Yalnızca hava, ışık ve arkadaşın varsa hiç üzülme. -Goethe |
|
||||||||||
|
Geçtiğimiz günlerde Uzunköprü’de yaşanan “ormancı ve 2 kardeşin öldürülmesi olayının” önümüzdeki süreçte yaşanabilecek olumsuz gelişmelerin habercisi olduğunu söyleyebiliriz.. Tuzu kuru kesimlerin baykuş bakışı olarak değerlendirecekleri bu öngörünün dile getirilmesinin nedeni; Uzunköprü’yü kuşatan yoksulluk yarımayında yaşayan insanlarımıza yaklaşık yirmi yıldır reva görülen ve tek alternatifi devlet kapısında dilenci durumuna düşürülerek ve itilip kakılarak aşağılanmak olan içler acısı hayat koşullarıdır. Tarımdaki makineleşmenin 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında hızla yaygınlaşmasıyla, yüzyıllardır Ergene, Meriç ve İpsala ovalarının düşük ücretli tarım işçisi ve emek gücü olan bu yoksul insanlarımızın, yıllardır seslendirdikleri iş ve aş taleplerinin karşılığı; yoksulluk koşullarını daha bir ağırlaştıran işsizlik gerçeği olmaktadır.. Ülkede yaşanan ekonomik çöküntünün en ağır sonuçlarını bu yoksul insan kesimimizin yaşamasının nedeni; ekonomik, sosyal, kültürel yaşama katılmaları konusunda en eğitimsiz toplum kesimini oluşturmalarıdır. Yüzyıllardır toplum hayatına katılma konusunda eğitimsiz, iş hayatına katılma konusunda vasıfsız işçi olan bu insanlarımızın, ülkenin bu koşullarında yüzleşmek zorunda oldukları tek seçenek sürekli işsizliği yaşamak olmaktadır. İçinde bulunduğumuz ve toplumun her kesiminin –iktidar ve yandaşları haricinde- payına düşeni aldığı ve belirli ölçülerde etkisini hissettikleri bu zorlu ekonomik koşullarda, bu yoksul insanlarımızın yaşamlarını insanca sürdürebilmeleri için ortada iki seçenek vardır.. Ya devlet Anayasada yazılı olan sosyal devlet olmanın gereklerini yerine getirerek onlara iş olanakları sunan düzenlemelere gidecek.. Ya da -bugüne kadar olduğu gibi- devletin Anayasada yazılı olan sosyal devlet tarafı iktidar ve yandaşlarınca bol kepçe kullanılırken, bu insanlarımız işsizlik, yoksulluk ve açlık kuşatmalarında insanı insanlıktan çıkaran bir hayatı yaşamayı sürdürecek.. Kaynak zengini bir ülkede hayat işsizlik ve yoksulluk olarak yaşanıyorsa orada ilk sorgulanması gereken; sosyal devlet kavramı ve ulusal gelirin paylaşılması mantığıdır. Bana göre “ormancı ve 2 kardeşin öldürülmesi olayının” işaret ettiği gerçeğimiz budur.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Nazmi Metin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |