"Çok söz hamal yüküdür." -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Ömür boyu süreceğine niyetlenmiştik Tek kişilik koltuğa oturmuştuk sıkı sıkı Ne güzeldi geçtiğimiz yollar Mola vermeye bile hiç ihtiyaç duymuyorduk Tek yanlışımız vardı belkide Her yolculuğun sonu olduğunu unutmuştuk Virajlı yollara geldikçe dar geldi koltuğumuz Sıkıştıkça sıkıştık, daraldıkça daraldık Ve şöför seslendi uzaktan - Son durak! Yürümeye karar verdik seninle el ele Belliydi sonuçta gitmek istediğimiz yer Derken yollarımız tıkandı, bi köprü çıktı karşımıza ağaçtan Uçurumun üstündeki tek geçiş yolumuzdu o köprü Geçebiliriz diyorduk ikimizde el ele Ortasına kadar gelebildik köprünün Birden aklına geliverdi yolculuktaki virajlı yollar Sordun bana; -Bi sigaran var mı? Olmazmıydı hiç..Ve ateş dedin ardından Ellerinde yanmaya hazır sigara ve çakmak vardı Nedensiz bir şekilde - Üşüdüm dedin aniden Gözlerim gözlerindeydi şaşkın şaşkın Sigaranı yakıp çöktün ardından Köprünün ortasında ateş yaktın birden Sözümona ısınacaktık Aklım almadı hiç, bu havada üşünür mü diye Ama yakmıştın artık köprünün ağaç olduğunu bile bile Önce kuru yapraklar tutuştu rüzgarların getirdiği Sonra köprü başladı orta yerinden yanmaya Anladık ikimizde sonumuzun uçuum olduğunu Ama ben razıydım seninle uçurumlardan düşmeye Gözlerimi kapayıp açtığımda sadece seni arkadan görebildim Oysa ki gözlerine bakmaktı aklımdaki Kaçıyordun geldiğin yollardan geri Benim sonumsa uçurum oldu Düşmeye başladığımda sen tepeye varmış bana bakıyordun Bense sana Gözlerinde ' Bu böyle olmak zorunda ' bakışları vardı Ama ben hala düşüyordum Öleceğim sandım bir ara Derken bir dal buldum kendime Tuttum onu sıkı sıkı Baktım tepeye doğru Fazla düşmemişim aslında Tırmanmaya başladım ' Haketmedim! ' diye diye Birde baktım ki tepedeyim Sen mi nerdesin? Karşımdasın Ama o köprü yok artık Yaktın, yandı, bitti... Artık sadece ilahi kuvvet olmadan aşamayacağımız koskocaman bir uçurum var Belki aşılabilir, belki aşılamaz.. Ama denemeye cesareti olan kim var? -Gel ! dedim sana - olmaz dedin -Geleyim ! dedim - olmaz dedin Derken birde baktım ki koşaradım kaçıyorsun yine Ama bu sefer yanlış yöne! Unuttun sevdiğim, önemli birşeyi unuttun Varmak istediğimiz yeri unuttun Hedeften şaşmayan ben oldum Yarıyoldan dönense sen! Yoluna devam edense ikimiz Belki bir gün tekrar geleceksin bir umut deyip Bu sefer ne ben olacağım ne de köprü Sadece uçurumlar olacak gözlerinin önünde Ya geçerim deyip yetişeceksin bana Ya da çok geç... SEMİH YAŞAR YILMAZ
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © semih yaşar yılmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |