..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Materyalist bir dünyada yaşıyoruz, ve ben de materyalist bir kızım -Madonna
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > Kupa Kızı




29 Kasım 2010
Bir Delinin Mektubu  
Kupa Kızı
Bu sana ilk mektubum canım Orson’cuğum. Ta ki yüzün zihnimde belirginleşip, elime fırça, boya ve tuval alıp seni resmetmeye başlayana kadar da sana yazmaya devam edeceğim. Seni resmettikten sonra mı? O zaman da senin ete ve kemiğe dönüşmeni bekleyeceğim. Bu arada Gepetto olmaya niyetim yok. Ben her zaman “gerçeğin” peşinden koşarım! Bunu da en iyi sen biliyorsun…Yani, bileceksin!


:AFHA:

“Bir deliyle aramda tek bir ayrım var. Ben deli değilim” Salvador Dali



Dear Orson,

Sana bu mektubu anlayabileceğin bir dilde yazıyorum. Benim anladığım bir şeyi kolaylıkla içinde eritebileceğini biliyorum. Bu yüzden yazı dilim, senin hiç bilmediğin Türkçe. Lütfen okurken konsantre ol ve hisset yazdıklarımı.


Canım Orson’um, hayatıma giremediğin günden beri, etrafıma ördüğüm tuğla duvarları sıvamaya çalışıyorum. Sıvamanın tuğla örmekten daha zor olduğunu bilseydim; inan ben o duvarları, yakındaki tersanenin ölüme terk edilmiş gemilerinin, demir duvarlarını çalıp yapardım. Ölmek üzere olan bir geminin bir parçasını çalıp yaşatmak kötü bir şey değil ki!


Bu satırlarımı okurken dudak kenarında pis bir sırıtışın koca kıçını gererek oturduğunu hissediyorum. Hayal gücümün geniş olduğunu kabul ediyorsun değil mi? Aslında benhayal gücünü kendine alet eden, yüzüne “normallik” maskesi takmış delilerden biriyim.


Orson’cuğum, ben bu hayatta iyi, dürüst, yardımsever, nazik, komplekssiz olmanın ve ayrıca kıskançlık illetine kapılıp histeri krizine giren insanlara hayret edip, onların acınası halini dehşetle seyredip, ama onlar gibi olmamanın “delilik” olduğunu biliyorum. Bu tarz insanların günümüzde “normal” kabul edildiğini fark edebilmiş ender şanslılardan biriyim. Bunlar gibi “normal” olacağıma kendim gibi “deli” olayım değil mi?


Geçen gün sana bir şiir yazayım dedim. Baş parmak, işaret parmağı ve genelde diğer insanlarda kaleme pek alışkın olmayan orta parmağımla, kalemin dayandığı elimin iç kısmı (hani hilal şeklini alıyor ya!) pek bir rahatsız oldular. Sonradan anladım ki o rahatsızlık, şiir yazma sancısının kalpten dışa vurumuydu. Tuhaf! Solak olmadığımdan sanırım; içim her acıdığında vücudumun hep sağ tarafı reaksiyon verir. Sadece sağ şakağımın ağrıması, sağ göğsümün tıkanması, sağ bacağımın aksaması, beynimin sadece sağ tarafının ara sıra durması gibi!


Ne diyordum? Ha, evet! Şiir! Neyse canım Orson’cuğum, gelelim sadete. Şiirle aramın pek iyi olmadığını fark ettim. Çünkü yazmak istediklerimin dışında sözcüklerin akıp gittiğini gördüm. Yazdığım kağıdın ölüyü andıran beyaz renginden mi neden bilemiyorum; ben sana özlemimi, aşkımı anlatmak isterken, nedense hep umutsuz, karamsar, yalnızlığa dair dizeler akıp gitti benden.
Bak sana örnekleyeyim:


Bakışının karasında hapsolan yalnızlığım
Dipsiz kuyu kadar fersiz
Dilimde pırıltılı “amentü”
Göğsümün sol yanı Afrika tamtamı
Kararsız mizacımın elinde oyuncak “yarın”


Şimdi bu şiir mi? Oysa ben farklı bir şey yazmak istemiştim. Tıpkı senin g e r ç e ğ e dönüşmen için hep yaptığım gibi, şiirime de umut kokumdan sıkmıştım. Ama kokmadı!!!


Hem ben senin şiir okumayı bilmediğini, sana yazdığım şiirleri hep başkasına okuttuğunu duydum. Bu yüzden artık sana şiir yazmamaya karar verdim. Aslında şiirlerimi sana değil, farklı birine yazmak isterdim ama maalesef bildiğim tek isim Orson olduğundan; ben kime yazarsam yazayım, şiirlerimin hep sana geleceğini biliyorum. Sen de şiir okuyamadığından, başkasına okutup dinlediğin şiirlerimdeki asıl duygumu hiç bir zaman anlayamayacaksın.


Bu nasıl bir kısır döngüdür Orson?

Bu çelişkiyle başa çıkabilmek için, bundan sonra sana mektup yollamaya karar verdim. Biliyorum ki sen çok güzel mektup okursun. Böylelikle duygularımı, içimdeki umut çocuğu, sana doğru akan şeffaf kanımı, İkarus ruhumu rahatlıkla görebileceksin.


Bu sana ilk mektubum canım Orson’cuğum. Ta ki yüzün zihnimde belirginleşip, elime fırça, boya ve tuval alıp seni resmetmeye başlayana kadar da sana yazmaya devam edeceğim.


Seni resmettikten sonra mı? O zaman da senin ete ve kemiğe dönüşmeni bekleyeceğim. Bu arada Gepetto olmaya niyetim yok. Ben her zaman “gerçeğin” peşinden koşarım! Bunu da en iyi sen biliyorsun…Yani, bileceksin!


Seni şimdiden seviyorum Orson’um.
En kısa zamanda ikinci mektubumda görüşmek dileğiyle.



İmza:
Delin



...............



BU2








Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Dört Mevsim Aşk ve İçimdeki Ben'ler


Kupa Kızı kimdir?

. . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kupa Kızı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.