..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Umutlarım her zaman gerçekleşmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Düşler > Dila Özev




2 Mart 2010
Sihirli Pabuçlar  
Bale

Dila Özev


Sihirli pabuçların var olmayacağını biliyorum ama bu hayal benim hayatın sihirlerini yakalamamı sağladı.


:DAHD:
Sonsuz istekler diyarında hayat, herkesin birbirinin yerinde olmak istediği kocaman bir boşluktur. İşte bu noktada sizlere kendi hayalimi anlatacağım. Öyle bir hayal ki kendimi kuşlar kadar özgür, mutlu ve huzurlu hissettiriyor.

Bugün gibi hatırlıyorum, sahnede göz kamaştırıcı kostümleriyle peri gibi dans eden balerinleri... Ne kadar da özenmiştim onlara, çok şanslı olduklarını düşünmüştüm. O an içimde bir kıpırtı oldu. Hissediyordum, bale artık benim için vazgeçilmezdi. Ben de o sahnede herkesin hayran kaldığı balerinlerden biri olmalıydım. O günden itibaren bale maceram başlamıştı ve şimdi o sahnede hayran kaldığım kişilerin arasındayım. Bu benim için paha biçilemez bir duygu ve ben bu duyguyu daha da yüceltmek istiyorum. Hani şöyle sihirli pabuçlar olsa da sahnede uçarcasına dansedebilsem. İzleyenlerin dansımla ve sihirli pabuçlarla büyülendiğini hissedebilsem. Bu his öyle heyecan ve gurur verici ki insanın başını döndürür. Düşünsenize ayağınızda sihirli pabuçlar, tüm gözler üzerinizde ve muhteşem dansınızla sahnedesiniz. Bu duyguyu anlamak için yaşamak gerekir. Bir yaşam tarzı, hayat felsefesi... Bende bu hayat felsefesini benimsedim. Bale deyip geçmeyin. Hayatta yaşanan şeylere öyle bir katkısı var ki bu sadece dans değil, hayatın ta kendisi. Neler mi öğrendim? Disiplini, acıyı, acıya direnmeyi, asla vazgeçmemeyi, en önemlisi kendime güvenmeyi öğrendim. Sihirli pabuçlar hayali ile başlayan maceram, bana hayallerimi nasıl gerçekleştireceğimi gösterdi.

Evet bu sadece bir hayal... Sihirli pabuçların var olmayacağını biliyorum ama bu hayal hayatın sihirlerini yakalamamı sağladı. Pabuçların sihirli olmasına gerek yok, kendi çabalarınızla da pabuçlar sihirli hale gelebilir. Yeter ki o sihiri yaratabilme yeteneğini keşfedip, kendinizi geliştirin. Anlayacaksınız ki kendiniz olmak ve hayallerinizi gerçekleştirmek içinizdeki o kocaman boşluğu yok edecektir.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Çok teşekkürler
Gönderen: Dila Özev / , Türkiye
21 Nisan 2010
Çok teşekkür ederim. Başta belirtmek isterim ki Sağlık problemleri nedeniyle baleyi bırakmak çok acı verici olmalı çünkü insan baleye daha yeni başlamış, bir gün bile bale yapmış olsa da içimizde anlam veremediğimiz bir duygu olur ama aslında bir çok anlam yüklüdür o duyguda. Tekrar tekrar dans etmek isteriz.Şiiriniz gayet güzel bir biçimde açıklıyor aslında. Hiç gösteriye çıkmamış olsanızda bence iyi bir izleyici olmaya çalışın çünkü dansetmeseniz bile izlerken sahnedekiler kadar heyecanlanabiliyor ve mutlu olabiliyorsunuz.Tekrar çok teşekkür ederim.Sevgilerimle.Dila

:: Büyülü Dans
Gönderen: Didem Duruöz / , Türkiye
14 Mart 2010
Yazınızı çok beğendim, güzel ve anlamlı, özellikle sonuç kısmında dile getirdiklerinize sonuna kadar katılıyorum.Yazınızı okurken,heyecanınızı içimde hissettim.İçimdeki eski anılarımı canlandırdınız. Bale, bir zamanlar benim için de bir çocukluk hayaliydi. Sadece iki sene bale dersi almış olsam ve hiç gösteriye çıkmamışta olsam. Hatta iyi bir izleyici bile olamasam da, balenin benim için ifade ettikleri önemlidir. Bale hayalimden sağlık sorunu olasılığı nedeniyle, konservatuar sınavındaki öğretmenlerimin yönlendirmesi ile vazgeçtim. Yetenekli mi değildim, sağlık sorunum mu bana engeldi, hiçbir zaman öğrenemedim? Bir de, sizinle bale için yazdığım bir şiirimsimi paylaşmak istedim. Büyülü Dans Çıktığınızda sahneye,büyük bir alkış kopar. Saçlarınız uzundur, her zaman topuz durur. Arka planda bir müzik duyulur. İnsan nerede olduğunu unutur. İncecik vücudunuz, müziğin ritmine uyar. Dansınız, cennetin kapılarını açar. Sevgi ve Saygılarımla.Didem




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Altın Çağ [İnceleme]


Dila Özev kimdir?

. .


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Dila Özev, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.