..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçek bir sevgide diğer insanın iyiliğini istersin. Romantik sevgide diğer insanı istersin. -Margaret Anderson
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > ayten




3 Aralık 2009
Anlık İleti Alamıyoruz  
ayten
Bireyler hangi soydan, cinsiyetten, sosyokültürel çevreden gelirlerse gelsinler öncelikle insandırlar. Her insan zekası, duyguları ve kültürü ile değerlidir ayrıca. Ve iletişim insanın psikolojik ihtiyaçlarının sonucudur. İnsan iletişiminin temeli dil ve özellikle de konuşmadır.


:AECG:
“anlık ileti alamıyoruz” 

En evrimli hayvan olarak tanıdığımız insan jest ve mimikleri, gelişmiş refleks ve içgüdülerinin yanında konuşma yeteneğini de kullanarak iletişim yapan yegane varlıktır.

Bireyler hangi soydan, cinsiyetten, sosyokültürel çevreden gelirlerse gelsinler öncelikle insandırlar. Her insan zekası, duyguları ve kültürü ile değerlidir ayrıca. Ve iletişim insanın psikolojik ihtiyaçlarının sonucudur. İnsan iletişiminin temeli dil ve özellikle de konuşmadır.

Biliyoruz ki bilgi zenginleştirir insanı ve insan keşfettikçe aşar kendini.

Teknolojik gelişmeler insan aklının sınırlarını zorlayacak kadar büyük bir hızla sürüyor hala.
İlk çağlarda dumanla ve bazı kuşlar ile haberleşmeyi sağlayan insan artık telefon ve bilgisayar ekranında dünyanın öbür ucundaki biriyle görüntülü ve sesli iletişim kurabiliyor.

İstediğimiz bilgiye anında ulaşabilecek gelişmiş teknolojiler kullanıyoruz.

Mum ışığında bilgi öğrenme açlığımızı bastırdığımız yıllar çok, çok gerilerde artık. Her duygumuzun ya da fikrimizin bir karşılığı var yeni iletişim yollarında.

MSN sohbetlerinde mesela, algılanmadığımızı hissettiğimiz zaman titreşim gönderebiliyoruz, sinirlendiğimizde kafasına gitarı çarpabiliyoruz

İletişim yolları sınır tanımıyor kısacası.
Dünyanın her yerine ulaşabiliyoruz sınırsız iletişim yolları ile.

Her zaman yalan olmasa bile sanal-yalan bir sürü ilişkiyi (flört, tavla, okey, sohbet, evlilik vb…) hayatımıza alıyoruz farkında olmadan. En yakınımızdaki insanla konuşmayı beceremezken, kilometrelerce uzaktaki bir başka insanın birkaç saatte bizi tanıyıp, anlayabildiğine inanıyoruz, inanmak istiyoruz çünkü en çok inanmaya ihtiyacı vardır insanın.
Öyle ki en yakınımızdakinin bizi anlamadığına inanıp, haklı bahaneler yaratarak sanal paylaşımları gerçek hayatı yaşar gibi yaşayabiliyoruz.

Yeni keşifler yaptıkça, sınırları zorladıkça ve aştıkça kendimizi dinlemeyi ve anlamayı unuttuk birbirimizi!

Em temel (barınma, yeme, içme vb…)ihtiyaçlarımızı karşılamak için bin bir zorlukla sahip olduğumuz evimizin en güzel köşesine yerleştirdiğimiz ve akşamları tüm duygularımızla odaklandığımız “kara kutu”daki dizi, dizi dramları izlerken, unuttuğumuz en önemli şey iletişimdir aslında.

Başkalarının yazıp, yönettiği, oynadığı dramları izlerken, bizi kuşatan tüm yaşamsal kaygı ve korkularımızı unuttuğumuzu sanıyoruz böylece.

Tepkilerimiz ya çok sert ya da çok yumuşak olmadık olaylara karşı.

( Kriz teğet geçer elbette. )

Tepki verecek, direnç gösterecek duygumuz kalmıyor ki memleket meselelerine karşı. Sosyal ve toplumsal sorumluluklarımızı bilsek bile önce bireysel bakmak zorunda bırakılıyoruz.

Temel ihtiyaçları karşılayabildikten sonra kendimiz için yapabildiğimiz en önemli şey ( teknolojinin nimetlerinden faydalanmak adına) bilgi-sayan ve dizi sayan kara kutular da kaybolmuşluğumuzu unutmaktır!

Daha doğar doğmaz giydirilmiş kimlikler ve büyüdükçe ağırlaşan sorumluluklarımızla gelişmekte olan bir ülkenin büyüyememiş çocuklarıyız hala!

Unutmaya da ihtiyacı var insanın

Biri bilgi-sayan, diğeri dram sayan kara kutular arasında iletişim kurmayı unuttu insan.

Değişim kaçınılmaz, doğal olanı da bu elbette.
Kaybetmekte doğal.
Kaybedilen şeyin yerine, daha farkında bile olmadan yeni bir şey konulmuş oluyor çabucak.
Doğal iletişim yollarını kaybettik ve unuttuk ama yerine sanal iletişimin türlü hallerini koyduk.

Gene de anlık ileti alamıyoruz!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Masalsu


ayten kimdir?

. . . doğduğum memleketten daha uzakta büyürken yalan-düşlerim yazmak düşsel bir yolculuk oldu benim için. . . ben yazmayı unutsam da yazdıklarım beni bırakmadı. . kilitli küçük bir sandıkta saklı tututtuğum satırlarım tek zenginliğimdir yarı ömrümde. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Özdemir Asaf, Cemal Süreyya, Tagore, Nazım Hikmet, Gündüz Vasaf, İrvin Yalom...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ayten, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.