar / Filiz verir bahara / Sonra bir güneş açar / Ardından rüzgar çarpar / Önce yeşerir yapraklar ... |
|
Ah kalbimin can damarı / Uğruna zaman, uğruna hayallerimi / Feda ettiğim Aşk-ı Mavi🏊🏻♀ / Küskün kahverengi gözlerim / Kırgın yüreğim, susuyor dilim / Hangi cümle anlatabilir sana olan Aşkımı / İnsan olsan bakmazdım yüzüne / Gönül bu, bir ... |
|
Erkekler ağlamaz dediler / Bilmediler / Bilmediklerinden / Bilemediklerindendi / Güfte yazdılar / Erkekler anlatmaz dediler / Dilim sustu / Gözlerim / Yüreğim anlattı / Gelir geçer unutur dediler / Bilmediler / Bilemediler / Bilemediklerindendi / Gelip ge ... |
|
şansa / bak / bir / hayat / kazandım / da / biraz / daha / biraz / daha... / derken / saçıp / savurdum / boşluğa / her / kumarbaz / gibi... / herşeyimi... / ... |
|
arkamda / çağırı / gelişine / vurdum / hayâta / ölümüne... / ... |
|
güneşte / pırıl / pırıl / saçları / rengârenk / korktu / sizden / bekleye / bekleye / yer altında / bir / treni / ağırdı / saçları... / ... |
|
bir / sağnak / yarıyor / toprağı / çapalayıp / kabartıyor... / tam / bittim / derken / ölü toprakta / tâze bir / filiz bitiyor... / ... |
|
AİLE......KURMAK VE KÖTÜLÜK... |
|
Varlık içindelik mi yoksa mermamet içindelik mi?
Dünya merhametli ve iyi insanlarla güzel. |
|
Aslında öğretmenler odasında biraz dinlenmek istiyordum ama ne yapalım, okula yeni gelmiştim ve öğrencilerimi yakından tanıyabilmek için onlara zaman ayırmalıydım. |
|
Öyle bir güzel gördüm ki / Saçı kara, kaşı kara… / Öyle bir güzel sevdim ki / Gözü kara, başı kara / Allah, özenmiş yaratmış, / Yüzüne güzellik katmış, / Melekler içine atmış, / Derdi kara, kendi kara… / Selvi gibi uzun boylu, / Ece gibi asil soylu, / Kanadı yok ... |
|
ben ele almış olduğum bu konuyu siz değerli okurlarımın bilgilendirilmesi amacı ile satırlara dökmüş bulunuyorum.
görüyorum ki insanlar bir başkasına hükmetmeyi marifet sayıyor bunun hoş bir durum olmadığını anlatmak istiyorum. |
|
Yakınmadan / olduğundan karanlık / olmadığı kadar aydınlık kılmadan / Antep te bir sabah ezanı berraklığıyla / İzmir de bir günbatımı hüznüyle / anlatmak istiyorum / vazgeçtiğim bir günde gelişini / ve yüreğime dokunuşunu / saklayarak senden kalbimin ince sızısını ... |
|
Vatanından yirmi yıl gibi uzun bir süre ayrı olan şair, vatanına olan özlemini, ailesine karşı duyduğu hasretliği dile getirir. Annesine, babasına, kardeşlerine duyduğu özlemleri ve sevgileri anlatır. Yirmi yıl onlardan hiçbir haber alamamaktadır. Yaşayıp yaşamadıklarını dahi bilmemektedir. Kamplara mı götürülmüşlerdir? Esir mi edilmişlerdir? Yoksa fırınlara atılıp diri diri yakılmışlar mıdır? bilememektedir. İşte şiirlerinde bunları dile getirmiştir.
|
|
soğur / ya / suyun / donar / birden / en ateşli / hallerin / bile / ısıtıp / çözemez / kaskatı / bedenini / benliğinin / hatrına / yakarlar / rahipler / de / ısınıp / çözülür / diye / yine / kaskatı / yine / donuk / sahibin / nefesine / yine / muhtaç / bir / ceset.. ... |
|
ÖZLÜ SÖZLER I AFORİZMALAR / Hatırlatma / ________ / Dörtlük, beyit, özlü söz ve şiirlerimi paylaşmak için / izin istemenize gerek yoktur. Micingirt yazarak paylaşabilirsiniz. / "Her mısramı hâl diliyle müstefit; / Eyle Mevlâ'm, hâvf ... |
|
/ Aşk tarifsiz dediler; aşklar hikmet aşklar sır / Gerçek aşklar zemmeder Yusuf’u hatırlatır / Aşk var mikat bölgesi süsü giysisi ihram / Ruhu kalbi bezeyen tevbe istiğfar ikrâm / Aşk var sükuta evli ve benzersiz balayı / Aşkı aşka söyletmek âşıkların dileğ ... |
|
niye / birden / asıverdin / ki / gönlünü / bedenin / duvarına... / bi dur / be adam / sanki / çok erken / daha... / bu sefer / olacak / gibi / al hadi / bedenin / eleğini / avuçlarına / son bi / daha... / göster / bize / su / ele / şarap / ola / şeker / ele / bal / o ... |
|
Hayat bizi küçük şeylerle mutlu olmaya mecbur eder. Hayatın izin verdiği mutluluğa erişmek için kavrayışımızın kapasitesi önemlidir. Hassasiyetlerimiz, beden sağlığımız, mizacımız saadete erişimin açarı. Bazı insanlar mutsuz olmak için bahane arar. Mutlu olmak için sebep çok bence. Şikâyet etmeye başladığında sonsuz arızalar, eksikler bulmak zor olmasa gerek. |
|
İlk kez 1974 Kasım'da öğrendim 10 Kasım'ı. İlk kez şiiri tanıdım ve şiir okudum o gün. Hayatımda yaşadığım birkaç büyük heyecandan ilkiydi o gün. |
|
/ 10 Kasım'da doğdum / Sevdalandım bir dünya liderine, Ata'ma / Gözlerinin göğünde kayboldum / Mavisinde denizlerinin dalgalandım / Kimi zaman kıyıya vurdum, kimi zaman / Balıklara, martılara komşu oldum / Anlattım onlara Atatürk'ü / Yazdım Adını Marmara'nın üst ... |
|
Ruhum akıyor, / Tipiye tutulmuş gibi sana, / Savuruyor her yana, / Tanrının bana verdiği sana, / Ruhum akıyor! / Gözlerinden düşüyorum! / Ellerinle yakala beni, / Götür dudaklarına, / Ruhuna iç! / Gör içimdeki cehennemi, / Şeytandaki ateşten fazla, / Ruhum sana yanıy ... |
|
İyi ki var oldun. Olmasaydın olmazdık. Tarih seni unutmayacak. |
|
ört / toprakla / istediğin / kadar / kendini / kendinden / kaçamıycan... / kalır ya / cesedin / kuyruk / sokumu / geriye / herşeyi / anlatan... / ... |
|
işte bu salak kadın, içinden çıkılmaz problem içinde buldu kendini!.
😀 |
|
/ Zalim gurbet beni köyümden etti, / Bitsin bu ayrılık canıma yetti / Ömrüm hasret ile acıyla bitti, / Kalan kalsın gidiyorum köyüme / Kangal, Alacahan, Akçamağra ya, / İlaç konmaz kan akıtan yaraya, / Gidemdiyom diyorlar ki nereye, / Kalan kalsın gidiyor ... |
|
Gerçekten bize doğru sunulan bir aday dahi olsa ve de o gerçekten güçte kalabilecek mi bu bir… İki; niye her seferinde bize sunulan en güçlü adayları seçiyoruz? |
|
Geç bulan çabuk kaybetmek istemez. |
|
ağzından çıkanın nereye gittiğini hesaplamayanlar gelmesin yanıma!. |
|
Bu yazım biraz ara verdiğim bir yazım olacak… Yoruldum çünkü… Defalarca aynı şeyler konuşuluyor ve sonrasında olası sonuçlar hiçbir şekilde görülmüyor… Öylece yaşanılıyor… Öylece var olunuyor… Umutsuz durumlar yoktur evet ama umudunu yitiren insanlar pekala vardır. Fikirler de pekala ölebiliyor, çünkü okumuyorlar… |
|
ötesi yok mu / üstünde yürüdüğüm köprünün... / altımda gümbürdeyen suya / mürekkep damlatsam / köpük oluyor / sanki baloncuk sabun... / köprünün çıkış yerinde / üflüyorum bulutlara doğru / tanrı kapıyor hepsini / aldanmanın daniskası bu / oluyorum odun... / T.a ... |
|
Tarih, edebiyat, felsefe, sosyoloji, sanat ve genel kültürle ilgilenmeyen, ilgilenmesi istenmeyen, ancak; bağnaz siyasete bulaştırılan bir gençlik! |
|
/ Acı ektim yüreğime / Sevdamı göresin diye. / Acımadım emeğime / Derdimi bilesin diye. / Bitmedi sevdam, büyüdü, / Beni yerlerde sürüdü, / Kalbim, hep sana yürüdü, / Gün gelir, seversin diye. / Ağlattı, hiç güldürmedi, / Çektirdi hep öldürmedi, / Sevdiğini göst ... |
|
bir kibrit kutusu buldum / içerden yanmalı motoru var!. / kutunun üstünü oydum / içine fakirliğimi koydum / dört imame / oldu dört tekerlek / farları cam kırığı / farları can kırığı / sanma sakın oyuncak!. / hibrit bir arabadır bu / icatların icadı / oturdum direks ... |
|
oyalanıp / durdular / da / nihâyet / emir / demiri / keser... / sıraya / geçen / ölüler... / birbirini / ezdi / bir parça / huzûr için. / ... |
|