Dengeli bir rejimde yemeğin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz |
|
||||||||||
|
Yanağı otobüs camına dayalı bir kadının yol güncesi Bu yol bitmeyecek… Özlemelerimin suya hasreti uzadı, Kupkuru şimdi boğazım… Uyusam düş görür müyüm acaba? Uyanıkken de düşler görüyorum ben oysa. Muavine seslensem indirir mi beni Bu ıssızlığımda… Şehirlerarası kalsam hep… Yada dağ başı! Büzülmeliyim iyice… Elim değmemeli yan koltuktaki kızın hiçbir yerine Biliyorum acıtır acılarım… Yol bitse keşke.. Uyumalıyım… … Geldik mi? Geldik… Ne kadar da kalabalık bu şehir. Gurbetimi çoğaltma telaşı sanırım. Saçları İstanbul olan kız değil miyim ben? Toplasam saçlarımı, kendine gelmeli şehir… Bir tek denizini özledim senin İstanbul. Ki özlemlerimi dindirme telaşı ile düşmüştüm peşine Şimdi bir tek denizin kaldı özlemime… … Evim… Duvarlarım en çok. Mısralarımın defteri duvarlarım. Canım yanmasın diye canını yaktığım duvarlarım Aynadaki siluetim… Gelmişim… Sevinmedin mi aynam… Gözyaşlarımın buz gibi tanığı… … Telefonum çalıyor: Annem… Yoksa misketlerimi mi buldular? Çocukluğumu geri mi verecekler bana? Sokaklarda koşuşturan o esmer kız olabilecek miyim yine? Okuldan kaçıp atabilecek miyim kendimi çimenlere? Efendim… Geldim anne geldim… Geldim... … Telefon kapandı Bitti çocukluğum … . . . . Aynı otobüs, farklı bir cama dayalı kirli sakallı bir siluet; Ne kadarda dar bu koltuklar Acının kastı daha ergenlikte çökmüş üzerime Uzamışım… Dar bu koltuklar… Nereye gidiyorum? Şehirlerarası bir hayat payıma düşen Şehirsiz kalarak… Arasında sadece… Benden başkaları da var mı acaba Mesela bu otobüste. Şehirler arasına sıkışıp kalmış Ve nereye gitse bir başkasına ait Birileri var mı? Düşlerde durma vakti şimdi; ihtiyaç molası! Aslında tamda yazmaya meyilli bir mola Araf hükmünde bir kara parçası. Yok yok, en iyisi yazmamak… Sonrada yazmadan duramamak. Sonra da durmadan yazmak… Ara sıra mola vermek ihtiyacı duymamak… Molalara uymamak… … Geldik mi? Geldik… Bu kelime neden bu kadar çoğul. Benimle gelenler yoktu aslında Sadece gelmiştim… Dar bir yolculuk, dar bir ömür… Acil çıkış kapısına dayanma anıydı şimdi! Ki bir ömrü ardında bırakıp Bir başka yeniye en acil yoldu Bir otobüsün kapısı… İndik… Şehrin kabul günü… … Bana ait olmayan bir evin Giriş kapısında bir rahatsız etmeme korkusu Üzerime sinen otobüs kokusu Beklenmiyorumu bilirken çalınan bir kapı tokmağı Açılan kapı, Duvarlarda ki yabancılık ... Gözüm telefonda… Çalsaydı keşke… Çalmadı… Yoktu merak eden… GeCeYDi - aNLaTıCı Not: Yazı 5 bölümden oluşmaktadır. Bu ilkidir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Geceydi, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |