Yanlış sayısız şekillere girebilir, doğru ise yalnız bir türlü olabilir. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
Yer ve mekânda… Ne zaman olduğu bilinmeyen, neresi olduğunu bilmediğim bir yerde başladım seni sevmeye. O zamanlar küçüktüm belki aşka inanacak kadar, ya da büyüktüm aşktan korkacak kadar. Tam olarak kestiremiyorum neydi aşk felsefem… Saçımın rengi nasıldı seni sevmeye başladığım an. 3 yaşındaki gibi sarı, kıvırcık ve narin mi, 15 yaşımdaki gibi düz, kestane rengi, ince mi; yoksa şu anki gibi permalı, gölgeli ve yıpranmış mıydı? Ne zamandı seni sevmeye başlamam… Parmaklarım hala uzun ve ince miydi yoksa tombul ve kısa zamanlara mı dek gelir. Ayak numaram kaçtı örneğin seneye de giyerim diye bir numara büyük aldığım ayakkabılara sığmadığı günlere mi dek gelir seni sevmem… Ne zamandı seni sevmeye başlamam… Hangi mevsimdi örneğin. Penceremin ayaza çaldığı soğuk bir kış gecesi, ellerimde çatlaklarla mı sevmeye başladım seni; yoksa yeniden doğar gibi uyandığım bir ilkbahar sabahının akşamüzeri zamanlarına mı dek gelir… Belki de yazdı, güneşin kavurganlığı üzerimde, tenim hâlâ bronz, yakıcı bir yaz esintisine kurban ettiğim hayallerimle vedalaştığım günlere mi, hangi mevsime gelir gelişin… Ne zamana dek gelir varlığını anlamam… Ergenlik dönemim miydi? Yüzümde sivilcelerle mi karşıladım seni, yoksa fondöten mi vardı en kapanmaz yaralarımın üzerinde. Belki de sıkıntıdan tırnaklarımı yediğim döneme dek gelir… Ne zamandı… En deli çağlarım mıydı örneğin başımda kavak yelleri, ellerimde başka ellerin hayalleri, dudağımda bir Ferdi Tayfur şarkısı, “Bende Özledim Bende” derken seni kastediyordum belki… Ya da daha küçüktüm belki başıma ne geleceğini bilmiyordum… En büyük sermayem oyuncaklarım ve birde hayallerim… Belki de sonra sen aldın ilk sıraları. Favori listemin başında yer aldı seni sevmelerim… Ama ne zamandı… Sahi… Ne zamandı… Belki dündü, belki ondan önceki gün; belki bir asra tekabül eder, belki de doğmamıştın o zaman, belki ben bile… Belki de kalbim yoktu, önce ruhum başladı seni sevmeye… Ben, ben olmaya seninle başladım belki de… Belki de ben, ben olmaktan çıkıp sen olmaya başladım seninle… Belki de sendim hep, beni buldum senle… Belki de SEN HİÇ OLMADIN Kİ, seni gördüm bende… Bilmiyorum… Belki de… SEN ve BEN… Ayrı zamirlerdi bir zamanlar… Sonra ben sen oldum, sen yine sen… Ah bir bilsem… Ne zaman başladın gezinmeye damarlarımda… Ne zamandı seni sevmem… ?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © özlem cangül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |