"Kör ölünce badem gözlü olurmuş ya!"
Kütük, küt küt kütürdermiş keyfince…
Sonra, adamın biri susuz götürürmüş aslan sütünü,
Sulu getirirmiş susuz dereden…
Ortaya kör kütük birini çıkarırmış.
Kör kütük, badem gözleri yuvasında,
Biraz da işin havasında,
Kör kütük yola çıkarmış bilmem kaç promil,
Yollar kan gölü,
Bilmem kaç ölü...

Mil dedim de aklıma geldi.
Geçenlerde almış mili eline,
Gözlerine mil çekilmiş milzede.
Milli dereler boyunca,
Yol aramış kör kütük.
Kör ve kütük,
Bilmem kaç mil uzaklığında bir köy olduğunu duymuşlar.
"Orda bir köy var uzakta gitmesek de görmesek de/
O köy bizim köyümüzdür." şarkısını söylemişler.
İkisi birden,
Badem duyarlığında ademler huzurunda,
Geleceğe hazırlanırken.
Gergef işlemiş kaderin ağı.
Kör ölmeden badem gözlü olmuş.
Kütük küt bir baltanın ağzında,
Girmiş literatüre.
Balta ve kütük alt alta sabahlamışlar.
Balta kütükten, kütük baltadan şikayetçi olmuş,
Sabah olunca…
Sonra iş arabuluculara kalmış,
Arayıp arayı bulmuşlar.
Onca iş arayan genç dururken elleri böğründe,
Ülkeyi soyanlar, ölüleri de soymuşlar.
Bir nefes almış tüm arabulucular.
Küt kütükler kör kütük hayata devam etmişler.
Palas pandıras bir kalas,
Düşmüş yollara bu durumdan mülhem.
Hep yürümüş kalas efkardan halas.
Klas kız aramış ara ki bula.
Ve budala bir karga, haydi alarga.
Alakarga ala ala bitirememiş ala bula kürkleri.
Bu duruma içerleyen memiş,
Bir içmiş, bir içmemiş.
Kalasa gel demiş memiş,
Kalas gelmemiş.
Ee ne yapsın memiş,
Artık ömür boyu susmuş
Bir daha bir şey dememiş.
Halden anlamayan halis,
Halis mulis isli işlerle işten anladığını ispat etmiş.
Çıtır çıtır çıtırdatmış çıtırı,
Alt alta getiremese de iki satırı.
Almış cümle anamalı götürü.
Düttürü yavrum düttürü...
Ankara, 26.09.2009 İ.K